Timothy Garton Ash imzasıyla yayımlanan yazıda, "Bu Avrupa için tabuları yıkma zamanıdır, yenilerini dikme zamanı değil" denilerek, "Ermeni soykırımını inkarı suç sayacağımıza, Yahudi soykırımını inkarı suç olmaktan çıkartmalıyız” ifadesine yer verildi.
Fransız Meclisinin kararını, gerçeğe, adalete ve insanlığa vurulmuş büyük bir darbe olarak niteleyen Ash, şunları kaydetti:
"Fransız Meclisine Bravo, Yaşasın Fransa... Bırakalım da bu, Avrupa tarihinde yeni ve cesur bir sayfa olsun. Hadi İngiliz Parlamentosu da Rusların 1940'ta Polonyalı subayları Katyn ormanlarında öldürdüğünü inkar etmeyi suç saysın. Ya da Türk Parlamentosu Fransa'nın Cezayir'de asilere karşı işkence uyguladığını inkar etmeyi suç kabul etsin."
Aynı şekilde Alman Parlamentosunun Sovyetler'de Gulag toplama kamplarının varlığını inkar etmeyi suç kabul edebileceği, İrlanda Parlamentosu'nun İspanyol engizisyonunun işlediği suçların inkarını "suç" sayabileceği belirtilen yazıda, örnekleri çoğaltırken alaycı ifadelere yer verildi.
"Ah cesur yeni Avrupa ah... Kesinlikle aklı başında birinin bu yasa metnini ilerici ve aydınlatıcı bir adım olarak kabulünü anlamakta güçlük çekiyorum" diyen Ash, "Fransız Meclisi yasa çıkartarak, 90 yıl önce bir ulusun bir diğerine yaptıklarıyla ilgili tarihi terminolojiyi düzeltme hakkını nasıl kendinde bulabiliyor. Eğer Fransız Parlamentosu bunu Fransız Yahudilerinin ölüm kamplarına gönderilmesi konusunda çıkartsaydı yine bunun hata olduğunu düşünürdüm. Sadece bunun ardındaki kendini eleştirme ahlakını takdir edebilirdim o kadar" diye yazdı.
KARARIN HAKLILIĞI YOK
"Ancak Fransız Meclisinde kabul edilen yasanın hiçbir tarihi ya da ahlaki haklılığı yok” diyen yazar, Fransa'da yaşayan yarım milyon Ermeni kökenli Fransız'ın yasanın çıkartılması için baskı yaptıklarını hatırlattı.
Pek çok ülkede bu tür yasalar için baskı yapmaya hazır değişik kökenlerden insanın yaşadığına işaret eden Ash, kendi gazetesinin tartışmalar boyunca kullandığı bazı ifadelerdeki hataları da eleştirdi.
301. MADDEYE ELEŞTİRİ
"Yazdıklarının 90 yıl önce Ermenilerin çektiği acıların inkarı anlamına gelmediğini" de ifade eden Ash, TCK'nın 301. maddesini eleştirirken, "Ancak iki yanlış bir doğru yapmıyor. Kimse tarih hakkında hüküm veremez. Gerçek ancak, tarihçilerin birbirlerinin fikirlerine ters düşerlerse tutuklanacakları ya da yargılanacakları korkusu yaşamadan yapacakları araştırmalarla ortaya çıkartılabilir" dedi.
Kararın Avrupa için, ideolojik ve siyasi olarak gergin bir dönem yaşanırken, yanlış yöne atılmış bir adım olduğunu da belirten yazar, "Kendimiz çok daha fazlasını yaparken, nasıl Türkiye'yi ya da Mısır'ı ifade özgürlüğüne zarar verdikleri için eleştirebiliriz" sorusunu yöneltti.
"TABULAR YARATMAK YERİNE BUNLAR YIKILSIN"
Ash, Avrupa'nın tarihle ilgili yeni yasalarla güçlendirilmiş tabular yaratmak yerine, halen anayasalarda bulunanların yıkılması gerektiği uyarısında da bulunurken, bu çerçevede Avrupa anayasalarındaki Yahudi soykırımını inkarı suç sayan yasaların kaldırılmasını istedi. Ash, aksi takdirde ortaya çıkan çifte standardın yarattığı zararın önlenemeyeceğini belirtirken, yazısını şöyle tamamladı:
"Bugün kendi ülkemizde de ve ifade özgürlüğünün olmadığı diğer ülkelerde de bu özgürlüğü savunacaksak önce David Irving'in Avusturya hapishanesinden çıkartılması çağrısında bulunmalıyız. Gün yeni tabular yaratma değil, var olanları yıkma günüdür."