Hürriyet gazetesinin AKP'ye yakın yazarı Abdülkadir Selvi, Cumhurbaşkanlığı adaylığını ilk açıklayan Recep Tayyip Erdoğan'ın yakında bir manifesto açıklayacağını yazdı.
İşte Selvi'nin manifestonun detayları hakkında ipuçları verdiği yazısında o bölüm:
Bir süredir muhalefet cephesindeki dalgalanmaları yansıtmaya çalışıyorum. Ama bu arada AK Parti’de önemli çalışmalar yapılıyor. Bir heyet hummalı bir şekilde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 6 Mayıs’ta İstanbul il kongresinde açıklayacağı manifesto üzerinde çalışıyor. AK Parti yöneticileriyle konuştum. “Manifestonun sadece Türkiye’ye değil, dünyaya dönük bir söylem” olduğunu ifade ettiler. Ayrıca AK Parti ileri bir tarihte bir de seçim beyannamesi açıklayacak.
AK Parti yöneticilerine neden iki ayrı açıklamaya ihtiyaç duyulduğunu sordum. 24 Haziran’dan sonra Türkiye’nin yeni bir sisteme geçeceğini hatırlatarak, ”Manifesto yeni sistemin ruhu ve söylemi olacak. Yeni sistemin hangi değerler üzerine inşa edileceği açıklanacak. Seçim beyannamesi ise bunun nasıl gerçekleştirileceğine dönük yapılacakları anlatacak” dediler. Manifesto yeni sistemin pusulası, seçim beyannamesi ise eylem planı olacak. AK Parti yöneticilerinden biraz daha ayrıntı paylaşmalarını istedim. “Daha çok demokrasi, daha çok özgürlük, daha çok refah olacak. Türkiye’ye daha çok demokrasiyi, daha çok özgürlüğü, refahı ve huzuru AK Parti getirecek. AK Parti’den başka bunları sağlayacak bir güç yoktur. Muhalefetin Türkiye’ye daha çok demokrasi, daha çok özgürlük ve daha çok huzur, refah getirmek gibi bir projesi var mı? Muhalefetin bu haliyle bunları sağlaması mümkün mü” diye sordular. Bu kez soruya, bir soruyla karşılık verdim. AK Parti’nin 2013 Gezi olaylarından bu yana demokrasi ve özgürlükleri önceliklerinden çıkardığı eleştirisini hatırlattım.
REFORMLARA DÖNÜŞ MÜ?
“Son 5 yılda Türkiye’nin maruz kaldığı saldırılara dünyada başka bir ülke maruz kaldı mı? Nihayetinde 15 Temmuz’da kanlı bir darbe girişimiyle karşı karşıya kaldık. Türkiye’nin güvenliğini sağlamak için verdiği mücadelenin özü de demokrasi ve özgürlükleri koruma adına yapılıyor. Gezi’den başlayıp, 17-25 Aralık darbe girişimi ile Hendek savaşları ve 15 Temmuz kanlı darbe girişimi dikkate alınmadan yapılan değerlendirmeler Türkiye gerçeğini yansıtmaz” karşılığını aldım.
Yazının tamamı için