Arslan'ın, “Yavaş konuş ne dediğini anlamıyorum...” sözlerinin ardından robotun, “Sen ne diyorsun ya...” dediğini aktaran Özkök, "Bir kere bu bir robot zıpırlığı falan değil, apaçık bir eylem..." dedi.
Özkök, Arslan'ın "gereğini yapın" demesinin ardından format atılan robot hakkında, "Kimsenin şüphesi olmasın... Devletin ilgili kurumlarının yapacağı araştırma, bu muzır robotun arkasında kimlerin olduğunu kesinlikle ortaya çıkaracaktır" ifadesini kullandı.
Ertuğrul Özkök'ün, "Bu terbiyesiz robotun ardında hangi güçler var" başlığıyla yayımlanan yazısının ilgili bölümü şöyle:
Bakandda hiç kabahat yok...
Robot birden abuk sabuk konuşmaya başlıyor...
Robotun gerçek adı Sanbot...
Sanayi kelimesinin ilk, robotun son hecesinden oluşuyor.
Güya milli ve yerli.
Ama hem münafık, hem terbiyesiz, hem de küstah...
Durmadan bakanın konuşmasını kesiyor.
Olay ikisi arasındaki diyaloğun tam şu anında patlıyor:
Bakan: “Yavaş konuş ne dediğini anlamıyorum...”
Kötü ve terbiyesiz robot: “Sen ne diyorsun ya...”
İşte robotun bu terbiyesiz cevabı bardağı taşıran damla oluyor ve bakan maiyetine talimatı veriyor:
“Görevli arkadaşlar gereğini yapın...”
Bu cümlenin anlamı şu:
“İnsansa alıp götürün...”
Robotsa....
“Formatlayın kardeşim...”
Robot anında susturuluyor.
Ama asıl mesele başka...
Bir kere bu bir robot zıpırlığı falan değil, apaçık bir eylem...
Robot Sanbot bunu ne zaman yapıyor?
Tam bakan, dijital yayınlara, sanal dünyaya da artık RTÜK aracılığıyla müdahale edileceğini anlatırken.
Kimsenin şüphesi olmasın... Devletin ilgili kurumlarının yapacağı araştırma, bu muzır robotun arkasında kimlerin olduğunu kesinlikle ortaya çıkaracaktır.
Kendisi de dijital bir yaratık olan robot, yeni KHK’ya karşı kişisel bir eyleme mi kalkıştı?
Yoksa...
Kripto FETÖ’cü bir çekirdek hücre, telekinezi yoluyla robot Sambot’u formatladı mı...
Şurası kesin ki, bu öyle basit ve sıradan bir robot terbiyesizliği olarak kabul edilip üstü örtülemez...
Sayın Bakan o robotun yüz ifadesini beğenmedim
Vücut hatlarına bakılırsa, bu eylemci bir kadın robot... Beli ince, göğüsleri var...
Bu arada gereğini yapmaya çalışan elemanların, o telaşla, göğüs kısmındaki düğmeleri ellerken, eylemci robotun yüzündeki ifadeyi hiç beğenmedim.
Hüzünle isyanın birleşiminden oluşan tuhaf bir bakışı vardı.
Bu yıl Davos’un en konuşulan konularından biri “Sapiens” kitabının yazarı Harari’nin konuşmasıydı.
“Biz, muhtemelen Homo Sapiens türünün son örnekleriyiz. Önümüzdeki dönemde bedenimiz ve zihnimiz, dolayısıyla veri 21. yüzyılın ekonomisinde yeni bir ürüne dönüşecek.”
Yani Sayın Bakan, robotlar geliyor...
Yine de şanlısınız...
Çünkü çok yakın zamanda, o terbiyesiz robot var ya...
Siz konuşurken, o maiyetine dönecek ve şunu söyleyecek:
“Gereğini yapın...”
Farklı görüş: Sanbot gerçekten kötü robot mu
Şöyle bir görüş açısı da var.
Sanbot aslında kötü huylu bir robot değil. “Kandırılmış” bir robot.
Bu tezi savunanlar, Hollywood’un giderek büyüyen yapım şirketi “Bad Robot”un (Kötü Robot) logosunu örnek olarak gösteriyorlar.
Görüşünü aldığım bir simgebilim uzmanı şöyle konuştu:
“Bir Sanbot’un gözlerine bakın bir, bir de Bad Robot’un amblemindeki gözlere... Bunların ikisi de aynı bakış mı? Sanbot kesinlikle iyi huylu bir robot...”