Hızla gelişen elektronik ve telekomünikasyon pazarı kendisiyle birlikte geri dönüşüm sektörüne de ‘altın çağı’nı yaşatıyor. ‘Tersine tedarik zinciri’ olarak bilinen geri dönüşüm şirketleri, beyaz eşya ve elektronik eşya zincirlerinden topladığı eski cihazları ayrıştırarak sektöre geri kazandırıyor.
Çevre ve Orman Bakanlığı tahminlerine göre 18 milyon hane olan Türkiye’de yılda 400 bin ton cihaz atığı oluşuyor. Veri hızının önem kazandığı bilgisayar ve telekomünikasyon sektöründe ise artık çöpler bile çok değerli. Çünkü yüksek frekans gerektiren bilgisayar anakartları ve cep telefonu devrelerinde dünyanın en hızlı iletkenleri olan altın, gümüş, paladyum, silisyum, platin ve nikel gibi çok değerli madenler kullanılıyor. Bazılarının altından bile değerli olduğu bu madenlerin ağırlığı ise yılda 400 tonu buluyor.
Şirketlerin sadece yılda 15 bin ton elektronik cihaz atığı topladığı göz önüne alındığında değerli madenlerin sadece yüzde 4’ünün geri kazanıldığı, yüzde 96’sının ise çöpe karıştığı anlaşılıyor.
Çöpleri geri dönüştüren şirketler de bu altın ve değerli madenlerden kazanç sağlıyor. Türkiye’nin en büyük entegre geri dönüşüm şirketlerinden Anel Doğa, 2003’ten bu yana topladığı 15 bin ton elektronik cihaz atığından yaklaşık 2 ton değerli maden çıkardı.
Eski altın takı bile oluyor Anel Doğa’nın Genel Müdürü Kerim Daşkaya, cihazlardan çıkan değerli madenlerin tekrar sektöre kazandırıldığını, çıkan altınların bir kısmının da takı olarak tekrar pazara sunulduğunu söylüyor. 2003’te Kerim Daşkaya’nın kurduğu ve altı ay önce Anel’in satın aldığı şirket, beyaz eşya, elektronik cihazlar, bilişim, telekom, IT ekipmanları, oyuncak, uçak ve otomotiv gibi ayrı gruplardaki atıkların geri dönüşümünü yapıyor. Anel Doğa ve aynı işi yapan sekiz lisanslı şirket, bu elektronik cihazları bakır, plastik, demir, çelik ve diğer değerli madenleri ayrıştırıyor.
Avrupa’da uygulanan, Türkiye’nin de kabul ettiği RoSH direktiflerine göre elektrikli ve elektronik eşyalarda kullanılan zehirli maddelerin sınıflandırılması ve yeniden kullanılması öngörülüyor. Buna göre tüm elektrikli cihazlarda belli oranda geri dönüşümlü madde kullanılması gerekiyor. Bu oranın plastikte yüzde 60, metalde ise yüzde 70 olması hedefleniyor. Elektronik cihazlarda yüzde 85’e kadar geri dönüşüm yapabildilerini söyleyen Daşakaya, geri dönüştürülemeyen yüzde 15 oranındaki zehirli maddeyi de kontrollü olarak imha ettiklerini belirtiyor.
Gelecek yıl Türkiye’de de devreye girmesi eklenen düzenlemeye göre yılda 400 bin tona yakın elektronik cihaz atığının toplanması gerekiyor. Avrupa’da yılda 9 milyon ton olan elektronik cihaz atığının yüzde 80’i toplanıyor. Türkiye’de bu oranı yaklaşılması ise şimdilik zor gibi görünüyor. Çünkü şimdilik atık toplama yılda 15 bin tonu geçmiyor.
Atığı üreticiler toplayacak
Türkiye’de yeterince atık toplanamamasının nedeni ise sadece elektronik zincirler ve üreticilerden toplama yapılabilmesi. Tüketiciden toplamayı Avrupa’da belediyelerin organize ettiğini anlatan Daşkaya, “Bizde ise belediye karışık atık toplama yaptığı için direkt müşteriden alamıyoruz. 1 Ocak’tan itibaren yeni düzenlemeyle belediyeler sorumluluğu üreticilere verecek. Üreticilerle birlikte toplama işi daha da kolaylaşacak” diyor.
Eski piller beton depolara gidiyor
Dünyada çevreye en hızlı şekilde en çok zararı veren maddenin kadmiyum olduğu biliniyor. Gümüş beyazlığındaki kanserojen bir ağır madde olan kadmiyum en çok elektrik, seramik, pil ve akü sanayisinde kullanılıyor. Türkiye’de faaliyet gösteren geri dönüşüm şirketleri de pilleri toplayarak geri dönüştürüyor. Ancak geri dönüşümü yapılmayan piller İstanbul ve İzmir’deki betondan üç depoda doğaya zarar vermemesi için saklanıyor.
Türkiye’de atık pilleri Taşınabilir Pil Üreticileri ve İthalatçıları Derneği (TAP) topluyor. Varta, Duracell ve Philips gibi pil devlerinin de üye olduğu TAP, topladığı pilleri Anel Doğa gibi geri dönüşüm şirketlerine gönderiyor. Geri dönüşümü yapılan şarj edilebilir piller ise yurtdışına içi kumla dolu özel konteynerlarla taşınıyor.
Telefondan otomobil yapılıyor
Eski elektronik aletlerden geri dönüşümle otomobil, halı saha ve altın takı bile yapılıyor. Toplanan elektronik cihazlardan çıkan demir, bakır, alüminyum ve plastik Türkiye’nin önde gelen üreticilerine yeniden kullanılmak üzere gönderiliyor. Altın ve benzeri değerli metaller ise Türkiyede olmadığı için Almanya ve Belçika’daki özel rafinerilere gönderiliyor. Kerim Daşkaya, telefon ve bilgisayarlardan çıkan demir-çelikten otomobil, alışveriş arabası, lastiklerden çim saha, plastikten oyuncak, altından ise takı yapıldığını söylüyor. 08/10/2010-RADİKAL