BERLİN - Deniz Feneri Derneği’nin muhasebe sorumlusu olarak çalışan Firdevs Ermiş, yardım için toplanan paralarla gayrımenkul vile gemi alındığını, kanal 7'ye aktarıldığını ve şirket kurulduğunu itiraf etti. Ermiş, kararların Türkiye’deki bağlantılarla görüşüldükten sonra verildiğini söyledi.
Dernekteki usulsüzlükleri anlatan Ermiş, kendisini de işten atmakla tehdit ettiklerini iddia etti.
Derneğin başkanı Mehmet Taşkan da, toplanan paralarla gayrimenkul alındığını doğruladı. Ancak, “Bunların yardım amaçlı yapıldığını sanıyordum.” dedi.
Sanık Mehmet Gürhan ise, derneğin Türkiye’de başka derneklerle bağlantısı bulunmadığını savundu.
Sanıklar, Türkiye, Pakistan ve Irak gibi ülkelerdeki yoksullara yardım adı altında topladıkları milyonlarca Euro'yu yardım edileceğini vaattikleri yerlere ulaştırmayıp kendi amaçları için kullanmakla suçlanıyor.
Alman savcılığı yaptığı araştırmalarda yardım adı altında toplanan paraların derneğin açıkladığı ülkelere gönderilmediğini o ülkelerde yaptığı araştırlarla ortaya çıkartmış, bunun üzerine soruşturmayı derinleştirerek elde edilen delilleri iddanemeye koymuştu.
Cezalarırnın indirilmesi mukabilinde daha fazla ayrıntı vereceklerini söyleyen bazı sanıklar alman savcılığına başvuruda bulundular. Sanıkların Türkiye'deki bağlantıları, kimlerin işin içinde olduklarına dair ayrıntılı bilgi verecekleri ve alacakları söçlerde bu nedenle indirimde bulunulacağı öğrenildi.
Bunların Türkiye'deki ayaklarının kimler olduğu belli bunların Almanya'ya ve Avrupadaki her hangibir ülkeye girişleri olduğu takdirde yakalanmaları için kırmızı bülten çıkartılacağı öğrenildi.
Alman sacılığından edinilen bilgiye göre, denizfeneri soygunundaki kişilerin bazılarınında türkiye'deki siyasi kişilerden oluşuyor. Bu kişiler yakında mahkeme ilerledikçe sanıkların ve eldeki dellillerin ışığında tek tek ortaya çıkacak ve Türkiye'de bazı kesimler şok yaşayacak.