Meydandaki kalabalığa değil, kürsünün arkasındaki 'organize güçlere' dikkat! 
Milliyet Gazetesi yazarı Hasan Cemal, sahipsiz diye nitelenen miting kalabalıklarının arkasındaki 'organize güçlere' dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.
 Hasan Cemal'in bu yazısı da ABD orjinli ağa babaları kaçıp  işleri oradan idare eden bedava dağıtılan  gazetesiyle uydurma traj haberleriyle traş yapan, mitinglerden son derece rahatsız olan, haberleri kendisine göre yamultan bir medya tarafından hemen " Bakın Hasan da böyle söylüyor"diye  üzerine atladı.
 Evet dönek Hasan Tehlike!nin farkındayız ve asıl tehlikenin senin gibi döneklerden geldiğini de biliyoruz.
 Sen ve senin gibilerin usta bir ajan yetiştirme okulunda desrs alıp ortalığı profesyonelce karıştıranlardan olduğunu düşünüyoruz. Çünkü aynı ekolden gelme diğer kalemşörlarla aynı teraneleri yazıp duruyorsunuz. Biz asıl tehlikenin sen ve senin gibi kalemlerini patronlara satanlar olduğunuda biliyoruz. Eğer bu gün Cumhuriyet Gazetesinin başında olsaydın yine aynı şeyleri mi yazardın. Yoksa Cumhuriyetin attığı  ve senin şimdi kullandığın "tehlikenin farkındamısınız " sloganını böyle cesur bir şekilde kullanabilir miydin? Sanmıyoruz çünkü sen satın alındın. Bunun ispatı ise  yobaz basının seni çok sevmesinden belli.
Yazılarında iyi sallamacılık yapıyorsun ama o mitinglere gelen insanlar hakkında hiç bir şey bilmiyorsun gelseydin görürdün.
Onların hepsini birşey bilmeyen sürüler gibi görmenide kabul etmiyor ve senin gibilerin Tehlikeli olduğunun farkında olduklarını da bilmeni istiyoruz. Tabi o mitingleri organize eden kişiler olacak  onları da herkes biliyor. Gizli saklı bir şey yapılmıyor. Bunu en iyi bilenlerdensin.Neden zahmet edip gelmedin. Bu yazıyı yazmak için mi? Hatta sazcı  Livaneli daha da iyi bilir. Patronu ona iki maaş ikramiye versin provakatörlüğünden dolayı. Ama başaramadı.
Buyurup patronunun verdiği masayı terk etmeyi göze alarak sende o kalabalığın arasına karışsaydın, yada organize işlerine girip arka tarafta dediğin o  gizli güçleri daha yakından görseydin. Sana gelme diyen oldu mu? 
Evet uzatmalayım Hasan biz "Tehlikenin farkındayız" bu tehlikelerin içinde en zorumuza giden ise asıl sizin arka taraftakilerin seni kullanıyor olması , seninde kendini kullandırman.Sen kendi yolunda devam et Hasan iyide gidiyorsun.  Şunu tekrar hatırlatmakta yarar var biz tehlikenin çok iyi farkındayız sen kafanı yorma bizim için. Aklını da kendine sakla bak yobazlar çalıyorlar oynuyorlar sayende veya birlikte çalışıyorsunuz aynı amaç için.

Ayrıca Hadi Uluyanengin hayatı boyunca gazetecilik yapmamış kişi   "bunu iyi bilir çünkü gazateci haberci araştırmacıdır" yazarlık ise kendini yenileyen ufka geniş geleceği seze bilen bilge insandır." her gün yarım satte sallama  yazı yazan ona buna saldıran adam değildir tıpkı Uluyanengin gibi" oturdugu yerde sürekli aklına eseni yazan çok bildiğini kanıtlamak için kitaplardan arakladığı cümleleri yazısına şıkıştırıp insanları fıtık eden okuma özürlü insanlar yetişmesine büyük katkı sağlayan kişi olma özelliğinden dolayı onu kutlarız. 
Hadi bırak artık o çok bilmiş yazar havalarını senin gibiler artık  geçen yüzyıllarda vardı. Sen hala direniyorsun. geç müzede otur. gerçek acıdır hemde acıtı ama  yazı yazdığın gazetende bile senin yazılarını kimse okumazken yobazlar arada sırada senin yazdıklarına sarılıyorlar. Buna sevinebilirsin. Hiç olmazsa seni anlayan bunlar var. Belkide o yüzden orada tutuyorlar seni yoksa çoktan tarihin çöp tenekesine gitmiş olurdun ve inan senin hayatta olup olmadığından kimsenin haberi bile olmazdı.
Seni okumak insanları niye sıkıyor biliyormusun tıpkı bilgileri eskimiş ansiklopedilere benziyorsunda ondan,  sivri dilli olmak için çırpınarak yazdığın o yazılar insanları bayıyor tıpkı Cumhuriyet mitinglerini yazdığın ıvır zıvır yazı gibi. Bu ara bazı yerlerinde iyi sallamalar yapmışsın çünkü sen nasıl olsa burada değilsin salla sallayabildiğin kadar.

 İşte  milyarlarca dolar borçları silindiği için birden bire hükümet yanlısı olan aynı medya grubunda yazıları çıkan bu kişilerin o akıl veren ve yobaz medyanın üzerine atladığı yazıları
 
 
Gazetesindeki köşesinden 'Tehlikenin farkında mısınız?' diye soran Hasan Cemal, gereken özen gösterilmezse mitinglerin coşku ve heyecanı içinde olmadık tertiplerin aleti durumuna düşülebileceği uyarısında bulundu. Sadece kürsünün önünde coşkuyla dalgalanan kalabalıkların heyecanına değil, kürsüden gelen seslere de dikkat edilmesi gerektiğini ifade eden Cemal sözlerini şöyle sürdürdü: "Gereken özeni eğer göstermezseniz, mitinglerin coşku ve heyecanı içinde maalesef olmadık tertiplerin aleti durumuna da düşebilirsiniz. Bir tehlike de budur. Farkında mısınız?"

Organize çekirdek güçlerin köklerinin darbe tertiplerine kadar uzanabileceği uyarısında bulunan yazar, o organize çekirdeğe dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı. Hareketin lidersiz, partisiz ve parasız pulsuz, kendiliğinden oluşan bir hareket olup olmadığını sorgulayan Cemal, başıboş kalabalıkların kolaylıkla her yere çekilebileceğini kaydetti. Türkiye'de daha önce bu tür olayların yaşandığını hatırlatan Cemal yazısını şöyle sürdürüyor: "Tehlike, demokrasi derken demokrasinin köküne kibrit suyu ekebilecek 'darbe tertipleri'ne alet olmaktır. Tehlike, laik cumhuriyete sahip çıkayım derken, Türkiye'yi bir cehennem kuyusuna itebilecek cepheleşme ve kutuplaşmalara yol açmaktır. Tehlike, coşku ve heyecan fırtınası içinde dalgalanırken, miting kürsüsünden yükselen bazı sesleri kulak arkası etmek ya da önemsememektir. Tehlike, en halisane niyetlerle demokrasi diye laiklik diye, bayrak sallarken, soğukkanlı düşünceyi sloganlara kaptırmak, arka plandaki bazı maceracı ayak seslerini duymamak ya da duymazlıktan gelmektir."

Gazeteci Hadi Uluengin de Cumhuriyet mitinglerinin sivillikle asla alakası olmayan derin egemenlerin rotasına uygun gösteriler olduğunu dile getirdi. Dün Hürriyet'teki köşesinde "Mitinglerin Kıvamı" başlıklı bir yazı kaleme alan Uluengin, mitinglerde bayrak taşıyanları kaçak inşaatı yıkılmasın diye çatıya bayrak çekenlere benzetti. Bayrağın tüm ülkenin sembolü olduğunun altını çizen Hadi Uluengin, "Hiçbir siyasi, dini ve felsefi grup veya eğilimin de bayrağı kendi tekelindeymiş gibi sunmak hak ve salahiyeti yoktur. Bu tür bir tekelcilik ve teşhircilik hem ötekini reddetmek hem de kutsalın arkasında dokunulmazlık edinmek dürtüsünde hayat bulur." dedi.

Hadi oradan derler adama sen aklını kendine sakla HADİ, yakında bu gidişle kafayı yiyeceksin. Çünkü olayları birbirine ya bilerek yada bilmeden karıştırıyorsun.