Diyarbakır’da imam nikahlı eşinden olan oğlu 3 yaşındaki Hasan Gezginci’yi kendisinden olmadığı gerekçesiyle 17 yerinden ısırıp, başına yemek kaşığıyla defalarca vurduktan sonra, vücudunda sigara söndürüp öldüren uyuşturucu bağımlısı baba Ahmet Kaptan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Mahkeme, cinayetin canavarca hisle işlenmesi nedeniyle cezayı müebbet hapse çevirmezken, Kaptan, DNA raporunda küçük Hasan’ın yüzde 99.99 ihtimalle kendisinden olduğu yönünde mahkemeye gelen raporu öğrenince duruşma salonunda şoke oldu.
Diyarbakır’da 4 ay önce imam nikahlı eşi Türkan Gezginci’den olan oğlu Hasan Gezginci’yi kol ve bacaklarını ısırıp, vücudunda sigara söndüren, ardından kafasına yemek kaşığıyla defalarca vurup öldürdükten sonra Dicle Nehri kıyısına gömen baba Ahmet Kaptan, kayınbiraderi Feyzi Gezginci, akrabaları Salim Kaptan ve Fesih Kaptan 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktılar. Sanıkların hazır bulunduğu ikinci duruşmada mahkeme, tüm delillerin toplandığını, olayla ilgili Emniyet Müdürlüğü’nden istenen ekspertiz raporu, DNA testi için alınan kan örnekleriyle ilgili İstanbul Adli Tıp Kurumu İstisas Kurulu Başkanlığı’ndan istenen rapor ile otopsi raporunun mahkemeye gönderildiğini belirtti.
DİŞ İZİ VE KAN ÖRNEKLERİ BABAYA AİT ÇIKTI
Oğlu Hasan’ı, işkence yaparak öldüren Ahmet Kaptan, mahkemeye sunulun DNA raporunu duyunca adeta yıkıldı. Raporda, Ahmet Kaptan ile çocuktan alınan kan örnekleriyle ilgili Adli Tıp Kurumu’nun tespitine göre çocuğun babasının yüzde 99.99 ihtimalle Ahmet Kaptan olduğu kanaatine varıldığı belirtildi. Mahkeme, ayrıca Emniyet Müdürlüğü Kriminal Polis Laboratuvarı’nca hazırlanan ekspertiz raporunda, kazılan çukurdan çıkarılan çocuğun cesedinin sarılı olduğu battaniye ve olay yerinden toplanan delillerden elde edilen parmak izlerinin baba Ahmet Kaptan’a ait olduğu ifade edildi. Otopsi raporunda ise küçük Hasan’ın vücudunda darp sonucu meydana gelen ekimozların ve ısırıkların baba Ahmet Kaptan’dan karşılaştırmak için alınan diş kalıbı izleriyle tamamen uyuştuğu belirtildi. Bunu duyan baba şok oldu ve suçunu itiraf etmek zorunda kaldı.
İTİRAF ETTİ, PİŞMANLIĞI FAYDA ETMEDİ
DNA ve otopsi raporlarının okunmasından sonra suçunu itiraf eden Ahmet Kaptan, “Evet ben olay günü alkollüydüm. Nikahsız eşim Türkan Gezginci’yle tartışmıştık. Kayınbiraderim Feyzi Gezginci de bizdeydi. Ben alkolün verdiği etkiyle çocuğu dövmeye başladım. Bu sırada fenalaştığını gördüm ve gece saat 03.00 sıralarında ölünce çok korktum. Sabah saat 06.00 civarında çocuğun cesedini sepetli bir motosiklet ile Dicle Nehri kıyısındaki Hevsel Bahçeleri yakınlarına götürüp burada sardığımız battaniye ile gömdük. Şuursuzca yaptığım bu olaydan dolayı çok pişmanım, vicdan azabı çekiyorum' diye konuştu.
Ahmet Kaptan’ın kayınbiraderi Feyzi Gezginci, hakkındaki suçlamayı reddederek, cinayetle hiçbir ilgisi olmadığını, olay günü kız kardeşinin evinde olduğunu, ancak Ahmet Kaptan’ın böyle bir cinayeti işlediğini sonradan öğrendiğini söyledi. Gezginci, “Küçük bir çocuğun bu şekilde öldürülmesine alet olmam. Üstelik öldürülen çocuk benim yeğenimdir. Suçsuzum' dedi.
Babanın yakın akrabaları olan ve cesedi sepetli bir motosiklet ile Hevsel Bahçelerine götürüp burada açtıkları çukura gömen Saim Kaptan ile Fesih Kaptan ise, kendilerinin cinayetle bir ilgileri olmadığını, çocuğun babası tarafından öldürüldüğünü, ardından gömülmesi için kendilerinden yardım istediğini belirterek, “Bizden yardım istediğinde çocuk zaten öldürülmüştü. Olayın tek sorumlusu kendisidir. Bizim cinayetle bir ilgimiz yok' dediler.
Savunmaların ardından kısa bir ara veren mahkeme, baba Ahmet Kaptan’ı, ‘Kendi öz çocuğunu birden fazla kez işkence ederek canavarca hisle ölümüne neden olmak’ suçundan TCK’nın 82/1 maddesinin b-e bentlerinde yer alan, ‘Canavarca hisle veya eziyet çektirerek, çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı’ suçunu işlediği mevcut delillerle sabit görüldüğünden ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, her ne kadar pişman olsa ve duruşmalarda olumlu davranış içinde bulunsa bile işlenen cinayetin toplumda infial yaratacak derecede olması sebebiyle sanık hakkında TCK’nın 62/1. maddesini düzenleyen taktiri indirim uygulanmasına yer olmadığına karar verip cezayı müebbet hapse çevirmedi.
Baba Ahmet Kaptan’ın cezası müebbet hapse dönüşseydi infaz indirimlerinden de yararlanarak 20 yıl sonra serbest kalacaktı. Bu durumda cani babanın ömrünü tamamlayana kadar cezaevinde kalacağı bildirildi.
3 SANIK TAHLİYE EDİLDİ
Mahkeme, cesedin gömülmesine yardımcı olan sanıklar Fesih Kaptan ve Saim Kaptan’ı önce TCK’nın 82/1-h maddesi uyarınca ‘Bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak ve işlenmesini kolaylaştırmak’ suçlarını işledikleri sabit görüldüğü gerekçesiyle ayrı ayrı 2’şer yıl 6’şar ay hapisle cezalandırılmalarına, kayınbiraderi Feyzi Gezginci’nin ise olayda bağlantısı tespit edilemediği gerekçesiyle beraatine karar verdi. Mahkeme, sanıklar Saim Kaptan ve Fesih Kaptan ile Feyzi Gezginci’nin tahliyesine, baba Ahmet Kaptan’ın ise tutukluluk halinin devamına oy birliğiyle karar verdi.
Ahmet Kaptan, 2 yıl önce de, eşi Türkan Gezginci’yi kendisini aldattığı ve esrar bulmadığı gerekçesiyle burnunu ekmek bıçağıyla kesmiş, 2 yıl hapis cezasına çarptırıldıktan sonra tahliye edilmişti.