YAVUZ SEMERCİ
Sabah-atv olayı Çalık ve TMSF açısından mutlu sonla bitti. Para bulundu, Çalık medya grubunun tepesine yerleşti.
Bu olayın siyasi boyutu, kamu bankalarından kullanılan 750 milyon dolarlık kredinin etik olup olmadığı tartışılıyor.
Bugün bu tartışmaları bir kenara bırakalım ve tamamen Çalık’ın iş planı üzerine yoğunlaşalım.
Hiç birimiz Çalık’ın kafasındaki iş planını bilmiyoruz.
Ama Sabah ve atv’nin önümüzdeki yıllarda büyük bir finansman sıkıntısıyla faaliyet göstereceğini söyleyebiliriz.
TMSF Türkiye’nin ikinci büyük medya kuruluşunu satışa çıkarırken bu şirketin mali tablolarını kamuoyuna açıklamadı. Elimizde sadece Turgay Ciner döneminde bu şirketlerin mali yapısını gösteren veriler var. Ciner’in elinden Sabah ve atv alındıktan sonra işlerin kötü gittiğini, mali yapının bozulduğunu ve reklam pastasından bu şirketlerin aldığı payın küçüldüğünü biliyoruz. Bunu kim söyledi? TMSF Başkanı Ahmet Ertürk…
Az sonra sizinle paylaşacağım rakamları bu açıdan değerlendirdiğinizde mevcut durumun çok daha kötü olduğunu öngörmek mümkün.
1) O dönem Ciner Grubu olarak adlandırılan ve mevcut markaları (atv-Sabah) içinde barındıran şirketin 6 aylık net esas faaliyet karı 22 milyon YTL idi. Faaliyet karı ise eksi 80.7 milyon YTL olmuştu. 6 aylık zararın en büyük nedeni 137 milyon YTL’lik finansman zararıydı. Bu zararın 105 milyon YTL’si kambiyo zararı (uzun ve kısa vadeli döviz pozisyonunun yarattığı kur gelir ve giderlerinin muhasebeleştirilmesi), 32 milyon YTL ise borçlanma giderlerinden oluşuyordu. (Kaynak: Deloitte Touche Tohmatsu)
2) Raporlara göre, atv ve Sabah ve elbette diğer markalar (Takvim v.s) üzerinden (6 aylık rakamlara göre) günlük satış geliri (reklam ve gazete satış gelirleri) 3 milyon YTL, giderleri (Esas faaliyetleri. Finansman gelir ve giderleri hariç baskı dağıtım v.s) ise 2.5 milyon YTL.
3) Net esas faaliyet geliri incelendiğinde kar marjının yüzde 3.9 olduğu anlaşılıyor.
Yukarıdaki rakamlar 2006 yılına ait. Yönetimde Turgay Ciner var. Gazetelerin tirajlarının arttığı, atv’nin reklam gelirlerinin yükseldiği bir tablonun verileri bunlar.
*****
Şimdi bir başka tabloyu aktaralım.
1) Çalık Grubu kamu bankalarından 3 yıl ana para ödemesiz, 10 yıl vadeli 750 milyon dolar kredi kullandı. Faizi libor artı 4.85. (Bu bilgiler kamuoyuna yansıdı. Resmi açıklama henüz yapılmadı.)
2) Çalık grubu ilk 3 yıl yılda en az (libor’un bu seviyede kalması durumunda) yaklaşık 60 milyon dolar (dolar kuru 1.4 ortalamadan) 84 milyon YTL ödeyecek. Yani ortalama günlük 233 bin YTL faiz ödeyecek.
3) Çalık Grubu 4’üncü yıldan itibaren ana para taksitlerini de ödemeye başlayacak. Yıllık ödeme yaklaşık 150 milyon dolarla başlayacak ve ilerleyen yıllarda azalacak.
****
Bugüne dönersek,
1) Sabah ve atv’nin reklam gelirleri ciddi oranlarda düştü. Rakamı bilmemekle birlikte ana faaliyet gelirlerinin, giderlerini karşılamadığı yolunda ciddi sinyaller geliyor. Yine de yanılma payı bırakmakta fayda var. Ancak bilinen nokta kar marjlarının yükselmediği tam tersine daha da küçüldüğü.
2) Çalık (Turkuvaz) grubunun yıllık 80 milyon YTL’lik finansman giderini (banka borçlarını) ödeyebilmek için, yüzde 3.9 kar marjını koruması durumunda, yıllık 2 milyar 200 milyon YTL (yaklaşık 1.6 milyar dolar) ana faaliyet geliri elde etmesi gerekiyor.
3) Bu, Çalık Grubu’nun reklam gelirlerini yüzde 100’ün çok üzerinde artırması gerektiği anlamına geliyor ki, mevcut durumda bunun imkansız olduğu söylenebilir.
4) Veya Türk reklam pastasının 2.5 milyar olduğu bir dönemde bu grubun pastanın yüzde 50’sinden fazla alması anlamına gelir. Pastadan aldığı pay yüzde 17’lerde olan bir grup için bu hedef gerçekçi değil.
SONUÇ: Bizim gördüğümüzü Çalık da görüyor.
Dolayısıyla Çalık’ın iş planında yakın gelecekte yabancı ortak ve/veya halka arz gibi yöntemler olmalı.
Başka bir deyişle önümüzdeki günlerde AKP’nin televizyonlarda yabancı payını yüzde 25 ile sınırlayan kanunu değiştirmesi ve ardından da Katarlı ortağın payını artırması beklenmeli.
5) Kamu bankalarından alınan borç, doğrudan Sabah ve atv’nin bilançolarına yansıyacak. Yani bu markaların sahibi olan Turkuvaz uzun yıllar boyunca devlete tek kuruş Kurumlar Vergisi ödeyemeyecek.
Bu tabloya baktığımda, Çalık ballı börek bir iş sahibi olmadı. Tam tersi ateşten gömlek giydi.
Yazılanlar doğru ise Çalık, kamu bankalarından kredi alırken şahsi veya diğer şirketlerinden her hangi bir teminat vermedi. Yani işi çeviremediği anda malı kamu bankalarının kucağına koyarak işin içinden sıyrılabileceğini söylemek mümkün.
Ancak unutmamak gerekiyor, Çalık bu işe yabancı ortağı ile birlikte 500 milyon dolar da sermaye koydu.
Katarlı ortağın yatırdığı paranın 125 milyon dolar olduğu söyleniyor. Buna göre Çalık da kendi kaynaklarından 375 milyon dolar koydu. Bana göre grupta böyle bir nakit sermaye koyacak kaynak yok. Bu kaynağın da borçlanma ile bulunduğunu sanıyorum. Bu öngörüm doğru ise Çalık bu parayı bulabilmek için hatırı sayılır bir teminat vermiş olmalı.
Yani Çalık'ın zor duruma düştüğünde malı (Sabah ve atv) kamu bankalarının kucağına koyarak kurtulacağı bir iş planı yaptığı söylenemez.