Yargıtay, işinden çıkartılan engelli bir çalışanın açtığı davayı, tanık dinlenmeden karara bağlandığı gerekçesiyle bozdu. Yeniden görülecek davayı açan engelli çalışan, “Senin için FETÖ tutanağı düzenleriz” denilerek kendisine tutanak imzalatıldığını, böylece işe dönüş davası açma hakkının elinden alınarak işsiz bırakıldığını bildirdi. Firma ise kendisini, çalışan hakkında hiçbir kanıt olmamasına rağmen devam eden FETÖ soruşturmalarını gerekçe göstererek savundu. Engelli çalışanın çıkartıldığı firmanın Ulaştırma Bakanlığı’na bağlı çalıştığı anlaşıldı.
T 24'den Gökçer Tahincioğlu'nun haberine göre Engelli çalışan, 22 Eylül 2016 tarihinde işten çıkartıldı. İddiasına göre, işten çıkartılırken, matbu dilekçeyi el yazısıyla yazıp imzalamaması durumunda FETÖ ile lişkisi olduğuna dair tutanak düzenleneceği, hak ettiği kıdem ve ihbar tazminatlarının da ödenmeyeceği bildirildi.
Bu nedenle gösterilen dilekçeyi yazıp imzaladığını kaydeden çalışan, karşılıklı anlaşmayla firmadan ayrılıyor gibi gösterildiğini, işe iade davası açma hakkının elinden alındığını iddia etti.
Firmanın FETÖ savunması
Söz konusu firma ise savunmasında, şirket bünyesinde, kamuda olduğu gibi 15 Temmuz’dan sonra bir FETÖ komisyonu oluşturulduğunu, şirketin bağlı olduğu Ulaştırma Bakanlığı ve emniyet birimleri nezdinde çalışmalar yürütüldüğünü bildirdi.
Çalışanın sözleşmesinin kendi talebi ile geçerli sebeple feshedildiğini bildiren firma, farklı duyumlar alındığını, davacının Bank Asya hesabının olduğuna ve FETÖ ile irtibatı bulunduğuna yönelik bilgiler geldiğini ancak kesin kanaat olmadığı için fesih işlemi yapılmadığını da kaydetti.
Yerel mahkeme, davacının eğitim düzeyini anımsatarak söz konusu dilekçeyi baskı altında imzaladığına yönelik somut kanıt olmadığı gerekçesiyle çalışanın açtığı işe iade davasını reddetti. İstinaf mahkemesi de yerel mahkeme doğrultusunda karar verdi. Dosya bunun üzerine Yargıtay’a geldi.
Tanık bile dinlemediler
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi ise yaptığı inceleme sonunda, ne yerel mahkemenin ne de istinaf mahkemesinin çalışanın tanıklarını dinleme yoluna gitmediğini saptadı. Daire, çalışanın, sözleşmeyi baskı altında imzaladığını bilen ve gören tanıklar olduğunu belirtmesine rağmen, yerel mahkeme ve istinaf mahkemesinin tanık dinlemeden, “Somut kanıt yok” kararı veremeyeceğini hüküm altına aldı. Daire, tanıkların dinlenerek karar verilmesi için davayı bozdu.