Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
36,4327
EURO
38,3519
IMKB
9.602,000
ALTIN
3.444,060
 
Hava Durumu ANKARA
-8 / -2 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
KADİR İNANIR'IN EN BÜYÜK SİLAHI!
KADİR İNANIR IN EN BÜYÜK SİLAHI!
 
'Yılanların Öcü', 'Bir Yudum Sevgi', '72. Koğuş', 'Selvi Boylum Al Yazmalım' gibi sayısız filme imza atmış bir efsane Kadir İnanır. 70'li yıllarda başlayan sanat serüveninde zirvede kalmayı büyük bir özveriyle başaran usta oyuncu, bu yıl mesleğinde 40. yılını doldurdu. Bu vesileyle bir araya geldiğimiz Kadir İnanır'ın anlatacakları o kadar çoktu ki, ülke gündeminden sanat hayatına, Yeşilçam'dan siyasete girme ihtimaline kadar her şeyi uzun uzun konuştuk
 
22.11.2009 - 10:33
Kadir İnanır'dan söyleşi talebinde bulunduğumda 'Tatlı dil yılanı bile deliğinden çıkarırmış' sözünü hatırımda tutarak kendisiyle uzun bir telefon konuşması gerçekleştirdim. İkinci görüşmemizde 'samimiyetine güveniyorum, söyleşiyi yaparız' dediğinde bu kez başka bir telaş kapladı içimi. Çünkü Kadir İnanır'ın çok sinirli olmasına dair rivayetler vardı. Meğer boşuna telaş etmişim çünkü denilenin aksine bambaşka biriyle karşılaşmıştım. Kadir İnanır'ı Faceebook'ta 'dünyanın en güzel gülen adamı' seçmişler, oysa o gülen gözlerinin içinde müthiş bir hüzün barındırdığını gördüm. Kendine dert ettiği meseleler belli ki gözlerine de yansımıştı... 

- 'Hayatta çok şeyi erteledim, bu da kayıp bir dünya oluşturdu' demişsiniz...
Sadece ben değil, bütün insanlar bir şeyleri erteliyor bu ülkede. 'Allah'a havale edelim, Allah iyinin yanındadır' diyerek tam bir tevekkül toplumu oluştu Türkiye'de. İşimde başarılı olmak için özel hayatımı erteledim. Hem dünyanın en zor mesleğinin içinde başarılı olmaya çalışacaksınız hem de iyi insan olmaya. Böyle bir kavganın içinde bana ait bütün özel duyguları 'daha sonra yaparım' diye diye 40 yılı geçirdim. Hiç kimsenin özgürce düşüncelerini uygulama şansı yok bugün, varsa da bunlar da çok marjinal tipler. Ne geleceklerinden ne de varoluşlarından bir endişe duyan azınlık bir grup. Ama genel olarak toplumda ertelenmiş hayatlar toplamı var. Onu da bu hale getiren sebepler var zaten. 

- Nedir o sebepler?
Eğitim yok, sağlık yok... Sonuçta hastalık, iyi beslenmeyen ve iyi eğitim görmeyen insanlar için kaçınılmaz. Gelir dağılımında dengesizlik var. Müthiş bir adaletsizlik var ve kimse dürüst olarak vergi ödemiyor. Böyle zenginlikleri olan bir ülkeye sahip çıkamazsanız elinizden alırlar. Bu halkı uyanık olmaya davet ediyorum.

BU ÜLKEYİ BİZE BIRAKMAZLAR
- Şu anki hükümeti nasıl değerlendiriyorsunuz?
Siyaset yapmaya kalkanlar, ülkenin sıkıntılarının acı çekmeden, gözyaşı dökmeden ortadan kalkmayacağını çok iyi biliyor. Halkı oyalayarak, ülkeyi daha kötü duruma getirerek, gerçek payı olmayan vaatlerle insanları kandırırsanız paramparça oluruz. Ekonomik sıkıntı, borç düzelmiyorsa o ülkede sosyal hayatın insanlığı yücelten değerlerle kucaklaşması mümkün değildir. Gerçekleri görmeden bu sıkıntıları düzeltemezsiniz. Düşünsenize başka bir yerde bu kadar nehir, ova var mı? Dünyaya karşı 'tarım ürünlerinizi ithal etmeyeceğiz' diyebiliyorlar mı? Diyemezler! Bir dakikada savaşın içine sokarlar bizi... Bir tek Çukurova'yla bu ülkenin geleceği kurtulur. İsrail çölün ortasında dünyanın en büyük tarım toplumunu yarattı. Artık petrol de bitti, yakında dünyada su savaşları başlayacak. Yaşadığımız ülkenin gerçekten bize bırakılmayacağının ikazını yapıyorum.

- Size göre bir çözüm yok mu?
Gelecekten henüz umudumu yitirmedim. Mutlaka bir çıkış yolu bulunur. Önce kendimize gelip iç çatışmalarımızı mutlaka yapacağız ama gerçek sıkıntımız dışarıdan kaynaklanıyor; uyanık olmamız gerekli. Kurtuluş öyle kolay olmaz. Gençlerimizi gelecekte çok kötü günler bekliyor. Bunları görmemek için çok saf olmak lazım. Gerçek olan şu ki, bizi huzurlu biçimde yaşatmayacaklar.

İNSANLARDA GÖZYAŞI KALMADI
- Siyasete gireceğiniz söyleniyordu; bu doğru mu?
Ne zaman seçimler olsa hem kendi çevrem hem de siyasi partiler muhakkak bu konuda telkinler yapar. Siyasi düşüncesi, partisi ne olursa olsun gerçek dertlerin bilincinde olup en azından bu noktada birleşen bir meclis lazım. Ben tek başıma orada ne yapayım? Bu dertleri ortak söyleyebilen en az 100 milletvekili olmalı. Ülkenin sıkıntıları için birleşmek lazım ama birleştirmiyorlar ki! Birikimi olmayan insanları tombaladan çıkarır gibi milletvekili yaparsanız, olmaz. Cumhuriyet tarihi boyunca kurulan meclislerde her dönem 200 tane tarikat mensubu milletvekili olduğu söyleniyor. Böyle bir oyalama-boyalamayla günümüze kadar geldik. 

- Anlattıklarınızdan kendinizi çok yalnız hissettiğinizi düşündüm...
Siyasete girersem bu sözünü ettiğim kavgaların peşine düşeceğim, dolayısıyla yanımda insanların olması lazım. Aydın dediklerimiz daha düne kadar var olan anayasa için '12 Eylül faşizminin anayasası' diye lanet okuyordu. Şimdi bu anayasaya sığınıp da çağdaş olmaya çalışıyor. Böyle bir çelişkinin içinde yaşanmaz. Bu insanlarda gözyaşı diye bir şey de kalmadı. Ağlayan adama deli muamelesi yapıyorlar. Bir kere ağlamak saygı duyulacak bir insanlık titremesidir. Gözyaşı dökmeden bu ülkenin sorunları bitmez. Bu kadar duygudan uzak bu insanlar nasıl bir arada olabilecek? Bu düşüncelerle, sanat yapmanın dayanılmazlığını yaşıyorum. Artık büyük bir insanlık savaşının başlangıcı için yaşayacağım. 

- Kürt açılımı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Doğu'daki bu kargaşanın nedenlerini, hangi güçler tarafından ortaya çıkarıldığını ve yarın-öbür gün tarihi gerçeklerin ne biçimde sonuçlanacağını iyi bilmeden yorum yapmayı sağlıklı bulmuyorum. Şu anda yorum yaparsınız, yarın karşınıza öyle bir gerçek çıkarırlar ki, ne yaptım diye ortada kalırsınız. Toplumun güvendiği bir insan olarak laf söylediğinde, temel dayanaklarını çok iyi bilerek konuşmak lazım. Aslında esas sıkıntının nedeni ekonomik. Yoksa bu konular için iki tane cümle söylemek son derece basit. 

- Diyarbakır Cezaevi'nin müzeye dönüştürülmesi kampanyasını destekliyor musunuz?
Benim kadar cezaevinde film çeken aktör yoktur. O cezaevlerini çok iyi bilirim. Eğer orada insanlık dışı birtakım uygulamalar varsa, unutulmaması için ne gerekiyorsa yapılmalı. Nasıl '12 Eylül unutulmasın' diyorsak, tabii ki müze haline gelsin.

GİZLİM SAKLIM YOK
- Yeri gelmişken sizin de 12 Eylül dönemine ait filmleriniz var, sizce daha fazla yapılmalı mı?
İhtilal yapıldıktan hemen sonra 'Sen Türkülerini Söyle' filmini, geçtiğimiz yıl da 'Son Cellat' filmini yaptım. Tabii ki böyle filmler yapılmalı, ama karşılığını görmüyor ki. Öyle bir toplum yarattılar ki 20 yaşındakiler bu durumdan bihaber. 100 binlerce insanın cendereden geçtiği bir dönemi unutturmak için özel bir gayret var. 'Son Cellat' filmini yaparken 'sağcısı, solcusuyla eziyet çekmiş 100 binlerce insanın aileleri, nereden baksanız 500 bin kişi eder, bunlar da filmi seyreder' dedik. Ama onlar da seyretmiyorlar ki! Bir de devlet filme 18 yaş sınırı getirdi, zaten onlar da komedi filmlerine gidiyor. Bir kanal filmi aldı, ama oynatırsa... 'İsyan' 10 yıl yasaklı kalmıştı, sansür kalkınca film televizyonlarda bir defa gösterilmiş, o da sabahın altısında... 

- Yeni filmler olacak mı?
Geçtiğimiz aylarda 2 film teklifi geldi, reddettim. Kabul etseydim, güzel paralar kazanırdım, çok büyük ticari başarı gösterecek filmlerdi. Kabul etmeyince 'nasıl olur, daha önce de komedi filmi yaptınız ya' dediler. Ben de 'sizin yaptığınızda salt komedi var ve hiçbir şey söylemiyor' dedim. Sinematografime bir değer koyuyorum. Böylesine kararlı bir yaşam sürdürüyorum mesleğimde. Zaten hayatım ortada, kimseden gizlim, saklım yok. Sırf bu savunduğum değerlerin arkasında duran karakterim yüzünden, saygınlık görüyorum, özellikle de bizi diğer toplumlardan farklı kılan kültürel değerlerimizin sonsuz savunucusu olarak.

NEREDEN BULACAKSINIZ BİZİM GİBİSİNİ?
- Türk sineması için hala yapacaklarınız var mı?
Yetkiyi bana verseler tanıtma fonunun tamamını sinemaya aktarırım. Uluslararası şirketlerle ortak prodüksiyonlar yapıp Türkiye'nin hem coğrafyasını hem de kültürünü tanıtan filmler yaparım. Bütün bakanlıkların tanıtım fonları nereye gidiyor? Neyi nereye, kimi kime tanıtırlar? O paralar telef olur gider. Siz Amerikan Cumhurbaşkanı'na Amerikan sineması için tek bir laf söyleyin kafanızı koparırlar. Çok büyük sanayidir. Seçimlere giderken sanatçılarla beraber giderler. Atatürk, 'Türk sinemasına gereken ehemmiyeti verin' dedi sözüne karşılık; 'doğru, biz de gereken önemi veriyoruz ama bu kadar' diyorlar. 

- Sizden sonra ne bir Kadir İnanır ne de bir Türkan Şoray çıktı, sanırım bir daha da olmaz...
Bu işler dayanıklılık, yürek, fedakarlık, dürüstlük, namus, şeref ister. Öyle kolay değil bu işler. Bilgi, birikim ister. Oturup kalkmayı, giyinmeyi bileceksin. İşini yaparken aynı zamanda bu özellikleri de koruyacaksın. Nereden bulacaksınız bizim gibisini? 

- Sizi dünyanın en güzel gülen adamı ilan etmişler ama gözlerinize baktığımda hüzün görüyorum...
Mesleğimdeki ve hayatımdaki en büyük silahım gözlerimdir. İyi insan olma kavgası peşindeysen, tüm yaşamının anlamı iyi insan olmaksa eğer, ki benim için en büyük değer budur ve bunu da dışarıya açabilmenin karşılığı diyalog değildir. Mutlaka faydası vardır ama en önemli silah gözlerdir. Bu gözün güzel bakması için kalbinin çok iyi olması lazım. Bu kalbi çok iyi duygularla beslemezsen gözünün güzel bakması mümkün değildir. Vücudun bu iki organı arasındaki bu bağlantı başka organlar arasında yoktur. Güzel bakabiliyorsan, kalbin güzel demektir. Öbür türlü kandıramazsın. 

- 'Haneler' dizisindeki 'Yaban' tiplemesi için telif hakkından söz etmiştiniz...
Telif hakları yasasını harekete geçirmek için söyledim. Telif haklarının uygulanmadığı tek ülke Türkiye; Afrika'nın Cibuti ülkesinde bile var. Bugüne kadar kaç tane bakan geldi, biri de şu telif yasasını bitirmedi. Bitirmemesinin arkasında da maddi sebepler var. Çünkü telif hakları ödemeye başladıklarında yayıncılar çok zor durumda kalacak.  40 yılda oluşturduğum markamı, adımı ticari bir amaç olarak kullanıyorsun, sordun mu bana?

İyi insan olma derdindeyim
- Özel hayatınızda neler yaparsınız; mesela hangi şarkıları dinlerken hüzünlenirsiniz?
Özel hayatımla ilgili var olan bütün güzellikler uğraştığım bu sorunlar yüzünden neredeyse körelmek üzere. Ama bir yerlerde duruyor, bir umut, bir ışık çıktığı anda onların hepsi coşar. Böyle şartlarda bir de sanat yapmaya çalışan bir adamım. Gerçekten çok üzgünüm aslında.  

- Sizin yerinizde olmayı isteyen eminim birçok erkek vardır, siz hiç bir başkası olmayı ya da görünmez olmayı istediniz mi?
Neler istiyorum da bunlardan fırsat yok işte. Şu sorunlar bir bitse ve ölmeden umut ışıklarının yeşerdiğini bir görsem. Bütün kavgam onun için. 

- Sizin kahramanınız var mı?
Kahramanım Mustafa Kemal Atatürk. Başka da yok. Ölünceye kadar da ikinci birisinin olacağını sanmıyorum.

Beni alan olmadı
- Yeşilçam aşkları olur muydu, döneminizde?
Olmaz mı canım? Birçok evlilikler oldu. Dünyanın her yerinde var. Batı'da bunu özellikle yapıyorlar. Evlendiriyorlar, boşanıyorlar ticari bir meta haline getiriyorlar. 

- Sizi Türkan Şoray'la yakıştırırlardı... 
Filmlerin getirdiği bir şey o. 

- Türkan Şoray, Filiz Akın, Hülya Koçyiğit ve Fatma Girik'ten hangisini beğenirdiniz?
Hepsiyle ayrı ayrı filmlerim var. Böyle bir ayrım yapmamı  beklemeyin. Filmlerim ortada, bakıp göreceksiniz.

- Neden evlenmediniz?
Beni alan olmadı. 

- Yok canım, sizi isteyen çok olmuştur...
Tamam bitti, beni alan olmadı işte. 

- Jülide Kural için ne söylemek istersiniz?
Geriye kalan en saygın değer; Jülide Kural. Her şeyi uzun uzun tartıştığım, ilerici, çağdaş ve militan bir kadın. Hem büyük dost, hem güzel, hem sevgili. Sığındığım bir liman...

Söyleşi yapmamaya yemin etmiştim
- Sizin niye bir basın danışmanınız yok?
Aslında dünyada, benim konumumdaki bir aktöre ulaşmak için dört tane menajerden geçmeniz gerekir. Türkiye'de böyle bir sistem oluşmadı. Oturmamış bir sistemde bu Batı özentisinden ileriye gitmez. Yapımcılar, gazeteciler birebir görüşmekten hoşlanıyor. Bunu bozmak son derece kolaydır ama istemiyorum. Size güveniyorum ve yaptığım söyleşileri çok ciddiye alıyorum. Geçenlerde yaptığım bir söyleşiyi istedikleri gibi bir biçime sokmuşlar. Yemin etmiştim bir daha söyleşi yapmamaya ama siz tatlı dilinizle ve samimiyetinizle bu söyleşiyi aldınız. Biz burada bir görev yapıyoruz. Söylediklerimizi milyonlara aktarıyoruz. 

- Helin Avşar'ın Habertürk gazetesinde yaptığı röportaj içerikten çok fotoğraflarıyla dikkat çekti; siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Göz ucuyla bakıp geçiyorum. İçeriğini okumadım, yıllardır takip ettiğim günlük yazarlar var, onları okuyorum. Evime 12 tane gazete giriyor. Bir ideal uğruna ciyak ciyak bağırdığımız insanlar, bugün anayasaya sığınmış yazılar yazıyorlar. Bu ülkede bunların hesaplaşması olmayacak mı? 

- Aranız pek iyi değildi ama Ahmet Hakan'ı da takip ediyor musunuz?
Bırakın Allah aşkına! Anla işte kendi mesleğinizin nereye geldiğini. Gereken cevabı almıştı zaten. Ciddiye almadığım için de hatırlamıyorum bile. Benim onlar için ayıracak vaktim yok.

SİBEL ATEŞ YENGİN - [email protected]



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


HELİN, HÜLYA' AVŞAR'A SORDU: 'BEN SENİN KIZINMIYIM'?

"DEFALARCA ALDATILDIM AMA SÖYLEMEDİM!"

HAZAL'I. 'BEHLÜL'ÜN PEŞİNİ BIRAK' DİYE AZARLIYORLAR
»  MÜJDE AR, İŞİ EROTİZME VURDU!
»  "DEFALARCA ALDATILDIM AMA SÖYLEMEDİM"
»  "MEMATİ GİBİ KALIBININ ADAMI DEĞİLMİŞSİN!"
»  CIA VE MİT'İN AJANLIK TEKLİF ETTİĞİ TÜRK OYUNCU!
»  ÜNLÜ MANKEN EVİNDE ÖLÜ BULUNDU
»  AFRİKA'NIN SARI MELEĞİ
»  DENİZ SEKİ YENİDEN İSTANBUL GECELERİNDE!
»  4 AY'DA 56 DAİREYİ NASIL ALDI?
»  TRT'DE SİDİK KAVGASI!
»  ÖZAL ÇİFTİ, GLADİO İLE BEYAZ PARDE'DE
»  ZERRİN ÖZER'E TECAVÜZ EDENİ AÇIKLADI!
»  ACUN PARALARI ÖDEMİYOR İDDİASI
»  RTÜK'TE GÜLLÜ KRİZİ!
»  HELİN AVŞAR: "SEVİŞMEDİK, SÖYLEŞTİK"
»  "GÖKTEN SAPIR SAPIR HERİF YAĞACAK"
»  "SİZİN HİÇ BABANIZ ÖLDÜ MÜ"
»  TECAVÜZCÜSÜNÜ YILLAR SONRA AÇIKLADI AMA!
»  "SEVİŞME SAHNELERİ OYUNCU İÇİN KABUS"
»  'MANGA'NIN ÜÇ'Ü ASKER KAÇAĞI!
»  FERHUNDE'DEN ATEŞLİ ÖPÜCÜK!
»  BEHLÜL, BİHTER'İ HİÇ BÖYLE ÖPMEMİŞTİ!
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.