ZÜLFÜ LİVANELİ
Torun sahibi adamların gözlerine kestirdikleri kızı imam nikâhıyla eve kapatması mı?
Yoksa “dört kadınla evlenmezsem genelevler artar!” demek mi?
Bunlar mı muhafazakârlık?
***
Nedir muhafazakârlık?
Orman bölgesinde ağaçları keserek kaçak yapı dikmek mi?
Hazine arazisini yağmalayıp beşer katlı sıvasız çirkin binalar yapıp, şehrin canına okumak mı?
Yerleştiği her yeri kokutmak, sokaklara bulaşık suları dökmek mi?
Bunlar mı muhafazakârlık?
***
Nedir muhafazakârlık?
Belediyeyi soyup, yurt dışındaki bankalarda para istiflemek mi?
İçinde hiç insan sevgisi, gözünde hiç dost bakışı olmadan, her yeri nefretle süzmek, her yerde düşman aramak mı?
İntikam gününü beklemek mi?
Bu ülkenin kurucusu olan Gazi’ye “Deccal” demek mi?
Çocukların beynini her gün yalanlarla doldurmak, İstiklal Mahkemeleri’nde yüz binlerce kişi idam edildiği safsatasını tekrarlamak mı?
Bunlar mı muhafazakârlık?
***
Nedir muhafazakârlık?
Gaz, elektrik, maden, inşaat, yol yapımı vs. gibi her türlü devlet ihalesinden aslan payını yutmak mı?
Yabancı firmalar adına iş takibi yapıp, gizli ortaklıklarla bu ülkeyi soymak mı?
Özelleştirmelerin kaymağını kendi yandaşlarına yedirmek mi?
Su başlarına kendi mutemet sır kâtiplerini yerleştirmek mi?
Kırkta birini vermek yerine, servetini dış bankalarda saklamak mı?
İsrafın haram olduğunu söyleyen din emrine rağmen otomobilin, saatin, giyimin en pahalısına meraklı olmak mı?
Bunlar mı muhafazakârlık?
***
Kimse kimseyi kandırmasın.
Yukarıda saydığım işleri yapanlar muhafazakâr falan değil.
Ne güzel ahlak aşılayan Peygamber’in yolundan gidiyorlar ne de İstanbul’u güzelleştiren hakanların.
Bunlar ne köylü, ne kentli.
Dünya malına düşkün, acayip derecede hırslı, ikbale doymayan yeni bir zümre.
Ve ne yazık ki Türkiye’yi sömürmek isteyen yabancı şirketlerin elinde oyuncak olmuş durumdalar.