Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, cuma namazı çıkışında konuştu. Erdoğan gazetecilerin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun kendisine verdiği mektuba ilişkin soruya, "Bu mektup gizli bir mektup. Kendisi bir açıklama yaptı mı yapmadı mı bilmiyorum ama mektubun içinde sizin anlattıklarınızdan daha farklı şeyler var. Mektubun detaylarını benim açıklamama gerek yok. Açıklama doğru olmaz." diye yanıt verdi. Erdoğan Kanal İstanbul projesinde kararlı olduklarını da bir kez daha yineledi.
Erdoğan, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed el-Sani'nin annesi Şeyha Moza bint Nasır el-Missned'in Kanal İstanbul güzergâhında 44 dönüm arazi aldığı iddialarını yalanladı. Erdoğan, "yurt dışından Şehamuzan'ın şu kadar yeri var falan tabii ki hanımefendinin burada böyle bir yeri söz konusu değil, yok, yalan" dedi.
"İdlib'deki gelişmeler sıkıntı verici"
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan cuma namazı çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Libya'da Hafter güçlerinin tekrar saldırıya başlamasını sert bir dille eleştiren Erdoğan, "Ne yazık ki rejimin ateşkesle alakalı attığımız adıma uymadığının çok açık bir ispatı" dedi. Pazar günü Berlin'de gerçekleştirilecek zirveye işaret eden Erdoğan, "Berlin'de bu konuları Sayın Putin'le etraflıca ele almayı düşünüyorum. Aksi takdirde İdlib'deki şu anki gelişmeler sıkıntı verici. Sadece İdlib diyerek geçemeyiz" diye konuştu.
Erdoğan'dan şehit açıklaması: Bedelini ödeteceğiz
"Kuzey Batı'dan Kuzey Doğu'ya doğru olan koridorda ciddi sıkıntıların varlığından" bahseden Erdoğan, "Malum dün üç şehidimiz oldu. Kendilerine Allah'tan rahmet diliyorum. Bunu biz karşılıksız bırakamayız. Bunun da bedelini çok daha farklı ve ağır bir şekilde ödeteceğiz" ifadelerini kullandı.
"Berlin süreci ağırlıklı Libya gibi görünse de ben İdlib konusunu da etraflıca gündeme getireceğim"
İdlib'deki bu son gelişmelerde 20'ye yakın sivilin şehit edildiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bahane her zaman hazır. 'İşte terör örgütleri orada şunu yapıyor, bunu yapıyor.' hepsi yalan. 3-4 yaşında öbür tarafta malum annelerden terörist mi olurmuş! Biz ekranlarda da görüyoruz. Kocasını iki ay önce kaybetmiş bir anne 6 çocuğuyla beraber orada çadırların altında kendine yer bulmaya çalışıyor. Tüm bu olaylar karşısında şahsen Berlin süreci ağırlıklı Libya gibi görünse de ben İdlib konusunu da etraflıca gündeme getirmeyi düşünüyorum. İkili ilişkilerde de İdlib konusunda durmayı düşünüyorum" açıklamasında bulundu.
"Ben karanlıkların okuyucusu değilim; Hafter güvenilir bir adam değil"
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov'un Hafter'in uzlaşmaya uygun davranacağını belirtmesine ilişkin açıklamasını hatırlatan bir gazetecinin, "Hafter dediği gibi yapar mı, yapmazsa olaylar nasıl gelişecek?" sorusuna şöyle yanıt verdi:
"Ben doğrusu karanlıkların okuyucusu değilim. Bu adam güvenilir bir adam da değil .Şu anda Trablus'u bombalamaya devam ettiler. Biz etraflıca bunu çok açık ve net Berlin'de göreceğiz. Berlin'de söyledikleriyle onun ardından ne yaparlar bilmiyoruz, göreceğiz. Bundan dolayı da ben gerek pazar, pazartesi, salı, çarşambayı çok çok önemsiyorum. Temenni ediyorum ki verdikleri sözün arkasında dururlar. Aksi takdirde biz bunların takipçisi olacağız."
"Bu mektup gizli bir mektup"
Erdoğan İmamoğlu'nun kendisine içinde Kanal İstanbul'la ilgili bilgiler olduğunu söylediği mektupla ilgili soruları da şöyle yanıtladı:
"Bu mektup gizli bir mektup. Kendisi bir açıklama yaptı mı yapmadı mı bilmiyorum ama mektubun içinde sizin anlattıklarınızdan daha farklı şeyler var. Mektubun detaylarını benim açıklamama gerek yok. Kişiye özel bir mektupsa, özellikle kapalı olan kısımda çizikler varsa şahsa aittir. Açıklama doğru olmaz. Kanal İstanbul konusu bu şahsın konusu değil, bizim konumuz. Benim ta belediye başkanlığımdan bu yana adımını attığım bir konu. Başbakanlığım döneminde de süratlendirdiğim bir süreçtir. Bunların ifade ettiği gibi yalanlarla dolu. Örneğin yurt dışından Şehamuzan'ın şu kadar yeri var falan tabii ki hanımefendinin burada böyle bir yeri söz konusu değil, yok, yalan. Son günlerde bir şey ortaya çıktı, CHP'liler buralarda yer alıyor diye. Bu da benim derdim değil. Niye? Parası olan gider nereden ne alacaksa alır. Çok da beni ilgilendirmiyor.
"Kanal İstanbul güzerhâhında böyle satışların yapılmasına yönelik bir imkânı da tanımış değiliz"
Ülkemizde biz yasal düzenlemeler yaptık, bunun neticesinde yabancılara da bu arazilerimizin satışlarını açtık. Yerli olanlar da zaten alabiliyor. Ama ben bununla ilgili olarak da Kanal İstanbul güzerhâhında böyle bir satışların yapılmasına yönelik bir imkânı da tanımış değiliz. Burada şu anda tarlalar olduğu gibi var. Ama bizim derdimiz başka. Şu anda Kanal İstanul'la biz dünyaya bir sinyal veriyoruz. Bir mesaj veriyoruz. Nasıl bir Süveş varsa, Panama varsa buna benzer birçok sanal kanallar varsa biz de sürekli çevremizi tehdit eden bu geçişe karşı kanal yapıyoruz. Bu Kanal İstanbul'a farklı bir güzellik getirecek.
"Şuanda finansman noktasında çok ciddi bir arayış söz konusu değil"
"500 bin kişinin yerleştirilebileceği bir yerde, akın olacak gibi bir takım şeyler söyleniyor. Bakın belediyecilik veya kamu yönetimi veya devlet planlama üzerine hayatını sürdürür. Eğer siz planlamacılıkta başarılıysanız en güzel şekilde yapar, şehrin güzelliğini artırırsınız. Hem de insanlarınızı mağdur etmeyecek şekilde insanlarınızı yerleştirirsiniz. Biz Kanal İstanbul'da kararlıyız. Finansman noktasında da şu anda ciddi bir arayış söz konusu değil."
Adil Öksüz sorusuna yanıt: Yakalandığı anda Fizan'da da olsa alır gelir gereğini yaparız
Ardından bir gazetecinin, "Son FETÖ'cü yakalanana kadar mücadele devam edecek dediniz. Firari terörist Adil Öksüz'ün ByLock yazışmaları ortaya çıktı. Bu konuda daha detay bilgiler var mı?" sorusuna da yanıt veren Erdoğan, "Şu anda eğer yakalanma noktasına geldiyse zaten gözünün yaşına bakmayız. Yakalandığı anda da Fizan'da da olsa alır gelir gereğini yaparız" dedi