Şandır, Meclis’te bugün TBMM Genel Kurul’da görüşülecek “Öğrenci Affına" yönelik düzenlediği basın toplantısında Anayasa Mahkemesi’nin türban düzenlemesine ilişkin anayasa değişikliği konusunda Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararına ilişkin görüşlerini dile getirdi.
Şandır, MHP olarak başından beri üniversitelerde okuyan kız çocuklarının başörtüsü taktıkları için öğrenim özgürlüklerinin kısıtlanmasına yönelik çözümünü her zeminde samimi olarak dile getirdiklerini söyledi. Şandır, bu çözümün ise bir toplumsal mutabakat Meclis çatısı altında hukuk oluşturarak bir çözüm önerisinde bulunduklarını hatırlatarak şöyle dedi:
“Bu zemini de yakaladığımız ilk fırsatta ortaya koyduk. AKP YÖK Yasası’nın geçici 17. maddesindeki düzenlemeyi yapmakta tereddüt ettiği için Yargı bu konudaki niyeti sorgulamış ve değişikliği önlemiştir. Dolayısıyla başörtüsü taktığından dolayı yükseköğrenim hakkından yararlanamayan çocuklarımızın bu sorunu mutlaka çözülmelidir. Şimdi değilse de, daha sonra mutlaka.."
"İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜ TEMEL İNSAN HAKKIDIR"
Bu sorunun toplumsal bir ayrışmaya, toplumun bir değeri üzerinden ayrışıp cepheleşmeye daha sonrada çatışmaya düşmesine hiç kimsenin seyirci kalmaması gerektiğini çağrısında bulunan Şandır, herkesin sorumluluğunun gereğini yapması gerektiğini savundu.
Yargının kararlarına saygılı olduklarını belirterek, ancak bir toplumsal sorun olan ve bu sorunu çözmekle yükümlü olan bir siyasi parti sözcüsü olarak açık yüreklikle konuşmak istediğini ifade eden Şandır, “Laiklik vatandaşlarımızın din ve inanç özgürlüklerinin de teminatı olmak mecburiyetindedir. Din ve inanç özgürlüğü de bir temel insan hakkıdır. Uluslararası hukuk teminatındadır" dedi.
"KARARI FAYDALI BULMUYORUZ"
Çok temel bir hüküm olarak laikliğin, vatandaşların din ve inanç özgürlüğünün teminatı olduğunu, herkesin bunu kabul etme mecburiyetinde olduğuna dikkat çeken Şandır, “Yürütme ve yasama anayasadan kaynaklanan yetkiler millet adına kullanılmaktadır. Anayasa Mahkemesi’nin bu kararı millet vicdanında rahatsızlık uyandıracaktır. Başörtüsünden dolayı okuma özgürlüğü elinden alınan çocuklarımızın insanlarımızın dışlanmasına, rejime hukuka devlete toplum düzenine karşı kinlenmesine neden olan bu kararı faydalı bulmuyoruz" diye konuştu.
"ZORLAMA DEĞERLENDİRME"
Gerekçede ortaya konulan hususlarda da niyet sorgulaması olduğuna işaret eden Şandır, “Gerekçede ’Laiklik ilkesine Anayasa’nın değiştirilemez hükümlerine bir tehdit olduğu’ tanımlamasını da zorlama bir değerlendirme olarak kabul ediyorum. Benim şahsi kanaatim odur. Hiçbir şekilde başörtüsünün bir siyasi simge olarak Anayasal düzene bir tehdit unsuru kullanılmasına da MHP olarak sonuna kadar karşıyız. Ancak, başörtüsünün cumhuriyetimizin temel niteliklerine tehdit olduğunu söyleyebilmek abartılı olur, faydalı bir yaklaşım olmaz" diye konuştu.
"KORKULARIN BİZİ KUŞATMASINA İZİN VERMEMELİYİZ"
Şandır, bugün Genel Kurul’da görüşülecek Ögrenci Affı ile ilgili tasarıyı hatırlatarak şöyle konuştu:
“Herkesi affediyoruz Af yasasının görüşüldüğü bir ortamda yani işlenen kusurları unutarak af etme atifetinde bulunan bu devlet bu toplum başörtüsünden dolayı okulundan atılan çocuklara da bir atifet yapmalıydı. Onları bir tehlike olarak görmemeliydi. Başörtüsünü takan bu çocukları rejime tehlike olarak görmek rejime de haksızlık olur. Korkuların bizi kuşatmasına izin vermemeliyiz