CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran’ın yaptığı bir çalışmaya göre, Türkiye’de de kadınlar AB ülkeleri düzeyinde işgücüne katılsaydı, Türkiye yüzde 28’e varan işsizlik oranlarıyla Yunanistan ve İspanya gibi ülkelerle yarışacaktı.
İŞGÜCÜNE DÜŞÜK KATILIM İŞSİZLİK ORANINI DÜŞÜRÜYOR
Oran'ın yaptığı çalışmadan notlar şöyle:
Eurostat’ın 20-64 yaş grubunu dikkate alarak yaptığı hesaplamaya göre Türkiye’de yüzde 52,2 düzeyinde bulunan erkek ve kadınların işgücüne katılım oranı AB ülkelerinde ortalama yüzde 68,6 düzeyinde seyrediyor.
TÜİK’in 15 ve daha yukarı yaştaki nüfusu dikkate alarak yaptığı belirlemeye göre Türkiye’de işgücüne katılım oranı yüzde 49,9 düzeyinde seyrediyor. İstihdama katılım oranı ise yüzde 45 düzeyinde kalıyor.
Nüfusun önemli bir kısmının çalışabilecek durumda olduğu halde çeşitli nedenlerle iş aramadığı için iş gücüne ve dolayısıyla işsizlere dâhil edilmemesi, genel işsizlik oranının işgücüne katılımın daha yüksek olduğu ülkelere göre düşük hesaplanmasına yol açıyor.
KADINLAR İŞSİZLİK ORANINA MAKYAJ YAPIYOR
Türkiye’deki işgücüne ve istihdama katılım oranlarının düşük kalmasının en önemli nedenini kadınların durumu oluşturuyor. Eurostat’ın verilerine göre Türkiye’deki 20-64 yaş grubundaki her 100 kadından ancak 29,7’si işgücüne katılıyor. AB ülkelerinde ise bu oran yüzde 62,3’e kadar yükseliyor. Kadınların işgücüne katılımında Türkiye, bütün AB ülkelerinden geride kalıyor. Ortalaması yüzde 62 olmasına rağmen birçok AB ülkesinde çalışabilecek yaştaki kadınların yüzde 70’inden fazlası işgücü içerisinde yer alıyor.
TÜİK’in belirlemelerine göre Nisan 2012itibariyle (Mart-Nisan-Mayıs ortalaması) 27 milyon 671 bin olan Türkiye’deki 15 ve daha yukarı yaştaki kadınların ancak 8 milyon 93 bini işgücüne katılıyor. Bunların da ancak 7 milyon 300 bini bir işte çalışırken, 793 bini ise iş arıyor.
9 MİLYONLUK KADIN EKONOMİYE KATILMAK İÇİN BEKLİYOR
Eğer kadınların işgücüne katılım oranı AB ortalaması düzeyinde gerçekleşseydi, Türkiye’deki kadın iş gücü 17 milyon kişi civarında seyredecekti. Diğer bir ifadeyle 9 milyondan fazla kadın daha işgücüne katılacak, ekonomiye katkı vermek için iş talep edecekti.
15 ve daha yukarı yaştaki kurumsal olmayan nüfus içerisindeki payı yüzde 50,9 olan kadınların işgücü içerisindeki payı ise yüzde 29,9 düzeyinde kalıyor. İstihdam edilenler içerisinde kadınların payı ise yüzde 29,6 düzeyinde seyrediyor.
AB ülkeleri içerisinde son yıllarda işsizlik rekorlarını İspanya ve Yunanistan gibi ülkeler kırıyor. İspanya’da kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 55,5, Yunanistan’da ise yüzde 48,6 düzeyinde seyrediyor. Türkiye’de de kadınlar eve kapanmak yerine iş gücüne katılsaydı, diğer bir ifadeyle iş talep etseydi, işsizlik oranında Türkiye bu iki ülkeyle yarışacaktı. Örneğin, Türkiye’de kadınların işgücüne katılım oranı İspanya seviyesine çıksaydı, işgücüne katılan kadın sayısı 15,4 milyona, Yunanistan kadar olsaydı 13,4 milyona kadar çıkacaktı.
Türkiye ekonomisinin bu günkü haliyle ancak 7,3 milyon kadına istihdam sağlayabildiği dikkate alındığında İspanya örneğine göre 8,1 milyon, Yunanistan örneğine göre de 6,1 milyon kadın fazladan iş talep edecekti.
Türkiye’nin son aylarda işsiz sayısının 2,4 milyon civarında seyrettiği ve bunun yaklaşık 1 milyonunu kadınların oluşturduğu biliniyor. Eğer Türkiye’de kadınların işgücüne katılımı İspanya seviyesinde olsaydı Türkiye’deki işsiz sayısı yaklaşık 9 milyon, işsizlik oranı ise yüzde 28 olacaktı. Bu düzeyle Türkiye işsizlik oranı bakımından 200 ülke arasında 174. olacak, Güney Afrika, Nijerya, Mozambik gibi ülkelerden bile daha kötü bir duruma düşecekti. Son aylarda işsizlik oranı Yunanistan’da yüzde 22,5, İspanya’da da yüzde 24,6düzeyinde seyrediyor.
KADIN TARIM SEKTÖRÜNDE ÜCRETSİZ AİLE İŞÇİSİ
Aslında istihdam edilen kadınların çok büyük bir bölümü ücretsiz aile işçisi olarak sınıflandırılıyor. Nisan 2012 istatistiklerine göre çalışan 7 milyon 300 kadından 2 milyon 226 bini, diğer bir ifadeyle çalışan her 100 kadından 30’u ücretsiz aile işçisi konumunda bulunuyor.
Tarım sektörünün şişirilmiş istihdam yapısı toplam istihdamda olduğu gibi kadın istihdamını da 'olduğundan iyi' göstermektedir. Türkiye genelinde istihdam edilen kadınların 2 milyon 807 bini (çalışanher 100 kadından 38,5’i) tarım sektöründe istihdam ediliyor ve bunların da 2 milyon 226 bini ücretsiz aile işçisi olarak istatistiklere yansıtılıyor.
KADINLARIN İŞBULMASI ZOR
Düşük işgücüne katılım oranına rağmen kadınlar arasındaki işsizlik erkeklerin oldukça üzerinde seyrediyor. Türkiye genelinde işsizliğin yüzde 9,8 olarak hesaplandığı 2011 yılında kadınlar arasındaki işsizlik oranı ise yüzde 11,3 düzeyinde bulunuyor. Yine Nisan 2012 itibariyle, Türkiye genelinde yüzde 9, erkekler arasında yüzde 8,6 olan işsizlik oranı kadınlarda yüzde 9,8’e kadar yükseliyor. Türkiye genelinde yüzde 11,1 olan tarım dışı işsizlik oranı kadınlarda yüzde 14,8’e kadar çıkıyor.
Türkiye genelinde işgücüne dâhil olmayan 15 ve yukarı yaştaki 27,5 milyon kişinin 19,6 milyonunu kadınlar meydana getiriyor.Bu kadınların ise 11,9 milyonla büyük bölümü 'ev işleriyle meşgul' olduğu gerekçesiyle iş gücüne katılmıyor. 1 milyon iş bulsa hemen çalışabilecek durumda olan ancak iş bulma umudu olmadığı ya da diğer nedenlerle iş aramadığı için işsiz kabul edilmeyen kadınlar meydana getiriyor.
ORAN: ”İSTATİSTİK YALANLARI FİLMİ ÇEKİYORLAR”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, yapılan çalışmayla Türkiye’de işsizlik oranının AB ülkelerine göre düşük olduğunu savunmasının bir istatistik yalanı olduğunu ortaya koyduğunu söyledi.
Türkiye’de çeşitli nedenlerle kadınların işgücüne dâhil edilmediğini, çalışabilecek durumda olmasına rağmen sırf iş aramadığı için işgücü ve işsiz sayılmadığını belirten Oran şunları söyledi:
“AKP’nin kadın politikası, kadını araçsallaştıran, bir çocuk doğurma fabrikası olarak gören bir zihniyete dayanıyor. AKP’nin dünya görüşünde kadın, temelde evde oturan, genç yaşta evlenmiş, eğitimsiz, sosyal hayattan uzaklaşmış, Tayyip Erdoğan’ın istediği yöntemle doğum yapan ve çocuk doğuran bir üretim bandı. Dolayısıyla kadının ekonomiye ve sosyal hayata katılımı ile ilgili bir politikaları yok. Hatta bundan fayda sağlıyorlar. Kadınların işgücüne katılım oranının düşüklüğü sayesinde, ‘işsizlik oranları’ düşük gözüküyor ve AKP bunun propagandasını yapıyor. Adeta istatistik yalanları filmi çekiyorlar. Halbuki kadınların yüzde 60’ının iş gücüne katıldığı ülkelerle, kadınlarının yüzde 70’i evde oturan Türkiye’nin işsizlik oranlarını karşılaştırmak elmayla armudu karşılaştırmaktan başka bir şey değil. Türkiye’nin çok ciddi bir kadın istihdamı ve işsizliği sorunu var. Bu sorun Türkiye’nin demokratikleşme sorunudur, özgürlük sorunudur, eğitim sorunudur ve bu sorun Türkiye’nin geleceğini belirler. Buna daha fazla göz yumamayız.” (ANKA)