Teröristbaşı Öcalan'a işkence yapıldığını iddia eden bazı gruplar, bir süredir sokaklarda terör estiriyor. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Van'a gelmesini protesto eden 100 kişilik bir grup, dükkanları taşladı, 11 aracı yaktı.

Yangınları söndürmeye gelen itfaiye aracı bile yakıldı. Hakkari, Şırnak, Iğdır ve İstanbul'da da araçlar kundaklandı, ev ve işyerlerinin camları kırıldı. Halk olaylara tepkili. Van'da göstericileri bizzat esnaf kovaladı. Olayların bu noktaya gelmesinden rahatsız olduğunu söyleyen DTP Genel Başkan Ahmet Türk, eylemlerin amacını aştığını açıkladı. Bu eylemleri tasvip etmediklerini belirten Türk, teşkilatı şöyle uyardı: "Demokratik eylemlerimizi çevreye ve insana zarar vermeyecek şekilde ortaya koymalıyız. Demokratik tepkiler, demokratik içerikli mesajlarla dile getirilmeli."

Teröristbaşı Öcalan'a işkence yapıldığını iddia eden bazı gruplar, bir süredir sokaklarda terör estiriyor. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Van'a gelmesini protesto eden 100 kişilik bir grup, dükkânları taşladı, 11 aracı yaktı. Yangınları söndürmeye gelen itfaiye aracı bile yakıldı. Hakkari, Şırnak, Iğdır ve İstanbul'da araçlar kundaklandı, ev ve işyerlerinin camları kırıldı. Halk olaylara tepkili. Van'da göstericileri bizzat esnaf kovaladı. Olayların bu noktaya gelmesinden DTP de rahatsız.

Genel Başkan Ahmet Türk, eylemlerin amacını aştığını açıkladı. Bu eylemleri tasvip etmediklerini belirten Türk, teşkilatı şöyle uyardı: "Demokratik eylemlerimizi çevreye ve insana zarar vermeyecek şekilde ortaya koymalıyız. Demokratik tepkiler, demokratik içerikli mesajlarla dile getirilmeli." Sokak politikasının ve silahı hak arama aracı olarak kullanmanın doğru olmadığını vurgulayan Türk, hükümetin olayların önüne geçmek için ortaya demokratik bir proje koyması gerektiğini kaydetti. Türk, "Bazen duyarsızlık, öfkelerin başka bir noktaya taşınmasına neden oluyor. Başbakan Van'da 'silahla olmaz' diyor, 'çözümün yolu uzlaşı ve diyalogdur' diyor. Biz de senelerdir 'silahı bırakın, silahla olmaz, diyalog uzlaşı ve ortak akıl' diyoruz." ifadelerini kullandı. Dünyadaki tüm sorunların hoşgörüyle çözüldüğüne işaret eden Türk, "Hiçbir mesele, kin, öfke ve düşmanlıkla çözülmez. Devlet, kendi insanına hiçbir zaman kin duymamalı. Bizim de parti olarak 72 milyonun hassasiyetlerini göz önünde tutmamız gerekir." dedi.

Türk'e göre Kürt sorununun çözümü Kürtlerin kültür, kimlik ve eğitim haklarını kazanmasına bağlı. Ülke bütünlüğü içinde bunu sağlayacak formüller üzerinde çalışılmalı. Türk, etnik siyasete de karşı çıkıyor. Etnisiteye dayalı projelerin halklara ne kadar zarar verdiğini bildiklerini dile getiriyor. Bütün projelerinin birlikte yaşamayı nasıl sevgiyle sağlayacakları yönünde olduğunu savunuyor. Milletvekillerine gönderdikleri 'demokratik çözüm projesi' kitabının yanlış anlaşıldığı görüşünde. Kesinlikle eyalet sistemi önermediklerini belirtiyor: "Türkiye'yi bölmeye yönelik proje, diyorlar. Tam tersine, kucaklaşmayı sağlayacak bir proje."

Hükümetten görev bekliyoruz

Türk, emniyet güçlerinden eylemlere m ümkün olduğunca müdahalede bulunmamalarını istiyor. Polisin Diyarbakır'daki oturma eyleminde duyarlılık göstermesinden mutlu olduklarını belirtiyor. Türk, Erdoğan'ın Van'daki "barış istiyorsan silahları bırak de" çağrısına ise mesafeli yaklaşıyor. Erdoğan'ın diyalog çağrısı mı yoksa seçim yatırımı mı yaptığı sorusunun cevabını aradığını söylüyor. Türk, şöyle devam ediyor: "Erken değerlendirme bizi yanılgıya götürebilir. Umuyorum ki yaşanan tartışmalardan sonra ortak akıl ortaya çıksın ve sorunların çözümüne katkı sunacak bir misyonumuz olsun." Kürt sorununun çözümünde rol almak istediklerini ve bu konuda hükümetten görev beklediklerini vurgulayan Türk, şunları kaydediyor: "Silahların susması için yapılması gereken işler var. Bu gerçekleşirse köprü olabiliriz. "

DTP lideri, Van Milletvekili Özdal Üçer'in Erdoğan'ın Van gezisini İsrail Cumhurbaşkanı Şaron'un Aksa ziyaretine benzetmesiyle ilgili olarak erken bir yorumda bulunmak istemiyor. Bazı ifadelerin medya tarafından çarpıtıldığını savunurken "O arkadaşımızla görüştükten sonra gerekli değerlendirmeyi yapacağım." diyor. Türk, kensidinin de çarpıtma kurbanı olduğuna dikkat çekiyor. İki hafta önce Diyarbakır'da yaptığı konuşmayı hatırlatıyor: "12 Eylül'ün 'hem Türkler hem Kürtler için siyasi ve kültürel bir soykırım' olduğunu söyledim. Medyaya, sanki etnik bir soykırımdan bahsetmişim gibi yansıtıldı."