Özel ekin "Erdoğan'ın Yeni Sultanlığı" başlığını taşıyan başyazısı, AKP'nin göreve geldiği 2003 yılından bu yana Türkiye'de yaşanan siyasi, sosyal ve ekonomik değişimleri özetliyor.
BBC Türkçe'de yer alan habere göre; İstanbul'un Boğaz'dan görünüşünü tasvir ederek başlayan makalede, şehrin dört bir yanında bir inşaat ve yeniden yapılanma çalışması olduğu belirtildikten sonra özellikle Çamlıca Tepesi'ne yapılmakta olan camiye dikkat çekiliyor.
Tamamlandığında buranın Türkiye'nin en büyük ibadet yeri olacağı belirtilen Çamlıca Camii ile ilgili şu yorum yer alıyor: “Caminin büyüklüğü ve sembolizmi, tek bir adamın, Recep Tayyip Erdoğan'ın vizyon ve iradesini yansıtıyor. Yaklaşık 20 yıl önce Belediye Başkanı olan Erdoğan da, ülke siyasetinin üzerinde böyle sivriliyor.”
Makalede AKP'nin yönetime geldiği 2003 yılından bu yana ülkede şaşırtıcı değişimler olduğu, "birçok açıdan ülke nüfusunun daha iyi bir dönem yaşamadığı" belirtiliyor.
Özellikle "uzun süre ihmal edilen" Anadolu'nun zenginleştiği, ülkedeki yoksulluk oranının tek haneli sayılara indiği, orta sınıfın nüfusunun iki katına çıktığı ifade ediliyor ve "Yaşam standardı anlamında, Türkiye ve OECD ülkeleri arasındaki fark ciddi şekilde azaldı" deniyor.
"Atatürk'ün uzun gölgesi kaybolmaya başladı"
Ekonomik gelişmelerin ardından AKP'nin İslami çizgisine vurgu yapılan makale şöyle devam ediyor:
“AKP'nin üstü kapalı ancak amansız bir şekilde izlediği İslamlaştırma politikası ile Sünni Müslümanlığın Türkiye'nin karmaşık ulusal kimliğindeki yeri güçlendi. 90 yıl önce Osmanlı İmparatorluğu'nun küllerinde laik bir Cumhuriyet kuran, acımasız modernlik yanlısı Kemal Atatürk'ün uzun gölgesi kaybolmaya başladı."
Geçen yıl Haziran ve Kasım aylarında yapılan genel seçimlerin sonuçlarının da yorumlandığı yazıda, yolsuzluk iddiaları, IŞİD saldırıları ve Suriyeli göçmen akını ile Türklerin Erdoğan'ın hükmünü sorgulamaya başladığı ve AKP'nin Haziran 2015 seçimlerinde kötü şekilde tökezlediği ifade ediliyor.
Ancak Economist Erdoğan'ın koalisyon yerine erken seçime gitmek istemesini "cesur bir kumar" olarak niteliyor ve Haziran'dan 1 Kasım seçimine kadar geçen sürede Erdoğan'ın AKP kadrolarını değiştirerek parti içindeki gücünü artırdığını vurguluyor.
"Patronun kim olduğu belli"
Erdoğan'ın daha uzun süre Türkiye'yi yönetmeye devam edeceği öngörüsünde bulunulan yazıda "Asabiyeti ün yapmış olan Erdoğan (...) 2023'e yani Cumhuriyet'in 100. yılına kadar görevde kalırsa, Türkiye'yi, Cumhuriyet'i kurmuş olan Atatürk'ten daha uzun süre yönetmiş olacak" deniyor.
Ancak Economist bu süreçte Erdoğan'ın karşısında özellikle Kürt sorunu ve ekonomik problemler olduğuna dikkat çekiyor:
“Hükümet ile PKK arasındaki barış görüşmelerinin çökmesi, ülkede daha çok kan döküleceğini gösteriyor. (...) Erdoğan aynı zamanda ekonomik anlamda da ters rüzgarlarla karşı karşıya. (...) Türkiye ekonomisi eskiye nazaran güçlü ama asıl sorun hükümetin iyi gidişat hep devam edecekmiş gibi hareket etmesi.”
Economist'e göre Türkiye ciddi bir politika değişikliğine gitmediği sürece, ekonomi düşük performans sergilemeye devam edecek.
"AKP, diplomatik ustalık gösteremedi"
Türkiye'nin jeopolitik olarak zor bir pozisyonda bulunduğunu ve Suriye'deki savaşın Türkiye'yi daha da kırılgan bir hale soktuğunu belirten Economist, hükümetin diplomasi alanında ustalık sergileyemediği yorumunu yapıyor.
Ekim ayında Ankara'da yaşanan ve 100'den fazla kişinin öldüğü saldırıyı hatırlatan dergi, IŞİD'in de ülke için yeni bir tehlike olduğunu belirtiyor.
Tüm bunların ışığında, Türkiye'deki seçmenin AKP'yi başarısızlıkla suçlamak yerine, güçlü bir hükümet kurulması için AKP'ye yeniden destek verdiği ifade ediliyor, "Nüfusun yarısı Erdoğan ve AKP'yi desteklerken, diğer yarısı ona şüpheyle yaklaşıyor, hatta kesin bir şekilde ona karşı çıkıyor" deniyor.
Economist'in Türkiye özel ekinin başyazısı şöyle son buluyor:
"Türkiye'nin, hala hakimiyet hırsıyla hareket eden liderleri, içerideki çatlakları onarmak için yeterli çabayı göstermiyor. Kürt sorunu ve ekonominin dış şoklara karşı kırılganlığı, ufukta büyük bir tehlike olarak kendini gösteriyor. AKP'nin muhaliflere karşı tahammülsüzlüğüyle birlikte Erdoğan'ın sert tavrı, daha çok soruna işaret ediyor."