Bu coşkun bu heyecanın kaynağı sizlerin vatan ve millet sevgisiyle çarpan kalplerinizdir. Sizin tertemiz yüreklerinizdir. İşte o temiz yüreklerden çıktı AKP. İşte o temiz yüreklere layık olmaya gayret ediyoruz. 6 yıldır gece gündüz çalışıyoruz.
Biliyorum ki AKP Türkiye’yi sahiplendiği için sizlerde AKP’yi sahipleniyorsunuz. AKP Türkiye’nin hukukunu koruduğu için sizlerde AKP’nin hukukunu koruyorsunuz. AKP Türkiye’yi, İstanbul’u, Kağıthane’yi mamur hale getirdiği için sizlerde bu çatı altındasınız.
"MÜCADELEMİZ BU TOPRAKLARIN RUHUNA SAHİP ÇIKMA MÜCADELESİ"
Kardeşlerim bu hareket sizin hareketiniz. Bu misyon sizin vizyonunuz. Bu kimlik sizin kimliğiniz. Bu mücadele bin yıldır muhabbetle inançla sevda ile akılla bilimle tecrübeyle yoğrulan bu toprakların ruhuna sahip çıkma mücadelesidir.
Bu ülkeye bu kimliğe bu tarihe sadakat ile sahip çıktığınız için bu aziz milletimizin layık olduğu hizmete AKP kadroları talip olup bu görevi yerine getirdiği için sizi kutluyorum.
Kağıthane belediyemizin sloganı var. O da ‘Zamanı hizmete dönüştürmek’ bu slogan bizim hizmet felsefemize uygun bir slogandır. İnsanın üzerindeki en büyük mükellefiyet zamanın hakkını vermektir. Zamanı israf eden kimsenin ne kendine ne de topluma faydası vardır. Bizim üzerimize düşen durmadan hizmet ederek milletimizin refah seviyesini yükseltmektir. Bütün şehirlerimizi kaldırarak, Atatürk’ün dediği gibi muasır medeniyetler seviyesine ulaştırmaktır. Bu yüzden kaybedecek tek bir saniyemiz bile yok diyoruz.
Enerjimizi imkânlarımızı boşa harcamadan ülkemize hizmet etmek zorundayız. AKP kurulduğu günden beri Türkiye’ye özellikle kaybettirmeme, Türkiye’nin kaynaklarını Türkiye’ye kazandırmaya çalışıyoruz.
"AKP HALKA HESAP VEREN KADROLARIN ADRESİDİR"
Halka hesap veren kadroların adresidir AKP. Yani kendi kendini hesaba çekilmeden hesaba çekmek mesele bu. Bizim hesaba çekileceğimiz zamanlar demokrasi uygulamasında neresidir sandıklardır. Her sandıklar kurulduğunda hesaba çekilir. Ama siyasetçi kendisini daha önceden hesaba çekemiyorsa çekmiyorsa o zaman geldiği gibi, sandığa gömülürsün. Siyasette mezar sandıktır.
Bunun acı faturaları var. Öyleyse bunu bilerek çalışacağız ve milletle el ele olacağız. Milletle karşı karşıya olmayacağız. Bazen birileri çıkabilir ama biz ne dedik biz kimsesizlerin kimsesiyiz.
Bu dönem açılıp kapanacak olan bir dönem değil, insanlarımızın yüzünü güldürecek bir dönem. AKP’nin iktidar dönemi Türk siyasetinde çığır açan bir dönem olarak anılacaktır. AKP dönemi bir reformlar dönemidir. Bir ilkler ve rekorlar dönemidir.
AKP söyledikleriyle yaptıkları uyumlu olan bir siyasi iradeyi Türkiye’ye hâkim kılmıştır.
Dün Adalar kongresinde, Adalar'ın yaşlı bir sakini yanıma sokuldu ve “Sayın Başbakan’ım ne dediysen hepsi doğru. Söylediklerinizin hepsini Adalar’da yaptınız. Ama sizden öncekilerden bir şey görmedik” dedi.
Ne söylediysek bunların tamamına yakınını gerçekleştirdik.
İyi yönetildiği takdirde bu ülkede çok daha büyük işler başarılacağı anlaşılmıştır. Türkiye hiçbir kazanımından vazgeçmeyecektir. Nereden nereye geldiğimizi çok iyi biliyoruz.
Bataklıktan çıkarıyoruz ülkemizi. Bir karanlık tünelden ülkemizi çıkarıyoruz. Şimdi gelinen noktada hala karamsarlık tohumları ekmek isteyenler var. Ama emin olunuz hariçten okunan gazeller bu Gülistan’ı bu gül bahçesini harap hale getiremeyecektir.
"DÜNYADA 17, AVRUPA'DA 6. BÜYÜK EKONOMİYİZ"
AKP ile birlikte Türkiye büyüme konusunda çok önemli bir çizgi yakalamıştı. 5 yılda milli gelirimizi 3 kat büyüttük. Göreve geldik 3 Kasım 2002 230 milyar dolardı milli gelirimiz. 2007 sonu itibarı ile 659 milyar dolara ulaştı.
İnsaf sahibi olanlara sesleniyorum. 79 senede 230 milyar dolar, ama 4.5 senede biz bunu üzerine 429 milyar dolar ilave ettik. Ülkelerin kalkınması buna bakılarak ölçülür. Bu rakama bakacaksın.
İhracat. 79 senede 36 milyar dolar. Geçen ay itibarı ile 130 milyar dolar. Yani 5 yılda bunun üzerine 94 milyar dolar ilave etmişiz. Bu kadar açık net ortada. Türkiye ekonomisini adete o eski kırılgan yapıdan kurtarıyoruz.
Güven diyorum. İstikrar diyorum. Hazine iç borçlanma vadesi biz geldiğimizde ortalama hazine 9 aydı. Peki 2007 yılında nereye tırmandık. 33.5 ay. Bu nedir? Hazinenizin iç piyasadaki güvenilirliğidir. Nerdeyse 1’e 4.
Bütün bu rakamlar ülkemizde taşların yerine oturduğunu ortaya koyuyor. Şimdi bize bu binayı bu sağlam temeller üzerinde yükseltmektir. Türkiye bugün dünyanın 17. büyük ekonomisidir. Avrupa’nın da 6. büyük ekonomisidir.
Cumhuriyet’in 100. yıl kutlamalarında ekonomimiz en büyük 10. ekonomi listesine sokacağız. Hedefimiz bu.
MUHALEFET PARTİLERİNE ÇAĞRI
Bu boş bir hayal değildir. Bu bir gelecek planlamasıdır. Türkiye’ye dair hiçbir planı olmayanların bizim hedefimizi gerçek dışı olarak değerlendirmeleri normaldir.
Onlar enflasyonu tek haneye çekeceğiz, altı sıfırı atacağız, bütün köylerimize yol ve su götüreceğiz dediğimizde de bizi hayal kurmakla hep anlatıyor itham ediyorlardı. Ne oldu ? Duble yollarda nerdeyse 10 bin kilometreye yaklaşıyoruz. Altı sıfırı attık mı ? Attık. Şimdi YTL gidiyor TL’ye geçiyoruz. Enflasyonda tek haneli rakamı yakaladık mı? Yakaladık.
Ülkemin bütün insanlarına bir çağrı yapmak istiyorum. Bunu hep beraber yapacağız. Nedir bu başarının altındaki sır derseniz. Milletimizin geleceğini kazanma yolundaki azim ve kararlılığıdır derim. Burada iki tane sihirli kelime var. Bunlardan biri güvendir bir tanesi istikrardır. Ne olur bu güveni gölgelemeyin. Bu istikrara gölge düşürmeyin.
Biz bunları zedelersek, AKP’yi seçim sandıklarında mağlup ederiz derseniz burada biz değil ülke kaybeder milletimiz kaybeder. Biz “Milletimiz yeter ki kazansın, biz kaybetmeye hazırız” diyoruz.
Biz bunun içinde ana ve yavru muhalefete çağrı yapıyorum. Diyorum ki Allah aşkına Türkiye’ye bizim yapmamız gereken bir proje varsa bize tavsiye edin yapalım. Eğer onu yapmıyorsak bizi o zaman halka şikayet edin. O zaman halk AKP’ye tokadını atar.
İşte biz buna üzülüyoruz. Sadece iftira kampanyaları. Bunlarla bir yere varılmaz.
"İFTİRAYLA DEĞİL, HİZMETLE MEŞGULÜZ"
Dengir Bey hakkında benim hakkımda iftira atıyorlar.
CHP’nin karakteri budur. Bunlar sadece iftira at izi kalır düşüncesiyle hareket ediyorlar.
Biz iftirayla değil biz hizmetle meşgulüz farkımız bu.
Kağıthane Türkiye’nin gelişiminin değişiminin çağ atlamasının en güzel örneklerinden biridir. Belediyemiz il özel idaremiz ilçe belediyemiz ve merkezi idaremiz eliyle biz burada çok önemli işlere imza attık ve ben buranın tarihçesini iyi bilirim. Kağıthane’nin bostanlık olduğu zamanları da bilirim.
Eğitim sağlık adalet emniyet konuttu ulaşımdı enerji adımlarını biz Kağıthane’de attık. 90’lı yılların başında Kağıthane neydi?
Eğitimde çok ciddi okulların kurulmasında seferberlik ilan ettik. Çok ciddi sayıda derslikler açtık. Kağıthane’de devlet hastanesini açtık. Kağıthane ilçemizin derslik sayısını dönemimizde yüzde 50 oranında artırdık.
Ulaşımda önemli adımlar attık. Artık Kağıthane’nin ulaşım sorunu diye bir şey kalmadı. Büyükşehir belediyemizin 4.5 yılda ulaşım için kullandığı miktar 11.5 milyar YTL’dir. Yani bu 11.5 katrilyon demek.
Bu rakamlara nasıl ulaşılıyor. Aslında çok zor değil. Milletin kaynaklarını millet için kullanınca, hortumcuların hortumunu kesince bu rakamlara ulaşıyorsunuz.
Kağıthane’de şehir tiyatroları hizmete girdi. Hala şehir tiyatroları yapmadınız diyor. Elinize dizinize dursun. Takip etmiyorlar ki.
AKM’yi yıkacağız yerine daha güzelini yenisini yapacağız diyoruz. Hemen isyan. Korkmayın her şey ülkemiz için.
"YARDIMLAR İNSAN OLMANIN GEREĞİ"
6 kapalı spor salonunu ve 4 tane çim sahayı hizmete açtık. 50 yılda yapılan tüm parkların toplamı 49 tane. 2004 – 2008 yılında yapılan park sayısı 108 adet. 3 adet mahalle konağı yapıldı. Sokak ve mahallelere 550 bin metrekare parke taşı döşendi. 20 ana caddemizde prestij cadde çalışması yapıldı. Sosyal ve kültürel değerleri de asla ihmal etmedik. Şehircilik bunu gerektirir. Kâğıthane açık hava tiyatrosu’nu oluşturduk.
AKP zihniyeti kaybeden yok eden değil kaybolanları çıkaran bir zihniyettir. Kulağı olanlar herhalde bunu duyar. Temenni ederim ki gözü olanlarda gelir bunları görür. Dili olanları da bunu anlatır.
Yetimleri yoksulları kimsesizleri sürekli gıda kıyafet olarak yerel yönetimlerimizle parti çatımız altında bulunan hayırseverlerimizle sürekli destekliyoruz. Bunu çok önemsiyoruz.
Nerede fakir fukara var, muhtarlarımız belediye başkanımıza valilerimize ulaşacaklar.
Dün katıldığım iftar yemeğinde yanıma gelen herkes ‘Siz bize sahip çıktınız’ diyorlar. Bir anne 430 YTL alıyorum çocuğum için diyor.
Ama birileri ne diyor. Bunların oyunu almak için 430 YTL veriyor diyor. Bu benim görevim. İnsan olmanın gereği bu.