Başta Ahmet Altan olmak üzere liberal yazar 301 sorunu dururken türban konusunun gündeme getirilmesini eleştirmişti. Bu yazarlarla AKP arasındaki ikinci çatlak ise 1 Mayıs olaylarında yaşandı:
BECERİKSİZLER
* Ahmet Altan (Taraf): “... Bu vahşetin siyasi bedelinin ne olacağını hep birlikte göreceğiz. Seni köşeye sıkıştırdıklarında ’demokrasi’diye bağır sonra git işçilere saldır, onların demokratik haklarını engelle. Bütün bunları yaptıktan sonra da dön ’Ama benden niye kuşkulanıyorsunuz?’ diye sor. Senden niye kuşku duyulmasın? Böylesine çifte standart sahibi bir ’devlet’ partisine kim, niye güvensin?
HÜKÜMETİN HARAKİRİSİ
* Cengiz Çandar (Referans): “...Başbakan, kendisini çoğaltacak yerde yalnızlaştırmak için sanki, elinden ne geliyorsa onu yapıyor.
GREV SÖZCÜSÜYDÜ
* Mehmet Barlas (Sabah)“...Erdoğan, Başbakan olduğu için de, Devlet’in yürütme erkinin başında. Aynı Devlet onu yasaklamaya çalışıyor. Devlet daha önce de onu hem yasaklamış, hem de hapse atmış. Ama şimdi o ” Devlet adına “ işçilerin 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamalarının engellenmesi için polise verilen müdahale emrinin de ana sorumlusu.
ÇİÇEK VERMELİYDİLER
* Hasan Cemal (Milliyet): “...Polisler, 1 Mayıs sabahı Taksim Meydanı’nın girişinde işçileri, emekçileri ellerinde çiçeklerle karşılayamazlar mıydı?
Burada bir soru çıkıyor karşımıza! Bu yalaka, omurgasız, dönekler yağlı kapıyı görünce düşüncelerinden ideallerinden geçmişte verdikleri derslerden vaz geçip kalemlerini sattılar. Kalemlerini sattıkları AKP'ye kapılandılar. Bunlar fırtınada batacak gemiyi önce terk eden farelerdir. Her devrin adamlarıdırlar ve gelecek tehlikeyi gördüler ve kaçış işaretleri vermeye başladılar.
Geleceği gördükleri için ileride başlarına herhangi bir şey gelmemesi için "Bakın biz daha önce bunları uyaranlardanız kesinlikle yalakalığımız falanda yoktu. Biz doğru ve dürüst insanlarız" diyebilmek ve yeni yağlı kapılara kapılanmak amacıyla döndüler.
Bu dönek ve omurgasızlara bakarak AKP'nin geleceğini görebilirsiniz. Aksi taktirde bunlar bu şekilde birlik olarak karşı çıkmazlar. AKP yalakası diğer basın gibi işçileri suçlu gösterirlerdi.