Türk-İş ve TİSK, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a çalışanların gelir vergisi tarifesinde düzenleme talebiyle mektup gönderdi.
Sözcü'den Gamze Bal'ın haberine göre Türk-İş kaynakları, mektup ile gelir vergisi ilk basamağının asgari ücret brüt tutarının belirli bir miktar üstünde olmasının talep edildiğini belirtti.
Ulaştığımız mektupta, çalışanın ücretinden kesilen vergi oranının ocak ayında yüzde 15 iken ağustosta yüzde 27'ye yükseldiği vurgulandı ve bunun da toplamda yıl içerisinde işçinin 6 bin 949,45 TL kayıp yaşamasına neden olduğunun altı çizildi.
İşte detaylar…
‘5 KATINA KADAR GERİLEDİ’
Söz konusu mektupta, asgari ücretlilerin her yıl daha yüksek oranda gelir vergisi ödeme durumunda kaldığı şu sözlerle anlatılıyor:
“Sayın cumhurbaşkanımız, 2002’de brüt asgari ücret 222 TL, Gelir Vergisi tarifesinin ilk basamağı 3 bin 800 TL iken Gelir Vergisi tarifesinin ilk basamağı asgari ücretin 17 katıydı.
Bu oran 2010’da 12 katına, günümüzde ise 5 katına kadar gerilemiştir.
Dolayısıyla 2010 yılı ve öncesinde asgari ücret üzerinden gelir elde eden bir çalışan ikinci vergi basamağına hiç çıkmamakta ve ücretinden kesilen gelir vergisi oranı hiç artmamaktaydı.
2011 yılı ile birlikte asgari ücretliler de ikinci vergi basamağından vergiye tabi olmaya başlamışlardır.
Yirmi yıllık süreç içerisinde Gelir Vergisi tarifesinin ilk basamak tutarı yüzde 742 oranında artarken, asgari ücret yüzde 2814 oranında artmıştır.
Dolayısıyla asgari ücretteki artış ile Gelir Vergisi tarifesinin ilk basamak tutarındaki artış paralel seyretmemiş ve bu nedenle asgari ücretliler her yıl daha yüksek oranla gelir vergisi ödemek durumunda kalmışlardır.”
‘MAAŞTAN KESİLEN VERGİ ORANI YÜZDE 27’YE ÇIKTI’
Mektupta, 2011’e kadar asgari ücretlinin yıl içerisinde ilave bir kazancı yok ise ikinci vergi basamağına hiç çıkamadığı, 2021 Temmuz’dan itibaren ise bütün asgari ücretliler ikinci vergi basamağına çıkarak daha yüksek oranda vergi ödemek durumunda kaldıkları da belirtildi.
“2011’den itibaren asgari ücretlilerin de bir üst basamağa çıkmasına neden olan birinci vergi basamağı tutarındaki artış oranının düşüklüğü sorununun giderilmesi gerekmektedir” denilen mektupta, şu hesaplamaya yer verildi:
“Ücreti brüt 13 bin 43 TL olan bir çalışanın eline ocak ayında net 10 bin TL geçmekteyken, aralık ayında bu rakam 9 bin 143TL'ye düşmektedir.
13 bin 43 TL brüt ücreti olan çalışan nisan ayından itibaren tamamen ikinci, ağustos ayından itibaren tamamen üçüncü vergi dilimi üzerinden vergilendirilmektedir.
Çalışanın ücretinden kesilen vergi oranı ocak ayında yüzde 15 iken ağustos ayında yüzde 27'ye yükselmekte ve bu nedenle de eline geçen net rakam azalmaktadır.”
‘ÇALIŞAN TOPLAM 6 BİN 949,45 TL KAYIP YAŞIYOR’
Bu nedenle, brüt ücreti değişmeyen bir çalışanın eline geçen net rakamın ocak ayında 10 bin TL iken eylül ve sonrasında ise 9 bin 143,37 TL'ye düştüğünün belirtildiği mektupta, “Bu da toplamda yıl içerisinde işçinin 6 bin 949,45 TL kayıp yaşamasına neden olmaktadır” denildi ve “Bu sistem adil değildir” ifadelerine yer verildi.
ORTAK TALEP
Türk-İş ve TİSK’in mektupta yer alan ortak talepleri ise şu sözlerle belirtildi:
“Gelir vergisi tarifesinin ilk basamağının geçmiş yıllarda olduğu gibi yıllık asgari ücret brüt tutarının (fazla mesai, yol, yemek, yakacak yardımları gibi ek menfaatlerde dikkate alınarak) belirli bir miktar üzerinde tespit edilmesi, diğer vergi tarifesi oranlarının da ilk dilim baz alınarak çalışan lehine güncellenmesi TÜRK-İŞ ve TİSK olarak ortak talebimizdir.”