İKİ BUÇUK AY SONRA 1.54
İstanbul serbest piyasada alınıp satılan dolar yaklaşık iki buçuk aylık aradan sonra 1.5500 liranın altına geriledi. Geçen yılı sadece yüzde 3.5 artışla 1.5500 liradan kapatan dolar, ocak ayını yüzde 3.29'luk artışla 1,6010 liradan tamamladı. Şubat ayında 1,5000-1,6000 aralğında dalgalanan dolar aylık bazda yüzde 0,12'lik kayıpla 1,5990 liradan kapandı.
En son 19 Ocak günü 1.5500 liranın altında bir seyir gösteren dolar 28 Ocak günü 1.6000 liranın üstüne çıktı. 8 Mart günü 1,60 TL'nin altına sarkan dolardaki düşüş mart ayı sonuna geldiğimizde de devam ediyor.
Öte yandan dolar 4 Kasım 2010'da 1.39 seviyelerinde bulunuyordu. Tam da bu seviyeden başlayan yükseliş trendi 2 Mart'ta test edilen 1.62 TL'ye kadar sürdü. Yani 5 aylık bir sürede yüzde 18'lik bir artış yaşandı. Euro ise bu dönemde yüzde 13 yükseldi.
Ne tesadüftür ki aynı tarihler arasında İMKB 100 Endeksi ise yüzde 17.2 değer yitirdi. Yani 70 bin 905 seviyesinde olan endeksin Mart ayı başındaki son değeri ise 58 bin 664'e geriledi.
DOLAR YABANCIYLA COŞMUŞTU!
İşte bu dönemde Merkez Bankası faizleri düşürürken munzam karşılıkları da artırmaya başladı. Munzam karşılık gelişmesini negatif anlayan yabancı yatırımcının risk iştahı azalırken para çıkışı da hız kazandı. Buna bağlı olarak 1.40 TL sevyesinde olan dolar artan taleple birlike hızlı bir yükselişe geçti. Hisse senetleri piyasası 2010'da normalde de iyi bir performans sergilemiş ve kâr realizasyonu için tetikte bekliyordu. MB'nin munzam kararları negatif algılanmakla birlikte bu realizasyon için fırsat olarak da kullanılmış oldu. Bu olaylar gelişirken ocak ayı içinde Arap ateşinin tüm Ortadoğu'yu etkisine alması ve domino etkisiyle yönetenleri tek tek devirmesi petrol arzına yönelik kaygıları da beraberinde getirdi.
Böylece petrol 80 dolar/varil'den yaklaşık yüzde 25'lik artışla 100 doların üzerine fırladı. Bu da Türkiye'nin enerji maliyetini artırırken büyümeye yönelik beklentilerin revize edilmesine neden oldu. Tabii olarak söz konusu gölgesindeki İMKB'de sert satışlara şahit olduk.
Tabi önemli bir beklentiyi de unutmam gerekiyor. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının, bu olaylar yaşanmadan önce, olası bir not artışı yapması an meselesiydi. Ki, hem MB'nin aldığı karalar hem arkasından gelen gelişmeler not artışının başka bahara kaldığı mesajını vermiş oldu.
FAKAT MERKEZLE ÇAKILDI!
Sonuç olarak riskli yatırım araçlarından kaçış artarken döviz piyasası da hareketli günler geçirdi. Uluslararası piaysada dolar zayıflamaya başladı. Özellikle Euro karşısında değer yitiren dolar Euro/dolar paritesi'nin 1.43'e dayanmasında etkili oldu. Haliyle dolardaki bu değer kaybı yurtiçi piyasalarda doların seyrini de belirleyici oldu. Bugün 1.42 seviyesine çıkan Euro/dolar paritesine karşılık 1.54 TL'lik Dolar/TL paritesi görülüyor. Tabi tek başına bu etkiden söz etmek doğru değil!
Özetlemek gerekirse doların TL karşısında değer kaybında;
1-Merkez Bankası'nın aralıksız munzam karşılıkları artırması ve likidite sıkışıklığı,
2-Euro/Dolar paritesinin yükselişi,
3-Doların uluslararası para birimleri karşısında da değer yitirmesi etkili oldu.
Saat 15.50 itibariyle İstanbul serbest piyasada ABD Doları 1.5440, Euro ise 2.1905 liradan satılıyor. Faiz ise yüzde 9 seviyelerinde bulunuyor. İMKB ise hafif yukarıda 64 bin 600 puandan işlem görüyor.
DOLAR ZAMANI MI?
Gelinen bu noktada doların bir miktar daha düşeceği beklentisi ağır basıyor. Çünkü piyasada likidite sıkışıklığı kendini göstermeye başladı. Ve bu bağlamda dövizler TL'ye dönerken tahviller el değiştiriyor. Fakat 20 gün sonra yani MB PPK toplantısının gerçekleşeceği 21 Nisan'da herşey yeniden değişebilir. Dolar için riskli bir dönem. Uzmanlar bu seviyeleri alım fırsatı olarak öneriyor. Fakat ani yükselişlerde temkinli olmakta fayda var. Yani sabreden ya da erken davranan yine kazanacak...
Dolardaki bu sert düşüşün sebeplerini sizin için bir de uzmanlarına sorduk. İşte yanıtları ve tavsiyeleri...
"PARİTE DİKKATLE İZLENMELİ"
İş Yatırım Yurtiçi Piyasaslar Müdür Yardımcısı Yasin Demir HABERTURK.COM EKONOMİ SERVİSİ'ne şu değerlendirmeleri yaptı:
"Kurun 1.60'lardan bu seviyelere gelmesinde MB kararı etkili. Yani TL'de sıkılaşma beklentisi TL'ye talebini artırdı ve likidite yaratmak için dövizden dönüş konusu oldu. Bu kapsamda döviz sepeti de 1.9150'den 1.8750'ye geriledi. Ayrıca, Euro/dolar paritesinin 1.42'ye gitmesi de doların değerin kaybetmesinde etkili oldu. Dolar sadece Euro karşısında değil diğer para birimleri karşısında değer kaybetti.
Bildiğiniz gibi aralık başı itibariyle hisse senetleri piyasasından başlayan para çıkışıyla dolar hızla yükseldi. Bu dönemde aynı zamanda hisse senetleri piyasasında kâr satışları da yaşanıyordu. MB'nin TL'nin değerliliğine müdahale etme kararı ve bunu munzam karşılıkları artırarak yapması hisse senetleri piyasasını olumsuz etkiledi ve risk iştahı azaldı.
Bundan sonraki süreçte doların geleceğini belirleyecek olan Euro/dolar paritesini seyri ve ABD Merkez Bankası'nın (FED) ikinci parasal genişlemeden sonra nasıl bir strateji izleyeceği ve aynı zamanda faizle ilgili nasıl bir sinyal vereceğidir. Fakat dolar şu andaki şartlarda zayıf kalmaya devam edecektir. Faiz artışı gündeme gelirse dolarda artış söz konusu olur. Biraz önce belirttiğim gibi belirleyici faktör Euro/dolar paritesi ve döviz sepeti olacaktır."
"DÖVİZ BORCU OLANLAR ALSIN"
Global Menkul Değerler Strateji Müdürü Gökhan Uskuay da şu değerlendirmeyi yaptı:
"Merkez Bankası sürekli bir şekilde munzam karşılıkları artırıyor. Ve bu sıkılaştırıcı bir politika. Piyasadan bu kadar TL çektiği zaman piyasada TL arayanlar döviz bozduruyor. Bankalar da tahvil satıyor ve faizler de yükseliyor. Şu anda yüzde 9 olan faiz, bankaların daha da pozisyon boşaltmalarıyla biraz daha yukarı gidecektir. Döviz de bu anlamda düşüşünü sürdürecek. Ta ki MB nin toplantısına kadar.
Merkez, şimdiye kadar TL karşılık oranlarını artırdı. Yabancıya hiç dokunmamıştı bundan sonra 'agresife yakın bir artış' bekliyorum. Bunu da TL'nin daha fazla değer kazanmaması için yapacaktır. Çünkü dış ticaret açığı devasa bir şekilde büyünmeye devam ediyor.
Merkez Bankası bir adım atana kadarki süreçte TL değer kazanmaya devam edecek. MB nisan ayındaki toplantısında TL karşılıklarını yine artırır ve diğerlerine dokunmazsa TL değer kazanmaya devam eder. Fakat MB bu artışa göz yummayacaktır. Bu anlamda 21 Nisan'a kadar değerlenme sürer.
Döviz borcu olan varsa bu geri çekilmeler alım fırsatı olarak kullanılmalı. Bundan sonraki süreçta dış ticaret açığını kapatmak için önce MB ayağında diğer taraftan hükümet ayağında sert adımlar bekliyorum. Eğer MB ve hükümet radikal önlemler almazsa dış ticaret açığı patlama noktasına gelir. Cari açık bu hızla devam ederse dolar/TL kuru 1.70-1.80 TL'yi dahi görür. Bu da muhtemelen yaz ayından sonra olur..."31 MART 2011/HABERTÜRK