Grup Toplantısında konuşan Türk, çok önemli bir süreçten geçildiğini belirterek, olağanüstü grup toplantısı yapma kararı aldıklarını söyledi.
Türk, halkları derinden etkileyen, gerginlikten öte hiçbir yararı olmayan bir siyaset mantığıyla karşı karşı olunduğunu ileri sürdü.
Sorunları barışçıl yollarla çözme şansının olduğunu söylemeleri nedeniyle partilerinin siyasi linçle karşı karşıya bırakıldığını öne süren Türk, ''Bugün herkes operasyonları tartışıyor. 'Operasyonların ne kadar gerekli olduğunu' dile getiriyorlar. Ama ilk günden beri operasyonların çözüm olmadığı, kardeş halkları, birlikte yaşayan halkları birbirinden uzaklaştıracağını, daha da gergin ortama sürükleyeceğini bir kez daha söylüyoruz. Bugün bunu söylerken birileri bizi eleştirebilir. Ama inanıyorum ki 3 ay sonra 5 ay sonra operasyonların çözüm olmadığı çok iyi bir şekilde görülecek, Türkiye yeni bir tartışmanın içine girecek'' diye konuştu.
-''DOMİNO OYUNUNUN PARÇASI...''-
Türk, akademik çevreler ve sivil toplum örgütlerinin bir araya gelerek ortak bir proje, ortak bir yol haritası ortaya koyması gerektiğini, böylece bu sürecin aşılabileceğini savunarak, şunları söyledi:
''Eğer biz meselelerimizin çözümünü başka adreslerde, başka yerlerde ararsak bunun faturası ağır olur. Şimdi siz Pakistan'ı uluslararası kesimlerin at oynattığı alana çevirirseniz, sonuç olarak çok büyük acılar, kargaşalar yaşanır. O halkların geleceği ipotek altına alınmış olur. Biz buradayız. Bu ülkenin insanlarıyız. Kürdüyle, Türküyle farklı kimlikleriyle tüm azınlıkları içten seviyoruz, içten kucaklıyoruz.''
Pakistan'daki basit bir oyun değil. Ortadoğu'da, yakın Doğu'da geçmişte birilerinin ifade ettiği gibi bir domino teorisi olarak değerlendirmek lazım. Kendi sorunlarımızı akil bir şekilde irdelemeyip tartışamazsak, o domino oyununun bir parçası haline dönüşürüz.''
İnsanoğlunun, diğer varlıklardan farkının ''sorunlarını tartışarak, irdeleyerek en sağlıklı politikayı üreterek çözüm bulmak'' olduğunu belirten Türk, ''O akıl hepimizde var. Yaşanan gerginlik, içinde bulunduğumuz süreç, bütün içtenlikle söylüyorum hepimizi acıya boğuyor. Eğer ki hepimiz bu acıyı yaşıyorsak; bu acının merhemi de bizde, insanlarımızda. Biz niye bunu ortaya çıkarıp, kullanmıyoruz?'' dedi.
-''HALKIN İRADESİNİ KIRMAYA YÖNELİK...''-
Ahmet Türk, kimilerinin ''DTP Kürt partisi mi? Türk partisi mi?'' diye sorduğunu belirterek, ''Onlar geride kaldı... Biz etnisite üzerinde siyaset yapmıyoruz. Ama bizim bir misyonumuz var. Bu misyonumuz, barış misyonudur, bu misyonumuz inkara karşı direniş misyonudur'' diye konuştu.
Zaman zaman 'laik Türkiye' denilerek kıyametler koparıldığını, ancak dini siyaseti esas alan grupların çalışmasının önündeki engellerin kaldırıldığını ileri süren Türk, şunları kaydetti:
''Okullara, verilen kurbanlara, yapılan çalışmalara bakıyoruz, dini kullanarak halkın iradesini kırmaya yönelik çalışma olduğunu görüyoruz. İslam Dininin yüceliğini, onun esaslarına çok büyük saygı duyuyoruz. Ama halkı kandırmaya yönelik halkın demokratik taahhütlerini farklı bir noktaya çekmeye yönelik dini kullanarak böyle bir siyasetin yapılmasına karşıyız. Tanrının kitabında çok açık bir şekilde 'Ben insanları yarattım. Her kavme, her kabileye ayrı bir dil verdim' diyor. Bizim dilimizi inkar ettiğinizde nereniz Müslüman? Bu İslamiyetin neresinde var?''
DTP Eşbaşkanı Emine Ayna da grup toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'de Kürt sorunu olduğunu öne sürdü.
DTP'li bazı belediye başkanları ve parti yöneticilerinin de katıldığı toplantı, daha sonra basına kapalı sürdürüldü.