Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisi ve Ali Babacan’a yönelik, “Onlar o makamlara kendileri layık oldukları için gelmedi. Onların nasıl ihanetin içerisinde olduklarını kendilerinin düşünmesi lazım” sözlerine geçtiğimiz günlerde katıldığı televizyon programında sert yanıtlar vermişti. Davutoğlu, Erdoğan’ı canlı yayında yüzleşmeye çağırmıştı.
'Yüzleşelim'
Davutoğlu, sosyal medyadan çağrısını bir kez daha yineledi; “Sayın Erdoğan gelin, yüzleşelim! Siz prompter kullanın, ben yüreğimle konuşacağım” diye seslendi.
'Biz olmasak Tayyip Erdoğan bir hiçti'
Davutoğlu, Erdoğan’ın sözleriyle ilgili şu açıklamaları yapmıştı:
“Siz adalete ihanet ettiniz, biz adaleti savunduk Sayın Erdoğan. Tayyip Erdoğan'ın döneminde adalete ihanet edilmiştir.
Tayyip Erdoğan'ın zihnindeki sadakat, körü körüne kendisine, şahsına sadakattir
Kötü bir Bakan olsaydım kimin aklına gelirdi benim Başbakan olmam? Ben Sayın Erdoğan ile bir yerde bile Başbakanlık konuşmadım. Bir tek AK Partili, çıkıp da Davutoğlu Başbakanlıkla ilgili lobi yaptı diyemez.
Peki Sayın Erdoğan neden beni genel başkan ilan etti? Bu kadar layık olmayan birine ülkeyi nasıl emanet etti? Bir hiçtim de niye emanet etti? Ve bütün AK Parti kadroları o gün niye rahat bir nefes aldı?
Şimdi anlıyorum ki daha sonra benim yerime düşük profilli Başbakan olarak getirdiği Binali Yıldırım’ı da, beni de seçim kazanacağıma inandığı için getirdi. Seçimi kazandıktan sonra da beni tasfiye cihetine giden odur.
Sadece Erdoğan söylese neyse, provokatörlerini karşımıza getiriyorlar, “Tayyip Erdoğan olmasa bir hiçtin, onun yüzünden bakan oldun” diyorlar. Yok canım! Biz olmasak Tayyip Erdoğan bir hiçti aynı zamanda. Erdoğan’a teveccühü için her zaman teşekkür ettim.
Bizler ayrıldıktan sonra Tayyip Erdoğan’daki değişimi herkes görsün. Çünkü biz ayrıldıktan sonra Erdoğan’a hakikati söyleyecek kimse kalmadı. Çok sert tartışmalar yaptık ama hiçbir zaman iki yüzlülük yapmadım. Hep ilkeler etrafında konuştuk.
'Artık yeter, meydan okuyorum'
Sayın Erdoğan ‘bunlar layık değildi’ veya ‘bunlar ihanet etti’ diyorsa, onların kanallarında, istediği gazetecilerle, o prompter kullansın, ben hiçbir şey kullanmayacağım, yüreğimle konuşacağım istediği soruları sordursunlar. Hesaba çeksinler. Yüzleşmeye hazırım.
Sayın Erdoğan’a çağrımdır; Yüzleşelim.
A Haber’de, bana en zor soruları sorsunlar, Sayın Erdoğan’a en kolay soruları sorsunlar. Ona önceden soruları versinler, bana hiçbir şey vermesinler. Hazırım! Artık yeter! Meydan okuyorum.
Kimse beni ihanetle suçlayamaz. Kimse benim ilim adamı kimliğimi yok sayıp birilerinin lütuflarıyla bu makamlara geldiğimi iddia edemez.
Erdoğan hangi tehditle tutuyor kitlesini? Bak diyor ben gidersem 28 Şubat geri gelir. Bu korku onları tutuyor. O zaman biz onlara bir teminat verelim. Şunu diyelim, sizin teminatınız biziz. Erdoğan değil. Yolsuzlukları bunlarla örtmeye çalışıyor