Radikal gazetesi yazarı Cüneyt Özdemir bugünkü köşesinde internet gazeteciliğinin geleceğini yazdı. Gazetelerin artık dijitale yöneldiklerini söyleyen Özdemir, yakın zamanda Radikal dahil pek çok gazetenin kağıt baskısına son verip internette yayımlanmaya başlayacağını söyledi. Özdemir, yazısının son kısmında geçtiğimiz günlerde internet medyasını sert bir dille eleştiren Akif Beki'ye bazı öneriler verdi....
İŞTE CÜNEYT ÖZDEMİR'İN BUGÜN YAZISI
Geçen gün büyük bir gazetenin internet sayfasında cemiyet hayatının tanınmış bir isminin (adını vermiyorum) zamansız gelen ölümü haberleştirilmişti. Kadıncağız genç yaşta hayatını kaybetmiş. Büyük gazetenin çok tık alan internet sitesi editörünün habere uygun bulduğu başlık ‘DOSTLARI ONU BÖYLE HATIRLAYACAKLAR’ olmuştu. Haberi okumak için başlığa tıkladığınızda bir fotoğraf galerisine giriyordunuz. Rahmetli kadıncağızın kimi zaman hafif dekolteli, kiminde ise bikinili fotoğraf galerisini tıklamaya başlıyordunuz. İnternet gazeteciliğinde günümüzde yaşanan tıklanma pespayeliğinden yerin altındaki nekrofilliğe uzanan seviyeyi göstermek adına ibret verici bir örnekti. Bu mide bulandırıcı örneği anlatmamın nedeni, şu günlerde internet gazeteciliğinde işin nerelere gidebileceğine dair en uç örneklerden biri olmasıdır. Yoksa artık mesela saygın gazetelerin internet sitelerine (affedersiniz) g.t ya da kibarca söylersek kadrajlanmış kadın poposu fotoğrafı koymalarından yakınmanın ya da tuhaf karşılamanın hiçbir anlamı yok.
Düne kadar internet gazeteciliği kaybeden gazetecilerin buluşma noktasıydı. Bugünse gördüğünüz gibi açgözlü gazetecilerin buluşma noktasına döndü.
Böyle bir ortamda düzgün bir yayıncılık yapmak kolay bir iş değil. Bunu, emin olun, en iyi ben veya Hadi Özışık gibi internet girişimcileri biliyorlar. Sadece yayıncılık yapmak yetmiyor, bir de etrafınızdaki önyargılarla, mesleği bir tık uğruna nekrofil düzeyine götürecek ilkesiz insanlarla mücadele etmek zorundasınız.
Üstelik bir de para kazanmak, kazandığınız paranın vergisini vermek, reklam almak gibi pek çok gazetecinin aklının ucundan geçmeyen işleri de öğrenmeniz ve harfiyen uygulamanız gerekiyor.”
Bu satırları geçen gün 13. yılını kutlayan internethaber sitesi için yazdığım yazının başlangıcından alıntıladım. Devamında sadece internette doğup büyüyen siteler üzerine fikir beyan ediyordum. Yazarken niyetim bu yazıyı buraya alıntılamak değildi ancak geçen gün gazetemiz yazarlarından Akif Beki’nin internet medyasını küçümseyen, bırakın küçümsemeyi alaya alan, aşağılayan, yok sayan yazısını okuyunca ben de ucundan da olsa bu konuya değineyim istedim.
Beki’ye kötü haber
Sevgili Akif Beki’ye kötü bir haberim var. Yakın zamanda kendisine iş aramaya başlarsa iyi eder. Zira başta (yine beğenmediği) Radikal gazetesinin internet sitesi dahil pek çok gazete tamamen dijitale kaymaya hazırlanıyor.
Geçen gün Londra’da Hürriyet gazetesinin genç kuşak yazıişleri müdürlerinden Cansu Çamlıbel ile buluştuk. Bana yeni kurulan Hürriyet Yayın Dünyası’ndaki sistemin işleyişini anlattı. Hayran kaldım. Nitekim sadece Doğan Grubu değil Akşam da önümüzdeki dönem dijitale ağırlık vereceklerini açıkladı. Zaman’ı, Sabah’ı saymıyorum bile...
Başta medyaya yön veren Doğan Grubu olmak üzere tüm basın, örgütlenmesinden içeriğine kadar bu teknolojik devrime hazır dörtnala gidiyor. Çok değil kısa bir süre sonra Radikal dahil pek çok gazete kâğıt baskısına son verip internette yayımlanmaya başlarsa şaşırmayacağım. Akif Beki’nin internet ile ilgili doğru saptamaları da yok değil ancak iş genelleme yapıp kurunun yanında yaşı da yakmaya başlayınca ibre şaşıyor. Radikal gibi internet sitesi gerçekten iyi iş üreten ve pek çok gazetenin internet sitesi ile kıyas kabul edilemeyecek seviyedeki bir mecrayı da binlerce haber içinden tek bir haberi ayıklayıp ‘çakarak’ anıyorsa ortada ciddi bir saptırma var demektir.
Gelecek dijitalde
Doğru, internet haberciliği şu anda Türkiye’de inanılmaz bir ‘tıklanma’ ablukasının altında. Reklam sektöründeki yanlış ölçümlendirme ve kurulan sakat sistem içeriği mahvediyor. Mahvetmekle kalmıyor, işini iyi yapmak isteyen internet sitesi editörlerini de bu pespaye rekabete mahkûm ediyor.
Yine de durum Akif’in anlattığı kadar umutsuz değil. İnternet dünyasında ürettikleri içeriklerle gazetecilerin kurduğu ve işleyen internet siteleri de mevcut. Aslında önümüzde sadece rahmetli Ufuk Güldemir’in kurup hayata geçirdiği Habertürk gibi başarılı bir örnek varken bile Akif’in internet medyası üzerine böylesine topyekûn çullanmasını anlamak zor.
69 yaşında, 45 yıllık gazeteci Hasan Cemal’e bile ‘İyi ki internet varmış’ dedirten çöldeki vahaya benzeyen bağımsız internet siteleri de her geçen gün çoğalıyor.
Akif’in sosyal medya konusundaki tespitlerine ise ne yazık ki gülmekten kendimi alamıyorum. 7 milyon Twitter üyesi, 32 milyon kişi ile dünyanın en çok Facebook üyesi olan Türk insanını bu kadar küçümsediğine göre Akif’in biz fani internet kullanıcılarından çok daha farklı bir dünyası olsa gerek.
Velhasıl anlayacağınız bütün medya toptan internete ağırlık verip zamanın ruhu çoktan internete demir atmışken bu yanlış okuma ile çok kısa bir zaman içinde ‘Yazarımıza Acil İş Aranıyor’, ne yazık ki durumun farkında değil.