Yayıncılarla görüşüp “En az 6 aylık reklam anlaşması var” yanıtı alan sektör temsilcileri, “Hayır denmemesi bile önemli” diyor.
“Patlayan” dizi sektörü, sinema filmi uzunluğunda bölümleri bir haftada çekmek zorunda kalan 15 bin çalışanı da patlama noktasına getirdi. Bölümlerin yetiştirilmesi için haftada 7 gün sette yatıp kalkıldığını, yıkanmaya bile zaman olmadığını söyleyen sektör temsilcileri tele-vizyon yayıncılarına gidip “Biz dizileri kısa keseceğiz” dediler.
Aralarında ünlü isimlerin de bulunduğu senaristler, yönetmenler bir yandan da, “Örgütlenmeden haklar elde edilemez” diyerek sektörde meslek gruplarını bir araya getirecek bir konfederasyon kurma hazırlığında...
“Sektörde artık bütün bardaklar taşmış vaziyette” diyen Senaryo Yazarları Derneği (SENDER) Başkanı Haluk Ünal dizilerde bölüm sürelerinin 90 dakikaya kadar çıktığını söyledi. Ünal, “Biz uluslararası standartlara dönmek istiyoruz. Normal, Avrupa’da olduğu gibi. Orada bölüm süreleri 40 dakika, 50 dakika” diye konuştu.
‘Akşamdan sabaha olmaz’
Bu konuda senaryo yazarları, yönetmenlerin başını çektiği sektör temsilcilerinin Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Zahid Akman’la ve Televizyon Yayıncıları Derneği Başkanı Nuri Çolakoğlu’yla görüştüklerini anlatan Ünal toplantıda yayıncıların taleplerini haklı bulduğunu aktardı. Ancak yayıncılar, önümüzdeki dönemde yayımlanacak diziler için 6 aylık, 1 yıllık reklam anlaşmalarının şimdiden yapıldığını, bu nedenle süre kısaltmanın “akşamdan sabaha” yapılamayacağını söylediler. Ünal yayıncıların süre kısaltmaya hayır dememiş olmasının çok önemli olduğunu belirterek, sürenin aşamalı olarak kısaltılabileceğini ve kendilerinin takipçi olacağını söyledi.
Sarhoş vardiyasında kaza var, banyo yok
Senarist ve yapımcı Birol Güven ise uzayan sürelerin diziyi kalitesizleştirdiğinin altını çiziyor. “Çocuklar Duymasın” dahil pek çok dizinin senarist ve yapımcısı olan, şu anda Televizyon ve Sinema Yapımcıları Meslek Birliği’nin de (TESİYAP) başkan yardımcılığını yürüten Güven, sektörde “insanca çalışma sorunu” olduğunu belirterek, “İnsanlar yıkanmıyorlar, vakitleri yok, 7 gün çalışıyorlar, setlerde yatıyorlar” şeklinde aktardı. Haluk Ünal da “sarhoş vardiyası” denen gece saatlerinde çalışmanın iş kazası riski getirdiğine dikkat çekerek “Biz hep sarhoş vardiyası haline geldik” dedi.
Telifte Orhan Gencebay’ın izinde
Dizi sektörü çalışanlarının mücadele ettiği alanlardan biri de telif hakları. 1995’te AB’yle uyum amacıyla değiştirilen Fikir ve Sanat Eserleri Yasası’na göre yazar, yönetmen ve besteciler eser sahibi, oyuncular ve yapımcılar bağlantılı hak sahibi sayılıyor, yapımın tüm gelirlerinden pay almaları öngörülüyor. Ancak, mevcut durumda yayıncılar dizi filmleri “sınırsız ve süresiz” devralıyorlar, bu nedenle de yeniden gösterimlerden telif verilmiyor. Haluk Ünal bazı sözleşmelerde “kâinat haklarının devri” ifadesinin geçtiğini, bununla kanalın uydu üzerinden yayınlar gibi durumlarda doğabilecek hakların önünü almayı hedeflediğini söyledi.
‘Müzik sektörünü takip ediyoruz’
“Örgütlenmeden haklar elde edilemez” diyen Birol Güven ise telif haklarının da gündemlerinde olduğunu, meslek birliklerinin güçlendirilmeye çalışıldığını ve tüm meslek gruplarını çatısı altında toplayacak bir konfederasyon kurma planının olduğunu söyledi. Güven, telif konusunda müzik sektöründe önemli yol kat edilmiş olduğunu da belirterek, “Onların da önderleri Orhan Gencebay, Osman Yağmurdereli. Biz onları takip ediyoruz” dedi.
Hem ‘artist’ hem ‘aktivist’
Dizi sektöründe hak mücadelesi verenler arasında pek çok ünlü isim var. Bu alanda en aktif olanlardan biri “Asmalı Konak” dizisiyle ünlenen yönetmen Çağan Irmak. “Bıçak Sırtı”nın senaristleri Neşe Şen ve Gaye Boralığlu, “Dondurmam Gaymak” filminin yönetmeni Yüksel Aksu, yönetmen Mustafa Altıoklar, bu mücadeleye mesai ayıran isimler arasında.
Ancak bu kişiler toplantılara bireysel olarak değil, meslek derneklerinin temsilcileri olarak katılıyor ve sektörde örgütlenmeyi hızlandırmaya çalışıyorlar. Dizi sürelerinin kısaltılması ve telif hakları için mücadele eden örgütler arasında TESİYAP, Sender’in yanı sıra Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği (Sinebir), Türkiye Sinema Emekçileri Sendikası (Sinesen), Film Yönetmenleri Derneği (Film Yön) yer alıyor.
milliyet