TL pazartesi günü dolar karşısında yüzde 3’e yakın değer kaybettikten sonra salı günü ve dün yüzde 2’ye yakın değer kazandı.
Asya borsaları, ABD’de tüketici fiyatları verisinin enflasyonla ilgili endişeleri yatıştırması ve Dow Jones endeksini rekor seviyeye yükseltmesinin ardından kazanımlarını artırdı.
DOLAR
7,4390
(%-0,99)
EURO
8,9126
(%-0,54)
ALTIN
416,0289
(%-0,18)
Bankacılar üç yıl önceye göre TL’de işlem hacimlerinin üçte ya da dörtte bir seviyesinde olmasının hareketlerin daha volatil olmasında etkili olduğunu belirttiler. Öte yandan Türkiye’ye özgü riskler de son dönemde satış baskısı yaratıyor.
ABD ve AB ile ilişkiler, mevcut ekonomi politikalarının sürdürülebilirliğine ilişkin endişeler, TCMB’nin önümüzdeki hafta gerçekleştireceği faiz kararı ve lokallerin dövizden TL’ye dönme konusunda belirgin bir eğilim göstermemesi son dönemde TL’yi negatif ayrışmaya götüren ve takip edilen gelişmeler arasında öne çıkıyor.
Dolar/TL bu yıl 6.90’a kadar gerilemiş ancak sonrasında ekonomi politikalarının sürekliliğine ilişkin endişeler ve küresel satış baskısıyla yönünü yükselişe çevirmişti. 6.90 seviyesinden başlayan yükselişle birlikte bu hafta dolar/TL’de görülen en yüksek seviye 7.7840 olmuştu. Dün itibarıyla görülen en düşük seviye ise 7.49 oldu.
ABD TAHVİL FAİZLERİ DENGELENDİ
ABD'nin 10 yıllık Hazine tahvil getirisi bir yılın zirvesi olan yüzde 1.6250'den sonra başlayan üç günlük düşüşün ardından yüzde 1.5 etrafında denge buldu. Dolar ABD'de zayıf tüketici fiyatları verisi ve Hazine tahvil getirilerindeki gerilemenin, bazı yatırımcıların enflasyonda hızlı artış beklentilerini hafifletmesiyle yaklaşık bir haftanın dip seviyesinde seyretti. Bu gelişmeler TL'deki değer kazancınında da ana belirleyici.
Bir bankanın Hazine masası işlemcisi, “Bugün ECB kararı önemli. Haftalık TCMB verilerinde lokallerin dövizden 2 milyar dolar civarı TL’ye geçişini göreceğiz. Bireysel döviz işlemlerini kur yükseldiğinde döviz satış olarak görmeye başlamıştık. Bir miktar seviyeyi değerlendirmek olarak göstek de kalıcı TL’ye dönüşten henüz uzağız” dedi ve ekledi:
“Öncü verilere göre TCMB rezervlerinde 2-3 milyar dolarlık düşüş bekliyoruz ki büyük bölümü zorunlu karşılık kararlarından kaynaklanacak. Cuma günü reform gündemini ve beklenti anketini izleyeceğiz TCMB’nin faiz kararı ise önümüzdeki haftanın en önemli gündemi olacak. Piyasa fiyatlamaları 50-100 baz puan arası faiz artışı gösterse de bizim beklentimiz Mart ayı için yeni artış olmayacağı yönünde” dedi.
TCMB FAİZ KARARI BEKLENİYOR
Citi, JPMorgan, Morgan Stanley ve dün son olarak dün Goldman Sachs TCMB’nin enflasyon baskılarını kontrol altında tutmak adına Mart ayında politika faiz oranında artış beklediğini açıkladı.
Bankacılar mevcut enflasyona göre yapılan hesaplamalara göre reel faizin 140 baz puana kadar gerilediğini, önümüzdeki aylarda bunun daha da düşecek olmasının orta ve uzun vadeli enflasyon tahminlerine yukarı revizyon olarak yansıyabileceğini öngörüyorlar. TCMB’nin bu ayki PPK toplantısının sonuçları 18 Mart’ta açıklanacak.
Piyasanın tamamı TCMB’den önümüzdeki hafta faiz artışı beklemiyor. Bazı bankacılar TL’de baskının zayıflaması halinde TCMB’nin hala bu ayı “pas geçebileceğini” de öngörüyor. Ancak bankacılar bu senaryoda TCMB’nin yıl sonu enflasyon tahminlerini tek haneden yüzde 12’ye doğru yükseltmesi de gerekebilir.