Protesto gösterileri kanlı bir şekilde bastırıldı
Aralarında eski dışişleri bakanı Alexander Arzumanyan ve üç eski milletvekilinin bulunduğu yedi kişi, darbe yapmaya çalışmak suçlamasıyla mahkeme karşısına çıkacak.
Gözlemciler, davayı Ermenistan'ın bağımsızlık tarihininin en önemli siyasi davası olarak görüyor.
Arzumanyan ve kendisiyle birlikte yargılanan altı kişi Mart ayında düzenlenen hükümet karşıtı gösterilerin ardından tutuklanmışlardı.
Yaklaşık 50.000 bin kişinin katıldığı ve gece gündüz süren bu gösterilerde seçimi kaybeden Levon Ter Petrosyan yanlıları, hile yapmakla suçladıkları Serj Serkisyan'ın istifasını istiyorlardı.
Sonuçta gösteriler dağıtıldı, oyların yaklaşık yüzde 53'ünü alarak cumhurbaşkanı seçilen Sarkisyan yola devam etti.
Ancak, muhalefet siyaset sahnesinden çekilmedi.
Ermenistan'daki dava ve iç çekişmelerin ülkenin dış politikadaki tutumuna etkisi hakkında BBC Rusça bölümünden Ermenistan uzmanı Mark Grigoryan BBC Türkçe'nin sorularını yanıtladı.
BBC Türkçe: Bu dava neden önemli?
"Türkiye'yle olan ilişkiler Ermenistan toplumunun gündemine her geçen gün daha çok yerleşiyor."
MARK GRİGORYAN: Çünkü, yargılananlar muhalefetin yedi önemli üyesi. Ayrıca bu açık bir şekilde siyasi bir dava olarak görülmesi anlamında da bir ilk ya da bu tür çok az davadan biri. Ermenistan, Sovyetler Birliği'nin yıkılmasının ardından hapishanelerinde siyasi mahkum olmayan bir ülke olarak bilinirdi. En azından uzun süre bu böyleydi.
BBC Türkçe: Peki bu siyasi muhalifler tam olarak neyle suçlanıyor?
MARK GRİGORYAN: Bu kişiler, bir darbe planlamak ve organize etmekle suçlanıyor. Söz konusu darbenin de geçtiğimiz Mart ayının ilk günü için düşünüldüğü iddia ediliyor. Durum özetle şöyle: Şubat ayının 19'unda cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı ve seçimi görev başında bulunan Başbakan Serj Serkisyan kazandı. İkinci gelen ise Ermenistan'ın ilk cumhurbaşkanı Levon Ter Petrosyan oldu. Petrosyan ve onu destekleyenler seçimin galibini hile yapmakla suçlayıp uzun süre mitingler düzenlediler. Mart ayının ilk günü bu gösteri dağıtıldı. Ardından şiddet olayları yaşandı ve polis göstericilere ateş açtı. Sonuçta 10 kişi öldü ve 200'den fazla insan yaralandı. Olağanüstü hal ilan edildi ve 100'den fazla insan gözaltına alındı. Avrupa ülkeleri anında tepki göstererek gözaltına alınanların serbest bırakılmalarını istedi. Çoğu serbest bırakıldı ancak bu yedi kişi hâlâ tutuklu.
İç siyasi gerginlik ve dış politika
BBC Türkçe: Ermenistan iç siyasette böyle ciddi sorunlarla karşı karşıyayken, bir yandan da dış politikada özellikle Azerbaycan ve Türkiye ile olan ilişkiler konusunda önemli hamleler yapıyor, önemli ilişkiler içine giriyor. Sizce içeride sorunlarla karşı karşıya olan hükümet, böylesine önemli dış politika meselelerinde yeterince güçlü ve kararlı davranabilecek mi?
MARK GRİGORYAN: Evet, bu sorunun çok önemli olduğu çok açık. Karabağ meselesinin Ermenistan toplumunda çok ciddi tartışılmadığnı söyleyebilirim. Toplum bu sorunun çözümünü iktidara bırakmış durumda. Ancak, Türkiye'yle olan ilişkiler Ermenistan toplumunun gündemine her geçen gün daha çok yerleşiyor. Bu gelişmenin kendisi de mevcut Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan'ın hamleleri sayesinde mümkün olabildi. Dolayısıyla, Sarkisyan toplumun gözünde, dış politika hamleleri konusunda oldukça meşru bir pozisyona sahip. Ancak iç siyasi hamlelerinde ciddi sorunlarla karşı karşıya. Bunun da en önemli kısmı, siyasi nedenlerle tutuklanan insanlar.
bbc