Peki gerçekte ne olmuştu?
Uçağın motorunda buzlanma var mıydı, yok muydu?
Bu soru bugüne kadar, yani 15 yılı aşkın süredir tam olarak yanıtlanamadı.
Oysa soruyu yanıtlayacak çok önemli bir belge vardı.
O belge, kazadan bir gün sonra dönemin Meteoroloji Genel Müdürü Mehmet Örmeci ile yaptığımız telefon görüşmesinde satır arasına gizlenmişti.
Dün Eşref Bitlis ve Uğur Mumcu olaylarına ilişkin haberler üzerine, 15 yıl önceki telefon kaydını bulup deşifre ettim.
Genel Müdürün sesi, yeni kaydedilmiş gibi netti. Bugüne kadar karanlıkta kalan olaya ışık tutacak bir belgeden söz ediyordu:
"17 Şubat 1993. Saat 10.00'da (kazadan 2.5 saat önce) raporumuzu vermişiz kendilerine. (Güvercinlik Üs Komutanlığı'na). Verdiğimiz formun seri numarası 037. Bu raporla uyarmışız. Bir sürü meteorolojik parametreyi bildirmişiz. Buzlanma da bunun içinde, dahil.
Pilotlar meteorolojinin raporuna uyup uymama konusunda serbesttir. Bu tamamen kendi bilecekleri bir iş. Rapora uyarlarsa kendileri kazanır..."
***
Meteoroloji Genel Müdürlüğü ile Türk Silahlı Kuvvetleri arasında özel bir anlaşma vardı.
Meteoroloji günlük olarak raporlarını sunuyor, ama bu raporlar anlaşma gereği "gizli" kalıyordu.
Nitekim, Orgeneral Bitlis'in şüpheli ölümüyle ilgili olarak bugüne kadar sayısız haber yapıldı ama "037" numaralı rapordan hiç söz edilmedi.
Oysa "037" açıklansaydı "Orgeneral Bitlis'in ölüm uçuşu"ndaki sır perdesi büyük oranda aralanmış olacaktı.
Çünkü buzlanma ile ilgili iddialara en net cevap "037" nolu raporda yer alıyordu.
Sözkonusu rapor, o gün, Orgeneral Eşref Biltis'in uçacağı saatte havanın nasıl olacağını; buzlanma tehlikesi bulunup bulunmadığını, rüzgarın nereden estiği ya da eseceği gibi tüm ayrıntıları ortaya koyuyordu...
***
Eğer olaydan hemen sonra dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Güreş'in açıkladığı gibi kaza "buzlanma" yüzünden meydana geldiyse Bitlis Paşa'nın uçağı bile bile ölüme uçmuş görünüyor.
***
Bu noktada raporun içeriğine ilişkin 2 ihtimale bağlı soruların yanıtlanması gerekiyor:
1- Raporda "buzlanma" tehlikesinden söz edilmiş olabilir. Eğer böyle bir uyarı yapıldıysa uçak neden havalandı? Uçağın kalkışına kimler, niçin izin verdi? Rapor pilotlara gösterilmedi mi?
Öyle ya, hangi pilot kendisinin de içinde bulunduğu uçağı düşme tehlikesine rağmen havalandırır?
2- Buzlanma tehlikesinden söz edilmediyse, uçak neden düştü? "Buzlanma"dan düşmediği halde neden "Buzlanma yüzünden düştü" şeklinde açıklama yapıldı?
***
GENEL MÜDÜRDEN ŞOK SÖZLER: "ANAMIZI AĞLATIRLARDI"
..Ve dönüyoruz tekrar 15 yıl önceki telefon görüşmesinin kaydına.
Konuşan kişi dönemin Meteoroloji Genel Müdürü Mehmet Örmeci:
* "Raporumuz ilgililere bildirilmiştir. Zaten öyle bir şey bildirilmemiş olsaydı o zaman bizim anamızı ağlatırlardı."
* "Bu bizim yıllardan beri Silahlı Kuvvetler'le bir hiyerarşik düzende, protokolle yaptığımız bir hizmet. Bizim Silahlı Kuvvetler'le olan ilişkilerimizin yüzde 99'u gizlilik dereceli ilişkilerdir. Ben onların yetkisinde olan bir şeyi size ifşa edemem. Kanunen suçlu olurum."
* "Siz gideceksiniz komutanlığa, 'Şu günkü meteoroloji raporunu istiyorum' diyeceksiniz. Orada her şey mevcut. Biz Güvercinlik Üs Komutanlığı'na bildiriyoruz. Orada bizim istasyonumuz var. O istasyon oradaki hava durumunu yazıyor. Gittiği yerde rüzgar arkadan mı gelecek, önden mi gelecek, buzlanma olacak mı, onları yazıyoruz."
* "Olayın arkasında koskoca bir Orgeneralin kaybı söz konusudur."
Genel Müdürün açıklamaları öncelikle böyle.
Sizce 037 nolu raporun açıklanma zamanı gelmedi mi?
Orgeneral Eşref Bitlis'in ruhunu 15 yıl sonra da olsa huzura kavuşturmak gerekmez mi!
Mehmet Çetingüleç-Takvim