TRT Kurdi'de de aynı anda yayınlanacak program için kanalın yayın akışını değiştirdiği belirtiliyor. Kanalın normal yayın akışında Payitaht Abdülhamit dizisi görünüyor.
Erdoğan'a gazetecilerden yöneltilen ilk soru, "Bugün 8 miting gerçekleştirdiniz. Bu enerjiniz herhalde millete olan sevginizden kaynaklanıyor değil mi?" oldu.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle;
59 il yaptık ve 59 ilin dışında da bugün tabii bu ilçelerimizle birlikte 29 tane de ilçe yapmış olduk. Yarın da 6 ilçe yapacağız. Böylece de 35 ilçeyle de bunu tamamlamış olacağız. Fakat bu arada gerek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayımız Binali Bey olsun gerek Ankara’da Mehmet Özhaseki Bey olsun, İzmir’de Nihat bey olsun, bütün arkadaşlarım ilçe belediye başkanlarıyla birlikte gerçekten çok yoğun bir performansı ortaya koydular. Kaldı ki bizim bu seçimlerdeki bir özelliğimiz de Cumhur İttifakı olarak çok farklı bir performans izledik. Çünkü çalışmazsak netice almak da mümkün değil. Hele hele de bir beka meselesi gündemde olunca bu beka meselesinde de bunu milletimize iyi anlatmak ve neticesini de buna göre koparmamız lazım.
Karşımızda bir zillet ittifakı, bir illet ittifakı var. Bunun karşısında da Cumhur İttifakı olarak bizim güçlü bir çıkış yapmamız lazım. Bu yerel seçimleri de kesinlikle Cumhur İttifakı’nın lehine çevirerek özellikle de 1 Nisan’dan itibaren Türkiye’de yeni bir güne çıkmamız lazım. Çünkü çıkıyor bir tanesi diyor ki, ‘bu bir intikamdır.’ Bunun herhalde bir yerlerden zoru var. Bütün bunlar karşısında biz tabii vakur bir şekilde yolumuza devam ederken bunların intikam gibi ifadeler kullanması, öbür taraftan yalanlarla dolu bir kampanya sürdürmeleri, bunlar bize yakışmazdı. Biz bu yollara tevessül etmeden işi kararlı, ciddi ve yoğun çalışmayla sürdürdük ve projelerimizi anlattık. Proje bazlı bir çalışmayı bütün belediye başkanı arkadaşlarım, büyükşehirler olsun, tüm ilçe belediye başkanlarımız olsun yapacaklarını anlattılar. Yapacaklarını anlatmak suretiyle de bunu milletimize sundular. Ben de bu bakımdan Pazar akşamının inşallah Cumhur İttifakı olarak, partimiz olarak çok hayırlı neticeyle sonuçlanacağına inanıyorum.
"Çanakkale geçilmez’ ifadesi aslında İstanbul içindir"
Doğduğumuz bir vilayet burası. İstanbul tarih itibarıyla bir payitaht. Tarihin kayıtlarında müstesna bir yeri olan ve uluslararası camiada gıpta ile bakılan bir şehir. Kimler İstanbul'u kendi strateji kayıtlarına almadı ki. Bizim İstanbul’la ilişkimiz ise sevgili Peygamberimizin müjdesine dayalı olandı. Onun için 1453 çok anlamlıdır. Bunun karşısında olanlar, işte Gezi olaylarında yaşadık, 'Zulüm 1453'de başladı' diye duvarlara yazı yazanlar Haçlı zihniyetinin içimizdeki uzantılarıdır. En son Çanakkale'de mücadelede niye verildi? Hedef Çanakkale'yi aşıp, İstanbul'a gelmekti, girmekti. Gazi Mustafa Kemal'in liderliğinde o zaman 'Hey 15'li 15'li' meselesinde o kınalı kuzular, yavrular, hepsi tıp öğrencileri vesaire. Beklenen sayıda asker yok. Teknoloji ise hepsi düşman kamplarının içerisinde. Ve Seyit Onbaşı gibi kendini o yola vakfeden Mehmetçiğimiz Çanakkale'de onlara geçit vermediler. İstanbul orada adeta virgül değil noktayı koydu. Çanakkale Geçilmez ifadesi İstanbul içindir. Avusturalya, Yeni Zelanda buraya geldi. Neydi dertleri? İstanbul'du.
"Siyasete başladığım ilk yer Beyoğlu gençlik kolları"
Oturduğun bu şehir rastgele bir şehir değil. Biz de bu sevdayla bu şehre aşık olduk. Benim doğduğum, büyüdüğüm yer İstanbul'un müstesna yerleri değildi. Ben Kasımpaşa'da doğdum. Onun da tarihi önemliydi. Osmanlı okçuların yetiştiği yerin kenarında olan mahallede, iki odalı kirada oturduğumuz evde büyüdük. Binali Bey de aslında Kasımpaşalı'dır. Onun da mazisi oradan başlar. O Erzincan'dan çıktı geldi. Yollarımız bu davada bütünleşti. 40 yıllık siyasi geçmişim var. Siyasette şu andaki siyasi partilerin başında olanların gençlik kollarından yetişip buraya geleni yok. Kimisi gökten zembille inmiş. İlk başladığım yer Kasımpaşa. Beyoğlu Gençlik Kolları'ndan başladık. Büyükşehir Belediye Başkanlığına attığımız adımdan sonra İstanbul aşkımız orada şekillendi. O zamanki ilçe belediye başkanlarımızla elele verdik. Dünyadaki yapılan yerleri de incelemek suretiyle adımı attık, çok kısa zamanda çok çok ciddi yatırımlar sığdırdık.
"İstanbul habitata 'dünyanın en temiz şehri' olarak geçti"
Yatırımlarımızın rakamsal olarak boyutu tarif edilemeyecek kadar büyüktü. Başarıda insan, bilgi, finans yönetimi çok önemli. Bu üç şeyi başardığınızda gerisi geliyordu. Yatırımlarla beraber İstanbul'u ulaşımdan üstyapıya, deniz taşımacılığına önem verdik. Binali Bey'i İDO'nun başına getirdik. Çok ciddi adımlar attık. Her şeyden önemlisi CHP'nin tanımı olan çöp, çukur, çamuru İstanbul'u kurtarmamız lazımdı. Süratle attığımız adımlarla İstanbul'u, 1 yılı bulmadı, çöp yığınlarından kurtardık. Habitat 2 toplantısı vardı o zaman. Şu andaki eski Spor Sergi Sarayı'nın içerisinde yapıldı. Sonuç bildirgesinin içerisine 'dünyanın en temiz şehri olarak' girdi. Bu çok manidardı.
"Su konusunu Istranca ve Melen'den getirdiğimiz hatla çözdük"
Şu anda 5 milyon 350 bin haneye İstanbul Büyükşehir Belediyesi doğalgazı vermiş durumda. Şu anda hava kirliliği yoksa sebebi bu. Su meselesi vardı. İki kanadı vardı. Bir Ömerli bir de Terkos kanadı. Istranca dağlarından Terkos'a suyun gelmesi gerekiyordu. 140 km. dağları delerek Terkos'a suyu getirdik. Anadolu yakasında da Melen'den 180 km. Oradan ayrıca İstanbul'a suyu getirdik. Sağolsun Veysel Eroğlu Bey, İSKİ Genel Müdürümüzdü. Bunun deplase edilmesi lazım dedi. Bununla ilgili olarak da Boğaz'ın içinde o zamanki Reno aracının geçeceği borular yerleştirildi. Şu anda sıkıntı olsa deplase edilecek şekilde sistem o noktada hazır. Biz o zaman Reno aracına bindik ve oradan geçtik.
"AK Parti belediyeciliği ile bir şey yakaladı"
Ikarus otobüsleri vardı. Bunların içinde seyahat insanı adeta çıldırtı. O zamanlar koltuklar mazotlu bezlerle silinirdi. Havalandırma sistemi yoktu. İstanbulumuza ilk defa Mercedes otobüslerini biz soktuk. 6 bin küsur şu anda Mercedes otobüsü var. Bizden sonraki arkadaşlar sağolsun Metrobus olayını getirdiler. Raylı sistemde yatırım biraz uzun sürüyor. Lastikli sistemde çok daha çabuk güzergahlar yapılabiliyor. bu adımlar da atıldı. İstanbul AK Parti belediyeciliği ile bir şey yakaladı. Şimdi yeni projelerle bu işler çok daha farklı olacak. Bunun yanında tarihi eserlerle ilgili atılan adımlar, bunlar İstanbul'a çok çok şey katacak.
Ülkemizde maalesef bakıyorsunuz bir etnik yapı üzerinden oy toplama zihniyet var. Bölgesel milliyetçilik açısından oy toplama zihniyeti var. Bunlar kendine göre prim yapıyor. Ama Ak Parti belediyeciliğinde biz eserlerimizle konuşuruz diyoruz.
"Karşı taraf proje değil ideolojik mekanizmayla çalışıyor"
Şu anda bu dörtlü mekanizma aslında bir belediyecilik anlayışıyla veya projeye dayalı bir anlayış üzerinden değil ideolojik mekanizmaya oy toplamanın gayreti içerisinde. Malesef etnik yapı üzerinden oy toplama zihniyeti var. Bölgesel milliyetçilik açısından oy toplama gayretleri var. Babadan evlada geçme particilik zihniyeti var. AK Parti belediyeciliğinde ise biz eserlerimizle konuşuruz diyoruz. Halkımızdan eserlerimiz için oy istiyoruz. Halkımız bizim projelerimizi görsün ve size inanıyoruz, söz verdiğiniz zaman yerine getirirsiniz anlayışla oy vermesi noktasında hazırlıklarımız var. Şu anda arkadaşlarımın hepsinin ciddi proje hazırlıkları ve yol yürüyüşü var. Bizim ekibimizin şu anda İstanbul'da Binali Bey'i layık gördük. İstanbul sıradan bir şehir değil. İstanbul'a bizim koordinatör olarak koyduğumuz büyükşehir belediye başkanı aynı zamanda İstanbul'da 39 belediyeyi de koordine edecek. Bizim AK Partili belediye ve Cumhur İttifakı olarak ne kadar belediye alırsak bunun koordinasyonunu Büyükşehir Belediye Başkanımız yapmak suretiyle farklılığını ortaya koyacak. İDO, Ulaştırma Bakanlığı, Başbakanlık.
"CHP'nin Ankara adayı senet mafyası gibi çalışıyor"
Karşı tarafın adayı Beylikdüzü'nde belediye başkanlığı yapmış. Burası ilçe belediyesi değil. Bir büyük şehir. Deneyim burada çok çok önemli. Aynı şey Ankara için de geçerli. Mehmet Özhaseki sıradan bir belediye başkanı var. 5 dönem Kayseri'nin belediye başkanlığını yapmış, 25 sene. Ardından Çevre Şehircilik Bakanlığı ki, belediyenin üst limiti. Daha sonra yeni yönetim sisteminde bu defa Mehmet Bey'i mahalli idarelerden sorumlu genel başkan yardımcısı olarak yanıma aldım. Ankara'ya ancak böyle bir belediye başkanı yakışır dedik. Karşısına CHP'nin çıkardığı aday senet mafyası gibi çalışıyor. İzmir'e ise belediye başkanlığı tecrübesi olan, milletvekili ve bakanlık yapmış olan arkadaşımız var.
"Meydanların diline bakarsak katılım çok yüksek olacak"
Bu seçimlerde bence anket firmalarının hepsi iflas edecek. Çok sayıda anket firmalarıyla gerek belediyelerimizin gerek bizim bazı çalışmalar var. Bakıyoruz ki birbirinden o kadar uzak neticeler önümüze geliyor ki, belli ki bunların hiçbirisi tutturamayacak. Ya sipariş üzerine yapıyorlar ya da birbirleriyle denekler üzerinde ayrıca çalışmaları var. Şu andaki görüntü biz yüzde 85-86 katılımları Türkiye gördü. Bunu dünyada gören ülke yok. Bu seçimde olur mu, olmaz mı? Konuşmalarımda katılama özellikle vurgu yapıyorum. Bu katılımı sağlayacağız ki inşallah seçim neticeleri üzerinde çok daha farklı etki doğuralım. Demokrasi yerelde başlar genelde değil. Geneli güçlü kılar. Burada özellikle büyükşehirlerde, 30 büyük şehirde seçim ve katılım çok çok önemli. Halkımızın katılımı bizim için önem arzediyor. Meydanlardaki dile bakarak değerlendirirsek katılımın yüksek olacağına inanıyorum.
"Bu trenden inen bir daha binemez"
Biz diyoruz ki, ey sevgili, bu işi ihmal etme. Sen gel ama gelmeyeni de al gel. Meydanlar bir siyasi partinin, ittifakın bu ülkeye dahil söyleyeceği sözün asıl yeridir. Miting alanları adeta siyasetin bir Kırkpınar'ıdır. Şu anda diyelim ki aday yapmadınız. Gidiyor olmayacak bir siyasi partiden aday oluyor. İl vermeyeceğim, bunlara sinyal vermemiz lazım. Bu trenden inen bir daha bu trene binemez. Bakıyorsun bizim partimizin elemanı, ayrılıyor, belli bir süre geçiyor, kazanıyor orayı, tekrar dönmek istiyor. İster istemez teşkilatımız 'Bu bize ihanet etti, ne olur almayalım' diyor. O da haklı. Biz dava olarak bakıyoruz. Davaya ihanet edenin orada yer alması olacak iş değil. Biz şimdi bu küskünler ordusu meydana gelmesin diyoruz. Sizler de affedici olacaksınız diyoruz. Buraya sen gönlünü vermişsen, dava adamıysan davada da küslük olmaz. İman varsa zafer kaçınılmazdır.
"Meydanlar da güzel ama bu tabii çok daha müessir"
Gençler çok dinamikti. O günkü programda gençliğimize olan inancım güvenim daha da arttı. Ankara dışından gelen gençlerimiz de vardı. Sordukları sorularla bir defa farklıydılar. Hakikaten Türkiye'deki ülke sorunlarının dört bir yandan çevreleyerek güzel bir çerçeve ortaya koydular. Sorularda ciddiyeti, kararlılığı gördüm. Bizi kolay kolay bırakmak istemediler. Malum döner ikramı vardı. orada da ayrıca beraber olduk. Oradaki muhabbetimiz işi daha da koyulaştırdı. Rakamlar da çok ciddi rakamlardı. Twitterde 2 milyon 100 bin, facebookta 770 bin, RTÜK'den 10 milyon 700 bin rakam aldık. Gençlerin bereketi oldu. Bundan sonraki süreçte burayı ihmal etmemek lazım. Bunun üzerinden gitmekte fayda var. Meydanlar da güzel ama bu tabii çok daha müessir. Bir de Üsküdar'da Nev Mekan'da gençlerle güzel bir program oldu. Ama böyle bir altyapısı yoktu.
"Yusuf o provokatör kadına tam bir ahlak dersi verdi"
Meral Hanım'ın yandaşları bu, öbür tarafı Yusufumuzun duruşu bu. Kaldı ki, Yusuf'un da bugün bir defin olayı vardı. Yanılmıyorsam amcası rahmetli oldu. Aradaşlar onu bu akşam onu buraya davet ettiler. Çıktı buraya geldi. Mensubu olduğu partinin broşürünü dağıtıyor. Gençlik yıllarımızda yaptığı şeyi yapıyor. Yusuf'u şahsım ve milletim adına kutluyorum. Demek ki lise mezunu olarak bizim böyle gençlerimiz var. O provokatör kadına ve temsil ettiği zihniyete tam bir ahlak dersi verdi. Bundan bayan Meral'in de ders alması lazım. Senin yandaşların bunlar, öbür tarafta Yusuf. Olayı makarnaya niye getiriyorsun. O CHP'nin işi. Milleti 'göbek kaşıyan', 'makarnacılar' diye yaftalayan onlar. Biz belediye olarak fakir, fukaraya her türlü yiyecek içecek dağıtırız. Bu bizim sosyal devlet anlayışımızın gereğidir. Yusuf ona siyasi ahlâk dersi verdi elhamdülillah. O da Yusuf olarak hangi Yusuf'un izinden gittiğini biliyor. Onun için gözlerinden öpüyorum.
"Adam FETÖ’cülerin şerefine kadeh tokuşturyor, bunu takip edeceğiz"
15 Temmuz 2016 bu devlete karşı darbe girişimi olayında iki şey var. Bir 23.15 bir de 01.15, iki saat ara. Bay Kemal 23.15'de Atatürk Havaalanı'na giriyor. FETÖ'cüler tankların arasından Bakırköy Belediyesi'ne gönderiyor. 01.15'de indiğimizde onbinler havaalanında. 16 saat orada kaldım. Valimiz, 1. Ordu Komutanı süreci yönettik. Bunların genel başkanı kalkıp da oradan tankların arasından kaçıp Bakırköy Belediyesi'ne giderse arkasından gelenlerin de Bulgaristan'da bu olay oldu. Kadeh tokuşturması, geceyi eğlenerek geçirmesi çok çok anormal değil. Biz bunların takibini süreceğiz. Bunu bırakamayız. Bu adam Edirne'de belediye başkan adayı. Bunlardan vatana fayda gelmez. Kılıçdaroğlu'nun tek yanlışı değil ki? Adalar'da belediye başkan adayı. Bay Kemal İstiklal Marşı okuyor, adayı okumuyor. Şu anda Türkiye'de HDP'liler kongrelerinde İstiklal Marşı okumaz, hatta bayrağımızı dahi asmazlar. Zaman zaman ufak ebatta astıkları olur, o da çekindiklerinden. Bay Kemal bunlarla ortaklık yapıyor. Bunlar Türk siyasi hayatına yön verebilir mi?