Gazetecilerin mesleğini yaparken alabildiğine özgür olması gerektiğine dikkat çeken Arınç, bununla birlikte meslekleri dışında suçlara karışanların kimlikleri dolayısıyla bir imtiyazı olamayacağını ifade etti.

Çeşitli temaslarda bulunmak üzere ABD’nin Başkenti Washington’da bulunan Bülent Arınç, Carnegie Endowment adlı düşünce kuruluşunda, ‘Türkiye'nin Demokratikleşme Süreci: Başarılar ve Zorluklar’ başlıklı seminerde konuştu.

Türkiye’de sorgulanan sadece birkaç basın mensubunun olduğunu belirten Arınç, “Ama ikinci ve daha büyük olan konu şudur; gazeteciyim diyor mesleğini ifa ederken, ama işlediği iddia edilen suçlar gazetecilik mesleğiyle ilgili değil. Yani sorguya alındığı zaman mesleğin ne? Gazeteci ama işlediği suç ne? Başka bir şey. Şimdi bunlar da hesabın içine katılıyor. İşin daha da kötüsü, bu adi suçların yanında Terörle Mücadele Kanunu'na göre sorgulanan, yargılanan, tutuklanan ve hüküm giyenler var.” şeklinde konuştu.

Terör amacıyla bir suç işlenmişse o kişinin kimliğinden dolayı bir imtiyazı olamayacağını belirten Arınç, “Yani sokakta seyyar satıcıya ‘Gel bakalım. Sen terörle ilişkili bir suç işlemişsin.’ onu alıyorlar. Ama ‘Sen gel bakalım’ dendiğinde ‘Ben gazeteciyim, bana karışamazsın’ denilemiyor, denilmemesi de lazım. Sizi üzmek istemem ama içeride 60'a yakın gazeteciyim diyen insan var. Onun çalıştığı gazeteye bakıyorum ben, tirajı 200. Çalışan ben gazeteciyim diyor.” ifadelerini kullandı.

Arınç, “Gazeteciler, gazetecilik mesleğini yapmaktan dolayı artık Türkiye'de kesinlikle suçlanmıyorlar.” dedi.

BEN SAMİMİ TALEPTE BULUNDUM; BAŞBAKAN TALEBİMİ KARŞILADI

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile kızlı-erkekli ev sonrası ilişkilerinin sorulması üzerine Arınç, insanların farklı karakterlerde olabileceğine dikkat çekti.

Söz konusu olayla ilgili yapılan farklı açıklamaların ‘hoş olmayan bir durum’ meydana getirdiğini belirten Arınç, “Ben de kendisinden açıklama talep ettim. Yani bu benim birey olarak hakkımdır; Bakan olmanın ötesinde. Benim de bir kişiliğim var. Benim de bir onurum var. Benim de toplumda bir saygınlığım var. İtibarım var. Onun benden daha fazla var. Ama ben kendime bakıyorum. Yani benim söylediğim sözlerin doğru olması gerekir; insanlar böyle inanmalı. Bu konuda bir televizyon kanalında samimi bir talepte bulundum; O benim talebimi karşıladı. Nasıl karşıladığı, ne yaptığımız bırakın bizde kalsın.” şeklinde konuştu.  

KAYNAK: http://www.bik.gov.tr/gazeteci-gorevini-yapti-diye-ceza-yememeli-haberi-54561/