ürkiye yıllardır çeşitli ülkelerden milyonlarca göçmene ev sahipliği yaparken Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin birbirine girmesi için yüzlerle ifade edilen sayılar bile yeterli oluyor. Kurtardığı 234 göçmenle 20 günden fazla süredir Akdeniz’de yanaşacak liman arayan Okyanus Vikingi adlı gemi Fransa ile İtalya arasında krize neden oldu. Göçmen karşıtlığıyla tanınan yeni İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’nin geminin yanaşmasına izin vermemesiyle başlayan gerginlik Paris ve Roma’yı karşı karşıya getirdi.

Meloni’nin başbakan olmadan sürekli hedef aldığı Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, istemeye istemeye de olsa, istisnai olarak ve insani gerekçelerle geminin ülkenin güneyindeki Toulon limanına yanaşmasına izin verdi. Okyanus Vikingi’nin sonunda liman bulması iki ülke arasında suların durulmasına yetmedi. Fransa, İtalya’nın yaklaşımını “insanlık dışı” olarak nitelerken İtalya, Fransa’yı agresif olmakla suçladı.

SÖZ DÜELLOSU

Aralarında bebeklerin de olduğu 57 çocuk ve 20’si hasta olmak üzere 234 kişi taşıyan Okyanus Vikingi’ni kabul etme kararıyla ilgili konuşan Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, “İtalya bu olayda çok insanlık dışı davrandı. İtalyan makamları da profesyonel değildi. Bu gemiyi 20 gün boyunca bir karara varmadan bıraktılar ve bunun birtakım sonuçları olacağı açıktır” dedi. Fransa’nın benimsediği ton İtalya’da pek hoş karşılanmadı. İtalya İçişleri Bakanı Matteo Piantedosi, “İtalya sadece bu yıl 90 bin göçmeni kabul etmişken Fransa’nın 234 göçmeni kabul etme talebine gösterdiği tepki tamamen anlaşılmazdır” dedi.

Meloni de Paris’in tepkisini, “saldırgan, anlaşılmaz ve haksız” olarak niteleyerek sert şekilde eleştirdi. Meloni, İtalya’nın Akdeniz’deki tek olası karaya çıkma limanı olması gerektiğinin hiçbir anlaşmada yazılı olmadığını savundu. Uluslararası kurallar gereği denizde kurtarılan kişilerin mümkün olan en kısa zamanda, en yakın güvenli yerde karaya çıkarılması gerekiyor. Anlaşmazlığın başladığı gün İtalya’nın kıyılarında “600 göçmeni ağırladığı” da Meloni’nin vurguları arasında yer aldı.

İSTEKSİZ ADIM

Aslında Fransa’nın gemiyi kabul etmesi, özellikle iç siyasi dengeler nedeniyle sıkıntılı olduğundan çok da istekli atılmış bir adım değil. Macron yönetimi, kararı açıklamasının ardından aşırı sağın eleştiri oklarının hedefi oldu. Darmanin, “Bir karar almamız gerekiyordu ve bunu insani gerekçelerle yaptık” ifadelerini kullandı. Fransa ve İtalya, 2018’de de benzer bir krizle karşı karşıya kalmış ancak Paris, Roma’nın kabul etmediği 630 göçmen taşıyan Aquarius adlı geminin limanlarına yanaşmasına izin vermemişti. Bunun üzerine İspanya devreye girerek geminin Valencia limanına girişine yeşil ışık yakmıştı.

KRİZ BÜYÜYECEK

Göçmen krizinin mevcut haliyle kalmayacağı ve sadece iki ülke arasındaki ilişkilerde değil AB düzeyinde de gerginliği artıracağının ilk sinyalleri gelmeye başladı. Fransa, göçmenlerin çeşitli ülkelere paylaştırılmasını öngören yeniden yerleştirme mekanizmasına katılımını şimdilik askıya aldı.

Bunun yanı sıra İtalya ile olan sınırlarında kontrolleri güçlendirme kararı da alan Paris, önümüzdeki günlerde İtalya’nın davet edilmeyeceği bir konferans düzenlemeyi planlıyor. Göçmen krizi, gözlerin bu hafta içinde Bali’de düzenlenecek G20 Zirvesi’ne çevrilmesine neden oldu. Zirveye katılacak olan Macron ve Meloni’nin tavırları şimdiden merak konusu