İşte Dumanlı'nın konuşmalarından satır başları:
- Buraya bizi almaya gelen beyefendiler demokratik, fiziki müdahale etmeden mesleki dayanışma olmadan, yaplan tepkiye küsüp giriyorlar. Ben de dedim, gelsinler. Kendisi gelsin diye bir şey söylemişler. Ben niye gideyim. Siz gözaltı kararı çıkarmışsınız. Gözaltına alınacak insan da sizi bekliyor. Giyinmiş kuşanmış bayram yerine gidiyor gibi bekliyorum. Niye küsüyorsunuz?
- Buraya teşrif eden emniyet yetkilisinin adını sanını bilmiyorum ama, duyuyordur. Ben buradan hitap ediyorum: Sayın müdürüm lütfen gelin ve emanetinizi alın, bekliyorum.
- Bir üzüldüğüm nokta: Kenidine haber kanalı veren bazı kanalları, bir gazeye yapılan polis baskınını, paralel operasyon alt yazısıyla veriyor. Çok ayıp, çok yazık. Yazı işleri müdürleri, genel yayın müdürlerini mesleki bir sitemle ayıplıyorum. Sonuçta bir gazete burası. Çok ayıp. Haberciyseniz, habercilik yapın. Biz de bu mesleğin bir parçasıyız. Gazeteye baskın yapılıyor.
- 20 yıllık gazetecilik yapan, 10 yıldır da gazeteyi yöneten, herkesle bir şekilde görüşen bir insanı, bu kadar yıl sonra, hakkımda soruşturma açma... Bazı meslektaşların kendilerini bu kadar gülünç duruma düşürmesi bizi üzüyor. Korkmayın, korkunun sonu yok. Ben, inşallah sabah telaşına geldi düşünüyorum. Gazetelerde yöneticilerin olmadığını düşünerekk böyle çirkin bir şey yapıldığını düşünüyorum. Bu hukuksuzdur, birgün yargının karşısında hesap verilecektir.
- Sözün özü, emniyet yetkililerine sesleniyorum: Gözaltı kararı çıkarmışsınız, benim ismim de var. Lütfen bekliyorum, buyrum, çayımızı içelim, sonra hep beraber nereye gideceksek gidelim.
- Buraya kadar gelen meslektaşlarım: Üzülmeyin, Allah hakkın yanındadır. Elbette bugünler de geçer, zalim zulmüyle yad edilir. Ama demokrat ve Türkiye'nin demokratikleşmesi konusunda arkasına bakmadan yürüyen insanları da tarih hayırla yad edecektir.
- Dünyanın dört bir yanında gece boyunca -ben karakol ortamını biliyorum, az istiharat edelim de zorluk çekmeyelim diye- ama durmadan yanımda oldular. Yabancı basının uzaktan anladığı basına darbeyi, siz de anlayın artık. Mesele, Cemaat-hükümet meselesi değil. Lütfen, demokrasiye sahip çıkalım. Yabancılara zor anlattık, yutkundur, sıkıldık, yorulduk ama manzara ortada.