Merkez Bankası Başkanlığından kısa süre önce ayrılan Durmuş Yılmaz, BUGÜN Gazetesi'ni Yenimahalle'de yeniden yaptırdığı evinde akşam çayında ağırladı ve özel hayatındaki bir çok ayrıntıyı paylaştı. Kamu alacaklarına ödeme kolaylığı getiren Torba Yasa'nın içerisine son anda önergeyle dahil edilen öğrenci affının kendisine de yaradığını belirten Yılmaz, 1970 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisiyken yarım bıraktığı öğrenimine geri döneceğini açıkladı. Yılmaz şöyle dedi:
Edebiyat dersi alacak
"Af büyük sürpriz oldu. Hukuk öğrenimimi üçüncü sınıfta bırakmıştım. Şimdi yeniden üçten mi başlatırlar yoksa müfredat değiştiği için ikinci sınıftan mı başlatırlar bilemiyorum. Ancak okula dönmeye karar verdim. 2011-2012 öğrenim yılında yeniden öğrenci olacağım. Yarım kalan öğrenimimi tamamlamak istiyorum. Eğer fırsatım olursa İskender Pala'dan divan edebiyatı dersi de almak istiyorum. Şu anda önümdeki iki planım bu!"
Kitaplarıma ağladım
Yılmaz 12 Eylül dönemine ilişkin ilginç bir anısını da bizimle paylaştı. Merkez Bankası'nda işe girip Ankara'ya geldiğinde kitaplarını Uşak'ta bırakmak zorunda kalan Yılmaz, ihtilal olunca tüm kitaplarını yangında yitirmiş. Yılmaz, bunu şöyle anlattı: "Öğrenciliğim bittiğinde çok zengin bir kütüphaneye sahiptim. İçerisinde Marks'ın İngilizce yazılmış Das Kapital'inden Kuran'ı Kerim'e kadar binlerce kitap. 12 Eylül olunca annem, kalın kitaplara el konulup sahiplerinin hapse atıldığını duyunca korkmuş. Önce hepsini samanların arasına saklamış. Ancak korkusu geçmeyince hepsini ocakta tek tek yakmış. Durumu öğrenince başladım ağlamaya. Annem, 'Ağla oğlum ağla! Ben ağlayacağıma sen ağla!' dedi. Hala o günü düşündükçe üzülürüm."
Bankalar için kötü müşteriyim
Durmuş Yılmaz, kredi kartı kullanımıyla ilgili vatandaşlara ders olacak ilginç bir özelliğini anlattı. Yılmaz, şunları söyledi: "Ben bankalar için çok kötü bir müşteriyim. Çünkü kredi kartı borcumun tamamını son ödeme gününde ödüyorum. Taksit yapmıyorum. Asgari borcu ödeyip kalanı üzerinden bankalara faiz kazandırmıyorum. Ne yazık ki, asgari tutarı ödeyip bankalara faiz ödeyen milyonlarca dar gelirli vatandaşımız benim ve benim gibilerin 40 günlük kredi harcamasının faizini finanse ediyor. Bu durum beni kahrediyor " diye konuştu.
Evde ilk kavga kahvaltıdan çıktı
Yılmaz, görevden ayrılırken, en çok evinde kahvaltı yapmaya başlayacağı için sevindiğini söylemişti. Ancak Yılmaz, evine döndükten sonra eşi Duriye Yılmaz'la ilk tartışmayı kahvaltı yüzünden yaptıklarını anlattı. Yılmaz, sabah erkenden kalkıp yan komşusunun bahçesine çiçek fideleri dikmeye başlamış. Ancak zamanın nasıl geçtiğini anlayamadığı için kahvaltıya gelememiş. Kahvaltıyı hazırlayıp eşini uzun süre bekleyen eşi de bu duruma çok sinirlenince ilk kavga kaçınılmaz olmuş.
Maaşla anneye radyo
Yılmaz 1966 yılında 396 lira 20 kuruş olan maaşının yarısıyla annesine bu transistörlü radyoyu alıp hediye etti. 4 MAYIS 2011
HABER: Erdoğan SÜZER / ANKARA