Güngören'de 17 kişinin öldürüldüğü bombalı saldırının faili olarak gösterilen Hüseyin Türeli'nin 5 yıldır aynı mahallede yaşadığı ve düzenli olarak bir tekstil firmasında çalıştığı öğrenildi. Türeli'nin patlamanın yaşandığı saatlerde kardeşleriyle birlikte evde olduğu ileri sürüldü. Güngören'de 17 kişinin öldürüldüğü bombalı saldırının baş faili olarak gösterilen Hüseyin Türeli'nin patlamanın olduğu gece kardeşleriyle birlikte Bahçelievler'deki evlerinde olduğu öne sürüldü. Türeli'nin çalıştığı tekstil atölyesinin 2007 ve 2008 yılına ait günlük iş giriş ve çıkış dökümlerine göre de fail olarak gösterilen bombacının düzenli mesai yaptığı ortaya çıktı. 2007 yılında Kandil'den Türkiye'ye giriş yaptığı öne sürülen Türeli’nin sigorta sicil kayıtlarına göre, 2004'ten bu yana sigortası eksiksiz yatmış. Sağlık Karnesi'ndeki bilgilere göre de Türeli 02.04.2007'de Bahçelievler'deki Medican Hastanesi'nde, 07.07.2008'de de bir sağlık ocağında tedavi görmüş. Bahçelievler Cumhuriyet Mahallesi muhtarlık kayıtlarına göre de Türeli 2003 yılından itibaren burada ikamet ediyor.
Güngören bombacısı olduğu öne sürülen Hüseyin Türeli'nin ailesi Taraf'a konuştu. Kardeş T. Türeli, 'Bombalı saldırının olduğu gece kardeşimle birlikte evdeydik, patlamayı birlikte televizyondan
öğrendik. Memleketten de telefonla aradılar, patlamayı sordular, biz televizyondan duyduklarımızı anlattık' dedi.
“KANDİL'E GİTTİĞİ YALAN”Hüseyin Türeli'nin ağabeyi M. Türeli de, kardeşinin Kandil'de eğitim gördüğü iddialarını yalanlayarak, 'Hüseyin hayatının hiçbir döneminde yurtdışına gitmedi ve Kandil'de eğitim görüp Türkiye'ye giriş yapması da imkansızdır, bu büyük bir palavradır' diye konuştu. Ağabey Türeli, bu sözlerine kanıt olarak da pasaport giriş-çıkış dökümlerinin incelenmesini önerdi. M. Türeli ayrıca ailesinden hiçbir kişinin eline silah alarak dağa çıkmadığını ve devlete karşı savaşmadığını ifade ederek '1995 yılında İstanbul'a geldik, 12 kardeşiz, ailemize sahip çıktık, medyada süren yargısız infazları büyük bir hayretle karşılıyoruz' diye konuştu.
“EN İSTİKRARLI ÇALIŞANIMDI”Hüseyin Türeli'nin çalıştığı tekstil atölyesinin patronu M.A. ise, işçisinin makinacı olarak kendisiyle birlikte 2001'den bu yana çalıştığını ve çok istikrarlı olarak işe gelip gittiğini dile getirdi. Hüseyin Türeli’yle birlikte gözaltına alındığını söyleyen M.A, 'Gözaltı süresince bana Hüseyin’in ilişkileri soruldu. Kendisi burada benim en düzenli çalışanımdır. İşine ve evine bağlı olduğunu anlattım. Mahkeme tarafından serbest bırakıldıktan Hastanesinde tedavi altına alındı. Keskin'in vücudunun çeşitli yerlerinde kırıklar olduğu ve hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
sonra yazılanları okuyunca hayrete düştüm. Ben tekstil işinde atölyesi olan bir işadamıyım. Hüseyin de benim 2001 yılından bu yana yanımda çalışan bir elemandır. Ailesini de kendisini de iyi tanıyorum” dedi.
“OĞLUM O GÜN PİKNİKTEYDİ'
Güngören zanlılarından Cevat Aydın'ın babası A. Aydın ise, oğlunun patlamanın gerçekleştiği gün sabah 07.00'da Bağcılar Belediyesi'nin Kemerburgaz'daki Kirazlı Piknik alanında olduğunu söyledi. Oğlunun pazarcılık yaptığını söyleyen Baba A. Aydın, piknik alanından akşam 19.00'da döndüğünü ve Bahçeşehir'de pazarda bulunan ortağının yanına gittiğini söyledi: 'Ortağı malları aldırmak için sürekli telefonda oğlumu aradı. Bizi eve bırakır bırakmaz oğlum Bahçeşehir’e gidip pazardaki kurulan malları aldı. İki gün sonra oğlumu Yayla’da Çarşamba pazarında ürettiği malları satarken yakaladılar. Evime gelip arama yapan polisler, evde Türk bayrağı görünce şaşırdı. Biz devletimize bağlı insanlarız ve bu bayrak altında yaşıyoruz.”
'ATALAY'IN AÇIKLAMASI GEÇERLİ'
Patlamanın ardından kafalarda oluşan sorular hükümeti açıklama yapmaya itti. Hükümet sözcüsü Cemil Çiçek, 'Bizim için geçerli olan İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın açıklamasıdır' dedi.
taraf
Arkadaşına Gönder
Yazdır
Önceki sayfa
Sayfa başına git
