ERDOĞAN VE BAHÇELİ BİRBİRİNE GİRDİ

Başbakan Erdoğan,'Biz eli silahlı kovboylardan değiliz' derken, MHP lideri Bahçeli DTP için Erdoğan'a sert çıktı

Başbakan Erdoğan, "İkide bir 'tezkereyi niye kullanmıyorsunuz?' dersen bu devlet adamlığına, liderliğe yakışmaz. Biz afedersiniz eli silahlı kovboylardan değiliz" diye seslendi Bahçeli ise teröristlere örtülü olarak siyasi af vaadinde bulunduğunu savundu

Başbakan Tayip Erdoğan, son günlerde “silah bırakma” çağrılarıyla ilgili olarak ortaya çıkan Af tartışmalarına sert yanıt verdi. Erdoğan, “AKP'yi teröristle ve terörle yan yana getirmek büyük gaflettir. Biz birileri gibi ovaya filan kimseye davet ettiğimiz yok. Biz demokratik ortamda mücadele sürdürecekse ya silahı tercih edenlerle beraber olursunuz ya da demokrasi ve barıştan yana olursunuz diyoruz. Söylediğimiz budur” dedi.

Başbakan Erdoğan AKP grup toplantısında konuştu. Türkiye'de gerilimden medet umanların olduğunu belirten Erdoğan, “Bunun aktörlerinin kim olduğunu gayet iyi biliyorsunuz” dedi. Başbakan Erdoğan, özellikle son günlerde belirli illerde kanunsuz gösteriler yapıldığını belirterek, “Terörle demokrasi, terörle hukuk farklı kutuplardadır. Siyasetle terörün iç içe olması ne demokrasiye uygundur ne de hukuka. Demokratik siyasete soyunanların atması gereken ilk adım temel tercihini yapmak, terörü karşısına almaktır. Siyasetçi hem demokrasiyi içine sindirebilmelidir hem de hukuka uygun hareket etmelidir. Hukuki meşruiyet demokratik siyasetin en temel şartıdır. Hukuki meşruiyetini yitirenler varlık zeminini de kaybederler” diye konuştu.

TAKOZ OLMA
Son dönemlerde yaptığı yurtdışı geziler ve diplomatik girişimler hakkında da bilgi veren Erdoğan, Bakü-Tiflis-Kars demiryolunun açılacağını, tarihi ipekyolunun yeniden canlanacağını belirterek “Şimdi Yunanistan'a doğalgazı Türkiye olarak biz veriyoruz. Bu noktaya geldik. Bu proje aynı zamanda barış projesi” dedi. Türkiye'nin son 5 yıldır bir istikrar içinde kalkındığını belirten Erdoğan, bunun geçmişte sağlanamadığını söyledi. Erdoğan, “Düşünün önceki 10, 15, 30, 40 yıl bu istikrarla geçmiş olsa idi Türkiye nerede olurdu? Türkiye'nin önü açık derken bunu anlatmaya çalışıyoruz. Birileri de çıkıp bunun önüne nasıl takoz oluruz gayreti içine giriyorlar. Takoz olma! Yapacağın bir şey varsa yardımcı ol. Türkiye'de siyaset anlayışı şöyle: 'Yapanı nasıl engellerim, engellersem iktidar olur muyum?' Siyaset böyle anlaşılıyor. Türkiye'deki muhalefete bunun yollarını da anlatmaya çalışıyoruz. Ama Türkiye'de dikili ağacı olmayanlar bundan anlamaz ki. İstanbul'da ortaya koyduğumuz dev projeler engellendi. Sosyal güvenlik yasası için neler yaptılar. Her doğanın sosyal güvence ile doğması engellenir mi? Kim engelliyor? Halkçı olduğunu söyleyen CHP. Bunlar halkçı filan olamaz. Bunlar bu ülkede kaymak takımıyla birlikte yürüyenler ” diye konuştu.

ELİ SİLAHLI KOVBOY DEĞİLİZ

Muhalefetin hükümeti tezkereyi kullanmadığı şeklindeki eleştirilerine de değinen Erdoğan şöyle konuştu:

“İkide bir 'tezkereyi niye kullanmıyorsunuz?' dersen bu devlet adamlığına, liderliğe yakışmaz. Biz afedersiniz eli silahlı kovboylardan değiliz. Yeri geldiğinde güvenlik güçlerimiz bunu kullanır. Siyasetçiden aklı selim beklenir. Bizden duygusallık kimse beklemesin. Akıl, bilgi ve tecrübe ile ilgili kurumlarımızla bu çalışmaları yapıyoruz. Er geç terör örgütünü de bitireceğiz. Ama bu hop oturup hop kalkmakla olmaz”

KİMSEYİ OVAYA DAVET ETMİYORUZ

Başbakan Erdoğan, son dönemlerdeki yaptığı açıklamaların ardından ortaya çıkan af tartışmalarıyla ilgili olarak da AKP'yi yaralamak isteyenlerin olduğunu söyledi. Erdoğan, “Onlar bilsin ki kendileri yaralanır. Ak Parti'yi teröristle ve terörle yan yana getirmek büyük gaflettir. Biz birileri gibi ovaya filan kimseye davet ettiğimiz yok. Biz demokratik ortamda mücadele sürdürecekse ya silahı tercih edenlerle beraber olursunuz ya da demokrasi ve barıştan yana olursunuz diyoruz. Söylediğimiz budur” dedi.

Demokratik ortamda siyaset yapacak olan kişilerin ve partilerin tercihlerini yapması gerektiğini belirten Başbakan Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Demokratik siyasete soyunanların atması gereken ilk adım, temel tercih yaparak terörü karşısına almaktır. AK Parti olarak bizim yaklaşımımız Anayasayı, demokrasiyi içine sindirenleri hukuk zemininde karşılamaktır. Hukuka uygun olmak kaydı ile tüm farklı görüşlere tahammül göstermek gerekiyor. Demokrasimiz geçmişle kıyaslanmayacak olgunluğa ulaşmıştır. Terörle ilişkisini kesememek, terörist unsurların yan kol faliyeti konumuna düşmek, demokrasi ve hukuk devletinin kabul edemeyeceği şeylerdir. Terör ile demokrasiyi ayıramayanlar demokrasiden medet umamazlar.”

MEYDANLARDA GÜVERCİN UÇARMAK KOLAY

Erdoğan, barışı istemek için icraat yapılması gerektiğini kaydederek, “Meydanda güvercin uçurmak kolay. Güvercin çok, uçurulur. Sonra öbür tarafta ülkenin barışına dinamit koy. Bunu kimse yutmaz. Kürt kardeşim de, yedi bölgedeki kardeşim de yutmaz. Birileri kalkıp benim Kürtlere 'kardeşim' dediğimi söylüyor. Ne diyeceğim? Evet, Kürtler kardeşim benim. Kürt de Laz da Arnavut da kardeşim. Ülkenin kadim değerlerini benimsemiş herkes kardeşim benim. Ama siz bunu kavrayamadığınız için ülke bu hale geldi ” dedi.

LİNCİN KİTABIMIZDA YERİ YOK

Demokrasilerde şiddete, teröre ve kan dökmeye yer olmadığını vurgulayan Başbakan Erdoğan, “Yargısız infazın, ayrılığın, siyaseten linçin bizim kitabımızda yeri yoktur” şeklinde konuştu.

BAHÇELİ'DEN BAŞBAKAN'A: GİZLİ MÜTAREKE ÇAĞRISI YAPIYORSUN

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın teröristlere örtülü olarak siyasi af vaadinde bulunduğunu savundu ve “Sayın Başbakan bu niyetinizi saklamayınız” dedi.

MHP Lideri Devlet Bahçeli Grup toplantısında yaptığı konuşmada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, sözleri ve fiilleriyle etnik bölücülüğün önünü açmak için adeta seferberlik başlattığını belirterek, böyle bir ortamda kanlı terör örgütünün siyasi zemin kazanmayı ve siyasi çözüm dayatmayı amaçlayan bölücü stratejisinin adım adım hayata geçirildiğin söyledi.

“Başbakan Erdoğan'ın terör örgütüne silahı bırakma çağrıları, dağdan şehre inip siyaset yapma davetleri, siyasi çözüm ümitlerinin yeşertilmesi ve teröristlere örtülü siyasi af vaatleri Türkiye'nin karşısına çıkartılması amaçlanan siyasi tezgahın alt yapı hazırlıkları olarak görülmelidir” diyen Bahçeli, sapla samanın birbirine karıştığını, teslimiyet ve gafletin adının “demokratlık”, Meclise kadar uzanan ihanetin adının da “demokratik mücadele yolu” olduğunu ifade etti.

TBMM'nin sınırötesi operasyon yetkisi vermesinin üzerinden 34 gün geçtiğini, Kuzey Irak'tan hala terör saldırılarının devam ettiğini, ancak hükümetin Meclis'in verdiği yetkiyi kullanmak için hala harekete geçmediğini kaydeden Bahçeli, bu nedenle 4 askerin daha şehit verildiğini söyledi.

Bahçeli, “ABD'nin vereceği anlık operasyon istihbaratı, terörü bitirme reçetesi olarak takdim eden Başbakan, bu konuda da Türkiye'yi bilerek karanlıkta bırakmış ve spekülasyon ortamının şartlarını hazırlamıştır. Türk milleti haklı olarak merak etmektedir: Anlık istihbarat için beklenen o an ne zaman gelecektir” dedi.

TEZKERE YETKİSİNİ KULLANMAZSANIZ TARİH SİZİ AFFETMEYECEK

Bölgedeki terör unsurlarının kış dönemini geçirecekleri geri mevzilere çekilmeye başladıklarına işaret eden Bahçeli, bunlara karşı harekete geçmek için görüntülü istihbaratın mı gerektiğini sordu. Bahçeli, “Hükümetin ataletini sürdürdüğü bu ortamda, Türk kamuoyu bilgi kirliliğine boğulmuş ve magazin haberciliğinin önü açılmıştır” dedi. Kış şartlarının PKK saldırılarını durduracağını ve PKK'nın bahar geldiği zaman kaldığı yerden devam edeceğini söyleyen Bahçeli, hükümete seslenerek, “Terörle mücadelede son 24 yılın en önemli bu altın fırsatını heba etmeyin, 507 milletvekilinin ve Türk milletinin büyük çoğunluğunun arkasında olduğu bu yetkiyi kullanın. Terörün belini kıracak sonuç alıcı sınırötesi harekattan çekinmeyin. Eğer bunu yapmak iradesini göstermezseniz, tarih ve Türk milleti sizi affetmeyecek, bunun doğuracağı ağır sonuçların bütün vebali de omuzlarınızda olacaktır” dedi.

Türkiye'ye karşı her vesileyle kin ve nefret kusan siyasi bölücülerin insan hakları ve özgürlük savaşçıları olarak sahneye çıktığını dile getiren Bahçeli, “Silahlı terörün siyasi kolu olan İmralı maşalarının TBMM çatısı altında devlete, Anayasa'ya ve kanunlara alenen meydan okumaları karşısında hükümet suskun ve sessiz, Meclis hareketsiz ve adalet etkisizdir” dedi.

Bahçeli, Erdoğan'ın terörle mücadelede birinci önceliğin her şeyden önce silahların bırakılmasını sağlamak olduğunu söylediğini anımsatarak, dağdaki teröristlere yapılan bu çağrının AKP hükümetinin yeni bir siyasi süreç başlatmaya hazırlandığını bir göstergesi olduğunu söyledi. Ya dağ yerine şehirleri tercih etmelerini ve siyasi platformda gerekli yarışı sürdüreceklerini ya da şimdiki durumlarını tercih edeceklerini söyleyen Başbakan'ın teröristlere siyasi af vaadinde bulunduğunu ve Meclis'te siyaset yapmaya davet ettiğini kaydeden Bahçeli, Başbakan'ın, yıllar içinde azdırdığı teröristlere ve cesaret verdiği bölücülere yapılan bir gizli mütareke çağrısı olduğunu dile getirdi. Bahçeli, PKK'nın talepleri doğrultusunda siyasi-sivil önlemler paketi açıklamaya hazırlanan Başbakan ve hükümetinin çok tehlikeli bir yola girdiğini ifade etti. Bahçeli, “Dağdaki teröristleri silah bırakarak şehre inme ve siyaset yapma çağrısının gerçekleşmesi için bunların ilk önce aklanmaları gerekmektedir. Bunun için de bu sürecin ilk aşaması ve adımını teröristler için genel af çıkartmak olacaktır. Sayın Başbakan bu niyetinizi saklamayınız” dedi.

Bahçeli, milliyetçi bir şekilde merkeze tutunamayanların “tarihin çöplüğü”ne savrulacaklarını belirterek, “Sayın Başbakan'ın bunları çok iyi anlaması ve Türkiye'yi ateşe atacak bir yola sapmama basiretini ve sorumluluğunu göstermesi en samimi temennimizdir” dedi.