Erdoğan, Güngören'de patlamaların meydana geldiği yerleri incelemesinin ardından bir açıklama yaptı.
Erdoğan, Güngören'de incelemelerde bulundu. İşte o fotoğraflar
Dün akşam saat 21.45-21.55 civarlarında 2 ayrı patlama sonucunda 17 vatandaşın hayatını kaybettiğini hatırlatan Erdoğan, “Bu vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Ailelerine sabırlar diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun diyorum. 154 yaralımız vardı. Bu yaralı vatandaşlarımızın da 50'si dışında diğerleri taburcu edildi. Tedavileri yapıldı. 50 kadar vatandaşımız çeşitli hastanelerde tedavi altında. 7 kadar vatandaşımızın durumu ağır. Kendilerine şifalar diliyoruz, ailelerine sabırlar diliyoruz” diye konuştu.
Terör konusunun her zaman dile getirildiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Terörü her zaman dile getiriyoruz. Terör, dini, milleti, vatanı, ırkı olmayan bir olay, bir fenomen. Türkiye 30-35 yıldır terörle mücadele ediyor. Terörle mücadele biter mi? Bu terörle mücadele şüphesiz ki kökü kazınana kadar devam eder. Peki bugüne kadar bunu bitiren oldu mu? Şu anda başta dünyanın en büyük ülkeleri olmak üzere ABD'den tutun da İngiltere, İspanya, İtalya'ya kadar bütün bu ülkelerde terörle mücadele halen devam etmektedir. Bu mikrofonlarda siyaset yapılmaz. Ölüm üzerinden, kan üzerinden siyaset yapılmaz. Şunu söylemek durumundayım; gün birlik günüdür, beraberlik günüdür. Teröre karşı milletçe ne kadar bir ve beraber olabilirsek, ne kadar dayanışma içerisinde olabilirsek, ne kadar terörü yalnızlığa itebilirsek o kadar başarılı oluruz.”
'TERÖRÜN DİNİ YOK'
Erdoğan, Güngören'de patlamaların meydana geldiği bölgedeki incelemesinin ardından yaptığı açıklamada, teröre karşı birlik ve beraberliğin, dayanışmanın önemini vurgulayarak, şunları söyledi:
“Terörün halktan desteğini kaybetmesi lazım. Terör örgütleri ve onların temsilcilerinin halktan desteğini kaybetmesi lazım. Bunu başarmamız lazım. Eğer teröre destek veren siyasi örgütlere halk desteğini devam ettiriyorsa o zaman terör, gücünde zaafa değil, kuvvet bulmaya devam eder. Adı ne olursa olsun, hangi kanattan olursa olsun, az önce dediğim gibi terörün dini yok. Bunu böyle bilmemiz gerekiyor. Bu noktada milletçe el ele vereceğiz. Güvenlik güçlerimiz polisiyle, askeriyle teröre karşı mücadelesini sürdürüyor, sürdürecek. Biz de başta Terörle Mücadele Yüksek Kurulu olmak üzere teröre karşı izlenecek stratejileri ve taktikleri belirliyoruz. Yapılması gereken ne varsa uluslararası camiadan da destek alarak yapmaya çalışıyoruz.”
'TERÖRÜN BEDELİ AĞIR OLUYOR'
Başbakan Erdoğan, Hava Kuvvetlerinin sınır ötesi operasyonlarıyla, Kara Kuvvetlerinin de sınır ötesi ve sınır içi operasyonlarıyla havadan ve karadan terörle mücadele etmeye devam ettiğini ve teröristlerin karargah, mağara ve inlerini vurduğunu, kentlerde de polisin aldığı her türlü haberi değerlendirerek bu mücadeleyi sürdürdüğünü vurguladı.
Erdoğan, teröre karşı sürdürülen bu mücadelenin hassasiyetle devam ettiğini dile getirerek, “Ne yazık ki terörün bedeli ağır oluyor. Dün akşamki olay da bunlardan bir tanesi. Bugün Bakanlar Kurulu toplantısını iptal ederek geldim” dedi.
MEDYADAN İSTEKLER
Başbakan Erdoğan, konuşmasında, medyadan isteklerini de dile getirerek, şunları kaydetti:
“Medyadan isteğim şudur; terör örgütlerinin en büyük amacı propagandalarını yaptırmaktır. Fakat ne yazık ki medyamız bu konuda gereken hassasiyeti göstermiyor. Yani şurada kan revan içinde yatan vatandaşı ekrana getirmek suretiyle halka iyilik yapmıyorsunuz. Bu halkı yaralıyor. Terör örgütünün propagandası yapılıyor. Bunun yapılmaması lazım. Bunları göstermenin bize faydası yok. Bunları göstermek halkın motivasyonunu bozar. Bunları göstererek, halkı bir daha vurup yaralamayalım. Bunu sizden rica ediyorum. Ne yazık ki bu görüntüler tüm görsel medyada yer aldı. Bu, terörü farkında olmadan verilen bir destektir. Bunu göstermeyelim. Bunu sizden rica ediyorum. Terör propagandasının yapılmasını ister. Terörün propagandasının en güzel yolu da yapılan eylemin gösterilmesidir. Buna fırsat vermeyelim diyorum.”
Erdoğan, olayda hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyerek, bugün 8 vatandaşın Fetih Camii'nde cenaze töreninin yapılacağını söyledi.
Başbakan Erdoğan, yakınlarını kaybedenlere sabır, yaralılara da acil şifalar dilediğini kaydetti.
'ŞU ANDA ÇALIŞMALAR DEVAM EDİYOR'
Erdoğan, Güngören'deki patlamaların ardından şu anda çalışmaların devam ettiğini, bu çalışmaların neticesinde bulgular, belgeler, kişiler yakalandığında açıklama yapılacağını belirterek, “Terörün, terör olarak adını koyalım. Adını koyduğumuz zaman onun propagandasını yaparız” dedi.
Erdoğan, incelemelerde bulunduğu Güngören'de yaptığı açıklamanın ardından bir gazetecinin, “CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın teröre karşı millet olarak sessiz bir miting yapılması teklifi konusunda Hükümet olarak ne düşünüyorsunuz?” sorusuna, “Böyle bir birlikteliği ortaya koymak güzeldir. Bunu kendileriyle de oturup konuşuruz ve ondan sonra da atılması gerekeni, yapılması gerekeni en güzel şekilde yapmaya inşallah gayret ederiz” şeklinde yanıtladı.
Başka bir gazetecinin “Olayla ilgili herhangi bir terör örgütü ismi geçiyor mu?” sorusu üzerine Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
“Bunlardan kaçınalım. Terörün, terör olarak adını koyalım. Adını koyduğumuz zaman onun propagandasını yaparız. Şu anda çalışmalar devam ediyor. Bu çalışmaların neticesinde böyle bir şey yakalandığında bulgular, belgeler, kişiler yakalandığında bunu zaten emniyetimiz açıklayacaktır.”
'BEN KAÇTIM DA BAKAN ARKADAŞLARIMI MI ORDA BIRAKTIM'
“Dün akşam Veli Efendi Hipodromundaki programınızı iptal ederek, Ankara'ya gitmeniz ile söz konusu olay arasında bir bağlantı var mı?” sorusu üzerine ise Erdoğan, şunları söyledi:
“Bunu kim söylemişse kusura bakmayın çok edepsizlik etmiş. Çok büyük terbiyesizlik etmiş. Bugüne kadar Tayyip Erdoğan böyle bir şeyden kendisi kaçarak, Başbakan Yardımcısıyla bakan arkadaşlarını orada bırakmaz. Başbakan olarak Ankara'da yapmamız gereken önemli bir toplantı nedeniyle Ankara'ya gittim. Yani ben oradan kaçıp, Başbakan Yardımcımı, iki bakanımı 'intihar komandosu' olarak mı bırakacağım. Böyle ayıp olur mu? Böyle edepsizlik olur mu? Çok çirkin bir şey. Asla böyle bir şey söz konusu değil. Ankara'da yapmamız gereken toplantı geliştiği için ben gittim ve Başbakan Yardımcım Hayati Yazıcı, Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu ve Tarım ve Köy İşleri Bakanı Mehdi Eker'i de bana vekaleten bıraktık. Onlar da orayı takip etti.”
“BİZİM DERDİMİZ TÜRKİYE'NİN DERDİDİR”
Öte yandan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan açıklama yapmadan önce güvenlik bandının içine sokulmayan vatandaşların çağrısı üzerine yanlarına gitti.
“Bu hunharca saldırı, milletçe hepimizin yüreğini dağlamıştır” diyen Başbakan Erdoğan, “Terörün ne dini vardır ne milleti vardır ne ırkı vardır ne vatanı vardır” diye konuştu.
Terörün, anlık bitirilebilen bir adi suç olmadığını ve insanlığın şu anda en büyük belası olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
“Ama buna karşı en büyük silahımız şu an içinde bulunduğumuz birliğimizdir, beraberliğimizdir. Belki bu işin faturası ağır olacaktır ama er veya geç Allah'ın izniyle bu işin üstesinden hep beraber geleceğiz. Bazı arkadaşlarımın dediği gibi 'ne zaman bitecek' derseniz kimse bunun tarihini veremez. Eğer verenler varsa bilin ki arkasında başka şeyler yatıyor.”
Vatandaşların, Ak Parti'nin kapatılması davasına yönelik tepkilerini dile getirmesi üzerine Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
“Bizim şu anda derdimiz sorunumuz Ak Parti'nin kapatılması değil, bizim derdimiz şu anda Türkiye'nin derdidir. Bizim derdimiz şu anda milletimizin çok daha farklı bir noktaya gelebilmesi birliğin, beraberliğin sürdürülmesi derdidir. Ayrımcılıklar dönemini hep beraber ayaklarımızın altına almak zorundayız. O zaman ne teröriste yer kalır ne de teröriste destek verenlere yer kalır. Onun için gösterdiğiniz hassasiyete bu birliğe, beraberliğe tüm milletim adına tekrar teşekkür ediyorum. Allah'tan ölenlerimize rahmet, yaralılarımıza da şifa diliyorum.”