Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi'ndeki duruşma salonunda İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan bugünkü duruşmada, tutuklu sanıklardan Oktay Yıldırım'ın sorgusunun yapılmasına başlandı. Mahkeme heyeti önünde hazırlanan kürsüye gelerek savunmasını yapan ve malulen astsubay emeklisi olduğunu ifade eden Yıldırım, iddiaların “mesnetsiz ve siyasi amaçlı” olduğunu ileri sürerek, “Burada olduğum için gurur duyuyorum” dedi.
Yıldırım, diğer sanıklardan Mahmut Öztürk ile daha önce birlikte çalıştıklarını, Muzaffer Tekin'le ise Öztürk ile Kadıköy'de gezerken tesadüfen tanıştığını anlatarak, “Bugüne kadar ikisinden de zarar görmedim. Onlar da benden görmemiştir” diye konuştu.Emekli olduktan sonra bazı internet sitelerinde yazılar yazmaya başladığını kaydeden Yıldırım, “mücadelesini kalemiyle yazarak sürdürdüğünü” belirterek, “İddia edildiği gibi yasa dışı yollarla çeteler kurarak değil” dedi.
Oktay Yıldırım, yazılarından bazı kesimlerin rahatsız olduğunu ileri sürerek, “Biz susturulmalıydık” görüşünü dile getirdi.
ÜMRANİYE'DE ELE GEÇİRİLEN PATLAYICILAR
Ümraniye'de bir gecekonduda ele geçirilen el bombaları ile ilgili olarak, “bunların kendisine ya da evin sahibi olduğu iddia edilen Mehmet Demirtaş'a da ait olmayan bir evde bulunduğunu” ifade eden Yıldırım, “Demirtaş eskiden askerimdi. Bu kişiye ait LPG istasyonuna yolum düştükçe gider ve otomobilim için LPG alırdım. Bunun dışında herhangi bir örgütsel bağımız bulunmuyor” dedi.
Yıldırım, Demirtaş'ın yeğeni olduğunu sonradan öğrendiği tutuklu sanık Ali Yiğit'i ise “göz aşinalığı” dışında tanımadığını öne sürdü.
Demirtaş'ın, el bombaları ve patlayıcıların ele geçirildiği evde daha önce kiracı olduğunu, kendisinin de Demirtaş'ı ziyarete gittiğini anlatan Yıldırım, Demirtaş'ın gözaltına alınmadan 1,5 yıl önce bu evden taşındığını iddia etti.
Oktay Yıldırım, gözaltına alınırken kendi evindeki aramada “hizmet anısı” ve arkadaşlarınca verilen ya da satın aldığı bıçakların bir kısmına da el konulduğunu, ayrıca o an için ruhsatını bulamadığı beylik tabancasının da alınarak ruhsatsız kabul edildiğini öne sürerek, emniyete götürüldüğünde ruhsatın nerede olduğunu hatırladığını söylediğinde kendisine “Artık çok geç” yanıtının verildiğini anlattı.
“BOMBALARI GÖRMEDİM”
Emniyete getirildiğinde bombalardan sorumlu tutulduğundan bahsedildiğini anlatan Yıldırım, “Ne daha önce ne emniyet müdürlüğünde ne avukatım ne ben o bombaları gördük. O bombaları imha kararı veren mahkeme de o bombaları görmedi” görüşünü savundu.
Yıldırım, tutuklandığı sırada mahkemenin 2 dakika kadar sürdüğünü, burada önce kendisine bombaların sorulmadığını, sadece evindeki bıçakların sorulduğunu öne sürerek, daha sonra avukatının “sormayı unuttunuz” diyerek hatırlatması üzerine mahkemenin el bombaları konusunu da sorduğunu iddia etti.
El bombaları ile kendisiyle ilişkilendiren tek iddianın “ihbarcının ve polise göre bir başka sanığın ifadesi” olduğunu savunan Yıldırım, sorgulamasında ayrıca kendisine danıştay saldırısı ve sanık Muzaffer Tekin ile ilgili sorular sorulduğunu kaydetti.