İzmir'deki eylemde yaralılara tıbbi müdahalede bulunan İzmir Tabip Odası Binası'ndaki sağlık çalışanlarına eli sopalı sivil kişi ve güvenlik güçlerinin saldırdığı ileri sürüldü. Saldırıda yaralandığını belirten Anestezi Uzmanı Özlem Aydın, "Polis kapı kapanmasın diye araya cop soktu. O sırada kafama darbe yedim" dedi.

İzmir Tabip Odası Alsancak'ta bulanan binasını Taksim Gezi Parkı protestolarında yaralanan ve biber gazına maruz kalan vatandaşlara yardım etmek için ilk yardım müdahale merkezi haline getirdi. Sahra hastanelerini andıran binada hekimler dört gün boyunca vatandaşlara gönüllü olarak tıbbi yardımda bulundu. Biber gazına maruz kalanlara hazırladıkları özel solüsyon ve hafif şekilde yaralananlara ise vatandaşlar tarafından temin edilen tıbbi malzemeler ile müdahale eden sağlık çalışanlarına eli sopalı sivil kişi ve güvenlik güçlerinin saldırdığı ileri sürüldü.

Saldırıda başında darbe alan İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Anestezi Uzmanı olarak çalışan Özlem Aydın, yaşanan olayı anlattı. Saldırının 2 Haziran Pazar gecesi olduğunu iddia eden Aydın, "Biz Pazar gecesi hepimiz tabip odasının binası önünde dışardaydık. Binaya doğru koşan biri resmi kıyafetli polis ve diğeri ise sivil bir vatandaş gördük. Sonra ben binaya girerek kapıyı kapatmak istedim. Polis kapı kapanmasın diye araya cop soktu. O sırada kafama darbe yedim. Ama kimden darbe yedim görmedim. Sivil kişinin üstünde polis olduğuna dair bir şey yoktu. Darbe yiyince yere düştüm arkadaşlar beni içeriye çekti. Şikayetiçi oldum. 3 gün iş göremez raporu aldım. Omzumda ve sırtamda ağrılarım var" dedi.

İzmir Tabip Odası Başkanı Operatör Doktor Suat Kaptaner ise eylemlerin yapıldığı alana yakın olması sebebiyle tabip odası binasını ilk yardım müdahale merkezi haline getirdiklerini söyledi. Sağlık personeli tarafından gönüllülük esasıyla hizmet verildiğini söyleyen Kaptaner, "Dört gündür sabaha kadar burayı açık tutuyoruz ve vatandaşlarımıza yardım ediyoruz. Ancak pazar gecesi binada çok sayıda hekim bulunurken resmi polislerin ve beraberinde sivil kişilerin olduğu topluluk bu sokağa girdi. Bazı arkadaşlarımız o sırada sokakta hava alıp dinleniyorlardı. Biz bir sorun çıkmasın diye arkadaşlarımızı binaya girmesini istedik. Bir arkadaşımız binanın kapısını kapatmak istedi. Ama resmi polis kapının kapatılmasını copuyla engelledi. Bunun amacını anlayamadık. Bu sırada arkadaşımız muhtemelen sivil kişinin müdahelesiyle darp edildi. Biz burada hekimlik ve insanlık görevimizi yapıyoruz. Hastanelerde, sağlık kurumlarında verdiğimiz hizmetin ilk halini burada veriyoruz. Kim yaralanırsa yaralansın hekim olarak yardım etmek durumundayız" dedi.

Dört gün boyunca binaya en çok biber gazına maruz kalan kişilerin geldiğini anlatan Kaptaner, "Buradaki tıbbi malzemelerin hepsi vatandaşlar ve hekimler tarafından gönüllü olarak temin edildi. Biber gazı için bizim hazırladığımız özel solüsyonlar var. Daha ağır vakalar olursa diye nefes açıcılar bulunduruyoruz. Biz burada acil servise başvurmadan yapılacak bir yardım varsa onu yapmaya çalışıyoruz" diye konuştu.

Öte yandan, Alsancak'taki bir barda eğlendikten sonra Ege Palas Oteli önünde arkadaşını bekleyen 25 yaşındaki Ulaş Ilkım'ın kendisini gösterici sanan polis ekiplerince darp edildiği ileri sürüldü. Yüzünde ve vucudunda kırıklar bulunan Ilkım'ın ailesi polisler hakkında suç duyurusunda bulunduklarını belirttiler.

KAYNAK: http://www.gazeteport.com.tr/haber/136008/eli-sopalilar-hakkinda-yeni-iddia