Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in de katıldığı Türk-Alman Üniversitesi'nin açılışında konuşuyor.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Türk-Alman Üniniversitesi ülkelerimiz arasında bilim, kültür ve teknoloji iş birliğini geliştirmek amacıyla 10 Nisan 20010 tarihinde kurduğumuz bir devlet üniversitesidir. Kısa süre içine akademik iş birliğimizin lokomativlerinden biri haline gelmiştir. 5 fakülte 1 enstitü ile ülkemizin saygın eğitim kurumlarından bir olmak üzere ilerliyor. 2019 yılında öğrenci sayısı 2 bin 385'e ulaştı. "
"İnşallah bizler de diğer devlet üniversitesi olduğu gibi Türk-Alman Üniversitesi'ne de her türlü desteği vermeye devam edeceğiz. Öğrencilerimizin barınma ihtiyaçlarını karşılamak için süratle gerekli adımları atacağız. Siyasi hayatından önce Sayın Şansölye'nin bir bilim insanı olduğunu biliyoruz. Üniversite inşasını üstlenen TOKİ'ye de ayrıca şükranlarımı sunuyorum.
Türkiye yüksek öğrenim alanında son yıllarda büyük başarılara imza atmıştır. Üniversite sayımızı 207'ye, eğitim elemanımızın 170 bine öğrenci sayımızın 8 milyona yükselmiş olması bu başarının en bariz ifadesidir. Bir yıl sonrasını düşünüyorsan tohum ek, 10 yıl sonrası için ağaç dik, 100 yıl sonrayı düşünüyorsan insan yetiştir. Bu anlayışla ülkemizin gelecek yüzyılına yatırım yapıyoruz. "
"Üniversitelerimizde nitelikli akademisyen ihtiyacını karşılamak üzere her yıl yurt dışına dünyanın en iyi okullarında eğitim görmesi için ciddi öğrenci gönderiyoruz."
"Sadece bizim yurt dışına gitmiş vatandaşlarımızın değildir ülkelerde yetişmiş bilim insanlarının ülkemize gelmesinin önünü açıyoruz. Beklentimiz, beyin göçünün çekim merkezlerinden biri durumuna dönüşmesidir."
"İnsanlık olarak terörden İslam düşmanlığına kültürel ırkçılığından yabancı karşıtlığına kadar pek çok sorunla uğraşıyoruz. Dünyanın neresinde olursa olsun kimsenin bu sorunlara ilgisiz kalması söz konusu olamaz. Son 9 yıldır Suriye'de devam eden çatışmalardan sadece bizim gibi komşu ülkeler değil başta Almanya olmak üzere tüm Avrupa etkilenmiştir. Şayet bir an önce sükûnet sağlanmazsa Libya'daki kaos ortamı tüm Akdeniz havzasını etkileyecektir. DEAŞ ve El Kaide örgütleriyle lejyonerlerin bu ülkede tekrar palazlanmasını istemiyorsak çözüm sürecini hızlandırmamız gerekiyor."