Aslında bu eşkıya sürüsü, o egemenlerin Türkiye üzerine sürdüğü, yönlendirdiği terörize militanlardır!.. Avrupalı derebeylerinin kontrol ettiği, uyuşturucadan petrole, insan kaçakçılığına kadar da her türlü kirli işte kullanılan tedhiş çetesidir...
Bütün bu yalın durum ortadadır...
Şimdi burada hatırlayalım... Bu eşkıya sürüsü bizlere nasıl da hak savaşçıları mazlumlar olarak sunuluyor!..
Sürünün propaganda birliğindeki ilkel robotlar da bu eşkıya ile işbirliği içerisindeki, bizim içimizdeki akademisyen, yazar Vs. kimlikli çakallar da terör çetesi ile “Demokrat” tanımını yan yana gelerek canileri meşrulaştırırlar!..
Yalanı hatırlatmadan, millete yutturulduğu sanılan bazı propaganda sözcükleri nelerdir bakalım...
Leyla Zana ve eş değerleri,meydanlara toparladıkları bindirilmiş kıtalardan üzerinden matbuatta, mealen şu sözlerinin yer almasını da sağlamaktadırlar...
“Kürtler tarihi boyunca kimseye hiç bir halka zülüm etmemistir ve zülüm görmüştür...”
Oysa bu vahşi sürünün aldığı masum canları, kadınlar, ihtiyarlar bebekler mezarlıklarda yatıyor...
Sadece Şırnak’tan aldıkları can 300 den fazladır... Çok sayıda Kürt insanımızı hunharca katletmişlerdir...
İşte o malum şahsiyetler bu durumları hep yok sayarlar!..
İnternet gazeteciliği yorumcularından “Savarona 1881” adlı gurup bir çalışma yapmış... Çalışma Esma Hancıoğlu tarafından yayıldı... Özetle o çalışmaya bakalım...
“PKK yandaşları protestolar sırasında kesici aletlerle polis köpeğini yaralamakla kalmadılar, gözüne erimiş naylon damlatarak hayvanı kör ettiler. Hükümet Konağı’nın gönderinden indirilip parçalanan Türk Bayrağı ile otomobilinin altına bomba konularak şehit edilen iki astsubayın parçalanmış uzuvları etrafta. Uzman Çavuş Metehan Ahçı’nın aracının ateşe verilmesi ve lise bahçesinden ateşe verilen aracın üstüne parçalanarak atılan Atatürk büstü...”
Toplu katliamları da hatırlayalım!..
Erzurum-Çat-Yavi Beldesi 40 erkek vatandaşımız; Mardin-Ömerli-Pınarcık Köyü 17 çocuk, 6 kadın, 7 erkek; Mardin-Nusaybin-Açıkyol Köyü 6 çocuk, 2 kadın; Erzincan-Kemaliye-Başbağlar Köyü, 5 kadın, 27 erkek; İstanbul-Tuzla Tren İstasyonu’nda bombalama, 5 Yedek Subay öğrenci; Siirt Şirvan-Daltepe Köyü, 10 çocuk, 7 kadın, 16 erkek; Mardin-Midyat-Bayburt Köyleri Efeler Mezrası, 3 erkek, 1 kadın, 7 çocuk; Diyarbakır-Hani 4 erkek, 5 kadın, 4 çocuk öldürülmesi.
Marifetlere devam edelim...
Savorana 1881’de derleme şöyle...
“Yıllardır Avrupalı gençlerinin, son yirmi yıldır da Türk gençlerinin içine düştükleri bu bataktan kurtarılabilmesi için PKK’ya sağlanan destekler kesilmelidir. PKK’ya yönelik olarak yapılan birçok operasyonda önemli miktarlarda uyuşturucu madde yakalanmıştır. Örgüt; kaynağından uyuşturucu temini, kaçakçılığı ve dağıtımını aktif olarak yürütmektedir. Bu safhalar bizzat kendi örgüt elemanları tarafından organize edilmekte ve yönetilmektedir. Terör örgütü PKK’nın bazı Avrupa ülkelerindeki dernek sayısı ve uyuşturucu dağıtımı konusunda örnekleri de dikkatinize sunuyoruz; Almanya 187, Avusturya 10, Belçika 6, Fransa 23, Hollanda 12, İspanya 1, İngiltere 10, İsveç 20, İtalya 2, Yunanistan 6, ABD 13...”
Bu eşkıya çetesinin “Demokratik!” faaliyetlerini hatırlamayı sürdürelim...
“Otobüsler yakılıyor, sokaklar savaş alanına çevriliyor ve her gün birkaç asker şehit oluyor. Bu durum sadece ülkemizde değil, yurtdışında yaşayan Türkler’e de daha ağır baskılar uygulanmaya başlamıştır. PKK adına zorla yardım toplanıp, vermeyenlerin işyerleri yerle bir edilmektedir. Apo posterleriyle teröre destek vermeye devam etmektedirler...”
Çeteyi demokratik hak savaşçısı diye yutturmaya çalışan ahlaksızlar yanılıyor...

BEHİÇ KILIÇ
[email protected]