Bu Uzakdoğu ülkesinde günde ortalama 100 kişi hayatına son veriyor.
Geride kalan aileleri, yakınları ise sadece sevdiklerini kaybetmenin acısını çekmekle kalmıyor, bu ölümle gelen mali yükle başbaşa kalıyor.
Çünkü Japon toplumunda, intihar eden bir kişinin evinde yaşamak ya da o evi kiralamak hoş karşılanmıyor.
Bu isteksizliğin onbinlerce doları bulan faturasını ise, acı içindeki aileler ödüyor.
Görüştüğüm ve ismini vermek istemeyen bir baba, kızının iki sene önce, 22 yaşındayken başkent Tokyo'da kiraladığı dairede hayatına son verdiğini anlattı.
Yakınlarına kızının intihar ettiğini dahi söyleyemediği için adını açıklamayan baba, daha acısı küllenmeden kızının ev sahibinden gelen bir mektupla, başka bir şok daha yaşadığını söyledi.
Ekonomik yük
Buna göre, kızını iki sene önce Mart ayında kaybeden babaya, önce Nisan ayında dairenin restorasyon çalışmaları için fatura ulaştı, ardından Mayıs ayında ödenmeyen kiraları fatura edildi.
"O sıra tek düşündüğüm şey kızımı kaybetmiş olmamdı. Dolayısıyla bu faturaları gördüğümde ne pazarlık edecek ne konuşacak gücüm, takatim vardı." dedi.
Sonuçta, anlattığına göre, kızının ölümünün ardından, evsahibine de 30 bin dolar ödemek zorunda kalmış.
Sendai kentinde yakınları intihar edenler için oluşturulan bir dayanışma grubunun başında bulunan Sachiko Tanaka, bu durumla sıkça karşılaşıldığını anlattı.
Tanaka'ya göre "Genellikle, daire kiralık olduğundan, kontrat bitimine kadarki kirayı talep ediyorlar. Aileler de pek seslerini çıkarmıyor. Bedeli neyse ödeyip bu konuyu kapatmak istiyorlar."
Japonya'da son 12 yıldan bu yana, her sene 30 binden fazla kişi intihar ediyor.
Emlakçılar, bir evi görmek isteyenlere burada bir kişinin intihar ettiği söylendiğinde 10 kişiden dokuzunun, evi görmekten vazgeçtiğini anlatıyor.
Japonlar, böyle bir evin "lanetli ya da lekeli" olduğunu düşünüyorlar.
İntihar edenlerin ailelerine ise, yas tutmak ve ekonomik yükü üstlenmek kalıyor.BBC-11/02/2011