Marmara Üniversitesi’nin 135. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, doktoradan doğrudan doçentliğe geçiş için tarih vererek "YÖK Başkanımıza bu talimatı verdik. Doçentliğin şartları da buna göre yeniden düzenlenerek inşallah büyük ihtimal önümüzdeki hafta parlamentoya gönderilecek ve böylece bu sorunu da çözeceğiz" dedi.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle;
"Şahsımın mezuniyetinden bir yıl sonra bugünkü adını alan Marmara Üniversitesimiz 84 binin üzerindeki öğrenci ve 3277 öğretim üyesi ile ülkemizin önde gelen yüksek öğretim kurumları arasında mümtaz bir yere sahiptir. Pek çok milli sporcumuzun yetiştiği spor bilimleri fakültesi de başlı başına bir markadır. Üniversitemizin önünde çok büyük hedefler bulunduğunu biliyorum. Bir mezunu ve Cumhurbaşkanı olarak üniversitemize her konuda destek verdim, veriyorum. Maltepe ve Göztepe'deki külliyelerimizle ilgili çalışmaları yakından takip ediyorum.
'FETÖ GELECEĞİMİZİ GASPETMİŞTİR'
Dünyanın en eski üniversitelerine, eğitim öğretim kurumlarına sahip bir ülke olarak bize yakışan da budur. Türkiye'nin 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomi olma hedefine ulaşabilmesi, nitelikli insan kaynağı ile mümkündür. Türkiye'nin 15 yılda yaşadığı büyük dönüşümü görebileceğimiz alanlardan biri de yüksek öğretimimizdir. Dershaneleri ele geçiren FETÖ zihniyeti bu şekilde en zeki, parlak öğrencileri devşirebileceği bir zemin olmuştur. Türkiye'nin 15 Temmuz girişimlerine giden yolu dershane tartışmaları üzerinden takip etmek mümkündür. FETÖ geleceğimizi gasp etmiştir. Bu ümmeti parçalamıştır. Üniversite kapasitemizi talep eden herkesin gidebileceği bir düzeye ulaştırdık.
DOKTORADAN SONRA YARDIMCI DOÇENTLİK OLMAYACAK
Yardımcı doçentliğin sadece bir siyasi karar olduğunu dile getirdik. Dedik bir öyle bir adım atalım ki, ara unvanı ortadan kaldırıp doktoradan doğrudan doçentliğe geçilmesini temin edecek çalışma yapalım. Büyük ihtimalle önümüzdeki hafta parlamentoya gönderilecek. Doktoradan sonra bir de yardımcı doçentlik olmayacak. Doktoradan sonra kazanan doçentliğe gidecek.
SÖYLEMİ SOSYALİST, ZİHNİYETİ FAŞİST KADROLAR...
YÖK, kalite kurulu, misyon farklılaşması programları ile bu konularda ilk adımları atmıştır. Üniversitelerimizden de benzer anlayışla kendi projelerini hayata geçirmelerini planlıyoruz. Türkiye her alanda milletimizin değerlerinden, halka rağmen halk için anlayışı ile hareket eden, söylemi sosyalist, zihniyeti faşist kadroların tasallutu altında kalmıştır. Üniversitemiz de bu alanda kalmıştır. Beni oyumla çobanın oyu bir olabilir mi diyen bir zihniyetin olduğu yerde demokrasiden söz edilemez. Hezeyanlar saçan bir zihniyetin olduğu yerde millilikten söz edilemez.
PROFESÖR DE OLSAN HİÇSİN
Pensilvanya'nın emrine her yanı ile cehalet kokan bir adamın emrine her şeyinizi teslim etmişseniz profesör de olsan hiçsin, çok farklı reklamın da olsa bir hiçsin. Kapınızdaki tabelada öyle yazıyor olmasının bir önemi yoktur. Ben demiyorum ki bütün bilim insanları bizim için düşünecek. Ben aklımı bu tür adamların emrine kiraya verenler için söylüyorum. Bizim isteğimiz objektiflikten uzaklaşılmadan hareket edilmesidir. Cumhuriyet tarihinde bilimle, bilimsel çalışmalarla, araştırmayla, gelişmeyle en yakından ilgilenen Başbakan ve Cumhurbaşkanı'nın ben şahsım olduğunu iddia ediyorum. Olmaya da devam edeceğim."