Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu hükümeti kurmakla görevlendirmeyeceğinin sinyalini, “Beştepe’nin adresini bilmeyenlerle vakit geçirecek zamanımız yok. İşte tekrar seçimlere doğru hızla gidiyoruz. Zırvalarını tekrarlamaktan başka bir iş bilmeyenler, dertlerini seçimde millete anlatacaklardır” diyerek verdi.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndaki 9’uncu Muhtarlar Toplantısı’nda konuşan Erdoğan, özetle şunları söyledi:
BAHÇELİ'YE: Evlat nedir bilmez
SİYASET, işi gücü bırakıp RECEP TAYYİP ERDOĞAN’ın şahsıyla ailesiyle uğraşmak değildir. Kalkıp benim evladıma, ismiyle Bilal’i ver iktidarı al’; bu ne biçim yaklaşımdır ya? Eğer benim oğlumun yaptığı bir yanlış, bir yolsuzluk varsa buna hesabı soracak olan yargıdır. Sen kimsin? Benim evladımla ilgili iktidar bağlantısını nasıl kurarsın? Nasıl böyle bir hakareti yaparsın? Ama evladı olmayanların böyle bir saygısızlığı yapmasından daha doğal bir şey olmaz. Çünkü bunlar aile, evlat nedir bilmez. Sadece maalesef böyle kurusıkı hakaretlerle bir yere vardırmak isterler. Nedir o Mussolini, Hitler, aynaya bak ya.
Önce kendinin nerede olduğunu
görürsün. Biz ilhamımızı ne Mussolini’den ne de Hitler’den aldık. Biz haktan ve halktan aldık.
BU BİR SİSTEM DEĞİŞİKLİĞİDİR
“Türkiye henüz yeni hükümetine kavuşamadı. Bu durumda çözümü yine millet iradesinde aramak durumundayız. Sayın Başbakan kendilerini ziyaret etti, dolaştı. Kendi başarısızlıklarının faturasını şahsıma keserek sorumluluklarını unutturmaya çalışanlar beyhude uğraşıyorlar. Zaten Beştepe’nin adresini bilmeyenlerle de bizim vakit geçirecek bir zamanımız yok. Bunlar çalışmadan, terlemeden ülkenin geleceğinin kendi ellerine teslim edilmesini istiyorlar. Milletimiz ‘3 kuruşa 5 köfte yok’ diyor. Hezimetlerinin sebebi olarak şahsımı görenlere, dönüp kendilerini bir sorgulamalarını tavsiye ediyorum. Bunlar yönetim sisteminin değiştiği ifademi dillerine doladılar. Meclis’te kabul edilen, artık ülkemizde cumhurbaşkanı halk tarafından seçiliyor. Türkiye tarihinde ilk defa, kendisine yeni bir yönetim modeli oluşturmuyor mu? Anayasa literatürü ortadadır. Bu bir sistem değişikliğidir. Bakın anayasadan mı bahsediyorum? Bunu bile idrak etmekte zorlananların, ülkedeki diğer meselelerin çözümü konusunda çok ciddi tereddütlerimin olduğunu belirtmek durumundayım.
GELDİN DE KAPIDAN MI KOVDUK
İşte tekrar seçimlere doğru hızla gidiyoruz. Gerçi bunlar hep sandıktan kaçmanın çabası içinde olmuşlar. Ancak mecbur kaldıklarında seçim meydanlarına çıkmışlardır. Tablo böyle olunca, kürsüye çıktılar ne dediler? Hodri meydan erken seçim dediler. Şimdi istemiyorum. Öbürü çıktı şununla yapmam dedi, sonra yapabilirim. Beştepe’ye gitmem dedi, baktık Beştepe’ye gidebilir demeye başladılar. Derler ya, ‘Baba bir hırsız yakaladım, oğlum getir. Gelmiyor baba. Bırak gitsin. Gitmiyor baba’. Durum böyle. Sonra da çıkıp, ‘Cumhurbaşkanı hükümet kurmayı engelliyor’ diyorlar. Siz geldiniz de Cumhurbaşkanı sizi kapıdan mı kovdu? El sıkıştınız da Cumhurbaşkanı elinize mi vurdu?/Hürriyet