Gazeteport'tan İhsan Demir'in haberine göre, Goldaş'ın tüm ortaklarını adliyelik eden olaylar zinciri Fransa'nın ikinci büyük bankası Societe General'in 15 ton altınını satması için Goldaş'a vermesiyle başladı. Banka ve Goldaş arasında yapılan konsinye anlaşması geregince altının mülkiyeti bankaya ait olacak, Goldaş sadece satışını yapacak ve parayı aldığında bankaya hemen ödeme yapacaktı. Goldaş'ın altın borsasına kayıtlı olan iki şirketinden Goldaş Kıymetli Madenler aracılığıyla altın borsasına kaydolan 15 ton altının 11 tonu iddilara göre bankanın haberi ve bilgisi olmadan satıldı. Satıştan haberi olmadığını ileri süren banka, altınlarının karşılığı olan parayı da alamayınca soluğu mahkemede aldı.

11 TON ALTIN 350 MİLYON DOLARA SATILDI

İddialara göre Societe General Bank'tan alınan altınlar Goldaş tarafından altın borsanına kaydedildi. Bu aşamadan sonra Goldaş'ın satış sırasında altınların sahibi olan bankaya haber vermesi gerekirken, satış bankanın haberi olmadan gerçekleşti. Goldaş tarafından tahsil edilen 350 milyon doların da altınların sahibi olan bankaya ödenmek yerine Goldaş'ın altın borsasındaki takas bankası olan Denizbank'a yatırıldığı tesbit edildi. Societe General Bank'ın avukatları Ahmet Pekin ve Deniz Ketenci, Goldaş'ın altınları satıp parayı da takas bankası aracılığıyla hesaplarına geçirdiğini belirlediler.

MAHKEMEDEN GOLDAŞ'IN HESAPLARINA TEDBİR KARARI

Banka avukatlarının yaptığı tedbir başvurusuna karar uzun bir araştırma sonrasında çıktı. Bakırköy 10. Sulh Ceza Mahkemesi Goldaş'ın altınların satışından elde ettiği 350 milyon doları yatırıldığı Altın Borsası takas bankası olan Denizbank'ın dört hesabındaki paralara el konulmasına karar verdi.

GOLDAŞ ALTIN PARALARINI BANKADAN KAÇIRMIŞ

Yine banka avukatları Ahmet Pekin ve Deniz Ketenci, Denizbank'a yatırılan altın paralarının bankadan kaçırıldıklarını da tesbit ettiklerini ileri sürdüler.  Goldaş'ın altın satışından elde ettiği 350 milyon doların takas bankası olan Denizbank'a yatırıldığı  ancak bu paranın yatırıldığı hesaplarda 28 Mart itibarıyle 517 YTL, 519 dolar 874 YTL ve 3579 dolar para olduğu ortaya çıktı. Yani altınların parası bu bankadan çekilmişti.

MAHKEME PARALARIN AKTARILDIĞI YERLERE DE TEDBİR KOYDU

Altın paralarının Denizbank'tan çekildiğinin tesbit edilmesiyle mahkeme paraların aktarıldığı diğer hesaplara da el konulmasına karar verdi.  Mahkeme el koyma kararlarını hem ilgili bankalara hem de ilgili mali şubeye bildirdi.

GOLDAŞ YÖNETİM KURULU BAŞKANI: 'SÖZLEŞMEYİ OKUMADAN İMZALADIK'

Goldaş ile Fransız bankası arasında yapılan sözleşmeye göre, banka Goldaş'a verdiği altınların satışından haberdar olacak ve satıştan elde edilecek para, Goldaş payına düşen aracılık parasını aldıktan sonra hemen Societe General Bank'a ödenecekti.

Soruşturmanın başlamasıyla birlikte adliyeye giderek ifade veren Goldaş'ın yönetim kurulu başkanı Hasan Yalınkaya Fransız Bankası ile yaptıkları sözleşmeyi okumadan imzaladığını söylerken, yönetim kurulu üyesi Çetin Binatlı ise sözleşmeden haberdar olmadığını söylemekle yetindi.

Goldaş'ın Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Yalınkaya'nın savcıya verdiği ifadede Societe General Bank ile aralarında güven ilişkisini olduğunu belirttiği ve bu nedenle 2005 yılında banka ile karşılıklı imzaladıkları sözleşmeyi kardeşiyle birlikte okumadıklarını söylediği iddia edildi. Yalınkaya'nın savcının odasında verdiği ifadede şöyle konuştuğu öğrenildi:

'2003'ten beri altınları Türkiye'ye ithal ediyoruz. 2005 yılında da bu konuyla ilgili sözleşmeyi yeniledik. Tonlarca altın ithal ettik hiçbir sorun yaşamadık. Altınları altın borsası aracılığıyla satarız. Bir kısmını da biz kullanırız. Sözleşmede ithal edilen altınların mülkiyetinin ödeme tarihine kadar Societe General Bank'ta kalacağı söylenmekteyse de bugünü kadarki ödemeler aramızda kararlaştırılan tarihlerde sonradan yapılılırdı.'

'ALTIN FİYATLARININ FIRLAMASINI FIRSAT BİLDİLER'

Hasan Yalınkaya'nın ifadesinde şikayetçi bankanın altın fiyatlarının ani yükselişi karşısında daha yüksek fiyatlarla kendilerinden parayı almayı hedeflediğini ileri sürdüğü de öğrenildi. Yalınkaya kardeşiyle kendisinin güven sebebiyle 2005'deki sözleşmeyi okumadan imzaladığını da belirttiği ifadesinde sözleşmeye aykırılık olsa bile bankanın hukuk mahkemesine gitmesi gerektiğini söylediği öğrenildi.

ÇETİN BİNATLI: 'SÖZLEŞMEDEN HABERİM YOKTU'

Goldaş'ın uluslararası ilişkilerini yürüten Yönetim Kurulu Üyesi Çetin Binatlı'nın ise verdiği ifadede banka ile yapılan ve peşin ödeme istenen sözleşmeden haberi olmadığını söylediği öğrenildi. Binatlı'nın ifadesinde şunları söylediği de belirtildi:

'Bankadan bu zamana kadar tonlarca altın aldık, bunların siparişini ben verdim. Daha önceden sattığımız altınların parasını 60 veya 90 günlük vadelerle öderdik. Bu altınları da böyle aldık . Benim yapılan sözleşmeden haberim yok. Banka sıkıntıda olduğu için ödemeyi bir seferde yapmamızı istedi. Bunun üzerine ben bir haftada üç kez Fransa'ya gittim. Anlaşma için görüşmelerimiz devam ediyordu. Aramızdaki anlaşmazlık ödeme planıyla ilgilidir.  Ortada nitelikli dolandırıcılık suçu yoktur.'