Kayıp dosya Başsavcılık'ta
CUMHURBAŞKANI Gül'ün 'Kayıp Trilyon Davası'yla ilgili dosyası bulundu. Aylardır aranan ve kayıp olduğu söylenen dosyayı Adalet Bakanlığı gereğinin takdir ve ifası için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi.
Dokunulmazlığı yok
GÖZLER şimdi savcılığa odaklandı. Bazı hukukçulara göre, Gül'e yargılama yolu açılabilir; çünkü Gül'ün işlediği öne sürülen suç, Köşk'e çıkmadan önce gerçekleşti. Cumhurbaşkanlarının dokunulmazlığı yok.
Yargılanırsa yandı
CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül’ün ‘Kayıp Trilyon Davası’yla ilgili dosyası bulundu, son sözü Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı söyleyecek. Aylardır aranan ve kayıp olduğu söyleyen dosya, Adalet Bakanlığı’nda ortaya çıktı. Dosya ortaya çıktı çıkmasına ancak trilyonlar hala kayıp. Gözler bu aşamadan sonra Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na odaklandı. Gül’ün yargılanıp yargılanmayacağına karar verecek olan Başsavcılığın konuyla ilgili henüz bir görevlendirme yapmadığı öğrenildi. Dosyaya uygulanacak işlem için ise iki olasılıktan bahsediliyor.
Soruşturma açılabilir
Kimi hukukçulara göre, yargılama yolu açılabilir; çünkü Gül’ün işlediği öne sürülen suç Çankaya Köşkü’ne çıkmadan önceki dönemde gerçekleşti ve Cumhurbaşkanlarının milletvekilleri gibi dokunulmazlığı yok. Ancak kimi hukukçular, Cumhurbaşkanlarının ancak “vatana ihanet” suçu isnadıyla Yüce Divan’da yargılanabileceğine dikkat çekiyor. Başsavcılığın vereceği karar, kapatma davasında da adı yasak istenenler arasında geçen Gül’ün akıbetini belirleyecek. Hukukçuların dosyaya uygulanacak işlem için dikkat çektikleri olasılıklar şöyle:
Bazı hukukçulara göre yargılamanın yolu açık. Çünkü Gül’ün işlediği öne sürülen suç Çankaya Köşkü’ne çıkmadan önceki dönemde gerçekleşti ve Cumhurbaşkanlarının milletvekilleri gibi dokunulmazlığı yok. Hukukçuların bu değerlendirmesine göre, isnat edilen suç Gül’ün Cumhurbaşkanlığı sürecinden önce işlendiği için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı dosya hakkında bir savcı görevlendirmeli ve soruşturma başlatmalı. Soruşturma sonunda Gül hakkında bir suç tespit edilirse de dava açılmalı ve yargılama gerçekleştirilmeli.
Dosyada, Gül’ün Cumhurbaşkanlığı görev süresinin bakılmasına karar verilmesi durumunda da zamanaşımı kıskacı başlıyor. Çünkü milletvekilleri hakkındaki suçlamalarda zamanaşımı duruyor. Ancak Gül’ün dokunulmazlığı olmadığı için böyle bir işlem yapılamayacağı ve dosya için zaman aşımı sürecinin işleyeceği belirtiliyor. Bu durumda da Gül’ün görev süresi sona erdiğinde de davanın zaman aşımına uğrayacağı ve düşeceği belirtiliyor. Gül’ün akıbetini belirleyecek olan Başsavcılığın şimdi nasıl bir işlem yapacağı merak konusu oldu.
Erbakan mahkum oldu
Kapatılan RP’nin son genel başkanı Necmettin Erbakan, ‘Kayıp Trilyon’ davasında ‘’özel belgede sahtecilik’’ suçundan yargılandığı mahkemece 2 yıl 4 ay hapse mahkum edilmişti. Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘özel belgede sahtecilik’ suçundan verilen hapis cezası Yargıtay tarafından da onanmış, bunun üzerine Erbakan, cezasını çekeceği yer olarak Altınoluk’taki yazlığını adres göstermişti. Erbakan, 26 Mayıs 2008-23 Eylül 2010 tarihlerini kapsayan infaz süresince izin almaması halinde Altınoluk’taki konutunun dışına çıkamayacak. Erbakan, konutunu izinsiz şekilde terk etttiği takdirde infaz kurallarını ihlal etmiş sayılacak ve bunun sonucunda cezaevine gönderilebilecek. Denetimli Serbestlik Bürosuna başvurması halinde konutunu değiştirebilecek olan Erbakan, zorunlu hallerde izinli olarak ev dışına çıkabilecek. Konutun bahçesi ile iskelesinin kullanımında herhangi bir kısıtlama getirilmeyen, ancak denize girmesi yasaklanan Erbakan, infaz süresi boyunca ziyaretçi kabul edebilecek.
‘Dosya neden gizlendi’
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, kayıp trilyon dosyasının, yaklaşık 6 aydır, hangi gerekçe ile kimlerin talimatıyla gizlendiğini sordu. Kart, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sunduğu soru önergesinde, Adalet Bakanlığı’nın, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 7 Ocak tarihinde gönderdiği kayıp trilyon dosyasını, 12 Haziran’a kadar beklettiğini öne sürdü.
Sümenaltı sorusu
Dosyanın bu dönemde, Başbakanlık ya da Adalet Bakanlığında olduğunun anlaşıldığını ifade eden Kart, ‘’Türkiye Cumhuriyeti yönetimi adına ibret verici bir süreç yaşanmıştır. Siyasi iktidarın nelere tenezzül edebileceğini gösteren bir vahim olay söz konusudur’’ dedi.
CHP’li Kart, önergesinde şu sorulara yer verdi:
‘’Dosya, 6 aya yaklaşan bir süre içinde hangi gerekçe ile kimlerin talimatıyla gizlendi?
Adalet Bakanı, 24 Mart tarihli önergemize cevap vermek için 30 günlük ek süre talep etmesine rağmen neden cevap vermemiştir? Tüm bu gelişmeler, sürecin, Adalet Bakanlığının bilgisi dahilinde olduğunu göstermesine rağmen, bakan gerçekleri ve olayın sorumlularını neden gizlemektedir?
Adalet Bakanı, kamuoyunu bilgilendirmek ve tatmin etmek amacıyla, bu işin sorumlusu olanlar hakkında gerekli idari ve adli süreci başlatma cesareti ve kararlılığını gösterebilecek midir?’
Yeşim ERASLAN / ANKARA