Haber: Fatih Eriboz
Vatan topraklarının yabancılara peşkeş çekilmesini öngören yasa tasarısına tepkiler giderek artıyor. Tapu Kadastro eski Genel Müdür Yardımcısı Orhan Özkaya, TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edilen tasarının tehlikelerini anlatırken, AKP hükümetinin, bu tasarıyı Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını dikkate almadan alel acele hazırladığını ifade etti. AKP iktidarı, Anayasa Mahkemesi’nin kararına rağmen yabancılara taşınmaz satışını inatla sürdürüyor. Anayasa Mahkemesi, AKP’nin çıkardığı yasanın “Yabancı gerçek kişilere satılacak taşınmazların 2.5 hektardan 30 hektara kadar çıkarmaya ve bir ilin yüzölçümünün binde 5’i kadar bir alanın satışında Bakanlar Kurulu yetkilidir” hükmünü 11 Nisan 2007’de iptal etmişti.
Bakanlar Kurulu yetkili olamaz
Kurumların gerçekleştireceği tespit çalışmaları tamamlanana kadar, yabancı uyruklu gerçek kişilerin, kanunun 35 inci maddesi hükümlerine göre taşınmaz ve sınırlı ayni hak edinmeye devam edeceğine dikkat çeken Tapu Kadastro eski Genel Müdür Yardımcısı Orhan Özkaya, yeni tasarının tehlikelerini anlattı. Tasarıda, yabancılara toprak satışında Bakanlar Kurulu’nun yetkilendirildiğine işaret eden Özkaya, Anayasa Mahkemesi’nin bir önceki iptal kararını benzer bir hüküm nedeniyle verdiğini belirterek şunları söyledi: : “Yabancı gerçek kişilerin 2.5 hektardan 30 hektara kadar taşınmaz alımlarının arttırılmasına Bakanlar Kurulu yetkili olamaz. Anayasa Mahkemesi bunu vurgulayarak, kararın Meclisten çıkarılacak bir yasayla alınmasını talep etmişti. Bu konuda hiçbir düzenleme yok. 4875 sayılı Doğrudan Yatırım Yasası’nın 3. maddesinin iptal edilen bazı fıkralarına ilişkin düzenlenen ” Geçici 3. madde “ de yer alan hükümler iptal kararının esaslarına aykırılık taşımaktadır.”
’Pergel yasası’
Yeni yasal düzenlemenin eskisinden daha vahim bir tehlike içerdiğini kaydeden Özkaya, “Yabancılara çok mükemmel, imarı düzenlenmiş alanların yüzde 10 gibi bir alanı tepside sunmaktayız. Beş katlı, on katlı.. 30, 40, 100 katlı parseller gibi Özellikle İstanbul’da Arap şeyhlerine. Daha önce çıkartılan, halkımız tarafından, ” Pergel Yasası “ diye nitelendirilen, 5216 sayılı ” Büyük Şehir Yasası “nca mevzi imar planlarının yasaklanmış olması hükmüne taslakta hiç yer verilmemiştir. Akla dahi gelmemiştir. Bu da hazırlanan yasaların birbirinden ne kadar kopuk hazırlanmakta olduğunun somut bir göstergesidir” şeklinde konuştu.
Vahim bir durum
Tasarıda askeri ve güvenlik bölgelere ilişkin hükümler de son derece aceleci şekilde düzenlendiğini de ifade eden Özkaya, askeri yetkililere doğru düzgün araştırma, inceleme olanağı verilmediğini söyledi. Yasanın, iktidarın Anayasa Mahkemesi kararlarını hiç dikkate almadan, acele ile çıkardığı yasaların en son örneği olduğunu belirten Özkaya, iktidarın Anayasal suç işlediğini öne sürdü. Ülke topraklarının binde 5’i satılırken bu kez, yüzde 10’unun satışa çıkarıldığını ve ülkemizin anahtar teslimi satışı, tasfiyesinin, inatla sürdürülmek istendiğini anlatan Özkaya şöyle devam etti: “Yani 80 bin kilometrekarelik bir toprak parçası hem de imar planlı olarak yabancıların eline geçmiş olacak ki, bu miktar Türkiye yüzölçümünü ham olarak düşündüğümüzdeki miktardır. Genel imar planlı alanların yüzölçümü düşünüldüğünde son derece vahim bir durumun aymazlıkla yerine getirilmektedir. Zaten Türkiye’nin imar planlı alanlarının yüz ölçümü düşüktür. 81 il ve 600-700 ilçenin imar planlı topraklarının toplamının yüzde 10’u karşısında insan paniklemektedir.”