KUDÜS - İsrailli insan hakları örgütü B’Tselem’in yayınladığı bir video geçen hafta dünya gündemine oturdu. 14 yaşındaki Filistinli bir kız çocuğunun çektiği video, İsrail askerinin elleri ve gözleri bağlı bir Filistinli gence ateş ettiğini gösteriyordu. Video dünyada geniş yankı bulunca, İsrail ordusu olayla ilgili soruşturma başlattı. B’Tselem yöneticisi Jessica Montell’e göre atılan adım olumlu, ama yeterli değil. NTVMSNBC’ye konuşan Montell, “Bizim ihtiyacımız olan esaslı bir politika değişikliği” diyor ve örgütün insan hakları ihlallerini gösteren video görüntülerini yayınlamaya devam edeceğini, çünkü görüntülerin raporlardan daha etkili olduğunu, İsrail yönetiminin bu konuda verdiği tepkiden de memnun olduklarını vurguluyor. Çoğunlukla İsraillilerin çalıştığı B’Tselem’in amacı Gazze ve Batı Şeria’da, insan haklarına uygun davranılmasını sağlamak.
bölgedeki insan hakları ihlalleri ve örgütün çalışmasına ilişkin yönelttiğimiz sorular ve yanıtları şöyle:
FİLİSTİNLİLERE KAMERALAR DAĞITTIK
Video görüntülerini insan hakları adına kullanmaya ne zaman başladınız?
Bir yıl kadar önce başladık. Biz 20 yıllık bir örgütüz ve çalışmalarımızın çoğu yazılı. Çok kapsamlı ve sağlam belgelere dayanan raporlar hazırlıyoruz, ama bu bazen boşa giden bir çaba oluyor. Raporlar, çoğu zaman bize göre hak ettikleri dikkati çekmiyorlar. Video, bazı açılardan yüzeysel görünebilir. Ama bu konuları gündeme taşımak açısından çok da güçlü bir araç. Bu yüzden, bir yıl önce raporlarımızla beraber kısa filmler yayınlamaya başladık. Ve sahaya kameralar gönderdik. Şu anda saha çalışması yapan arkadaşlarımız yazılı kanıtlar dışında, görsel kanıtlar da biriktiriyor. Ayrıca yüksek gerilimin olduğu bölgelerde oturan bazı Filistinlilere de kameralar dağıttık ki gerçekleri belgeleyebilsinler.
|
Jessica Montell |
BİRİ HATA YAPTIYSA, BUNDAN SORUMLU OLMALI
Sadece kendi çektiğiniz videoları mı yayınlıyorsunuz?
Hayır, mesela Filistinli gence ateş edildiğini gösteren son video, bizim çalışanlarımızdan biri tarafından değil, 14 yaşındaki bir Filistinli kız tarafından yakalanmıştı. Şu an başkaları tarafından çekilen videoları alabilmek için, iyi bir altyapımız var. Bizim kameralarımızla çekilmeyen şeyleri de alabiliyoruz. İnsanlar, B’Tselem’in bu videoları alıp doğru ellere teslim edecek ve halkın dikkatine sunacak kapasitede bir organizasyon olduğunu biliyor. Bu görüntüler sadece halkı eğitmek ve tartışma yaratmak için değil. Videolar, gerekli kurumların sorumluluk üstlenmesinde de çok önemli. Ve ‘sorumluluk’ anlayışı B’tselem’in önceliklerinden biri. Eğer biri bir hata yaptıysa bundan sorumlu olmalı, gerekirse yargı önüne çıkmalı. Şu son olayda, eğer elimizde video kanıtı olmasaydı, bir soruşturma açılmazdı. Bu anlamda başarılı olduğumuzu düşünüyorum.
Filistinli çocuğun çektiği video görüntüleri
İsrail hükümetinin gösterdiği tepkiden memnun musunuz?
İlk adım olarak ‘memnunum’ diyebilirim. Ama bizim için esas olan insan hakları ihlallerine yol açan bu politikaların değişmesi. Bu uzun bir yolculuktaki ilk adım. Biz mücadelemize devam edeceğiz ki, bu videonun yarattığı bir haftalık ilgi, siyaset değişimine dönüşsün.
Filistin yöneticileri tarafından yapılan insan hakları ihlalleri ile ilgili bir çalışmanız var mı?
Bu bizim örgütümüzde devam eden bir tartışma. Biz İsrailli bir örgütüz. Ve kendi hükümetimize, insan hakları konusunda etki edebiliyoruz. Filistin tarafında da hem hükümet, hem silahlı gruplar tarafından, Filistin halkına karşı gerçekleştirilen insan hakkı ihlalleri olduğu kesin. Ama aynı zamanda intihar saldırıları, Kassam füzeleri ve daha başka saldırılarla İsraillilere karşı yapılan bir ihlal de var. O zaman soru şu: ‘B’Tselem bunlarla nasıl başa çıkabilir?’ Tabii ki, Filistin’de çok daha az etkiliyiz. Filistin otoriteleri üzerinde fazla etkili olmamız mümkün değil. Bu yüzden kaynaklarımızı bu konuya daha az yöneltiyoruz.
GIDA KITLIĞI DEĞİL, SEFALET VAR
Batı Şeria ve Gazze’deki gıda ve su sıkıntısı gerçekten alarm verici düzeyde mi?
Batı Şeria’da gıda kıtlığı yok, sefalet var. Bu bölgede büyük bir sefalet var ve bu bir ölçüde İsrail’in getirdiği kısıtlamalardan kaynaklanıyor. Son sekiz yılda fakirlik gittikçe arttı. Gazze, oradan da kötü. On yıl önce Gazze’de birkaç bin kişi vardı. Gerçekten fakirlerdi. Bugün bir milyon insan var ve sadece uluslararası toplumdan gelen gıda yardımıyla yaşıyorlar. Gazze’nin yüzde 85’i dışarıdan gelen un çuvallarına muhtaç. Su konusuna gelince, gerçekten büyük bir su sıkıntısı var hem Gazze’de, hem Batı Şeria’da. Bu sorunun ana nedeni, İsrailliler ve Filistinliler arasında suyun adaletsiz dağıtılması. Su kaynakları herkesin paylaşımına açık. Ancak suyun ezici bir çoğunluğunu İsrail alıyor. Ve Filistinlilere yeteri kadar su kalmıyor. Bu sorun yaz aylarında daha da büyüyor. Çünkü kışın, Filistinliler için yağmur gibi başka su kaynakları da söz konusu.
|
Montell'e göre Batı Şeria'da su sorunu alarm verici boyutlatda. |
Şu an bu durumla ilgili bir çözüm önerisi gündemde mi?
Kısıtlı bir şekilde var diyebiliriz. Ancak İsrail-Filistin sorunun nihai çözüme kavuşması için, bu konunun mutlaka gündemde olması gerekir. Su konusu barış görüşmelerinin önemli bir parçası olmalı.
İNSANIN İTİBARI HİÇBİR AMAÇ İÇİN FEDA EDİLEMEZ
Size göre, iki toplum arasında çözülmesi gereken en acil sorun ne?
Bir yandan siyasi tablo var. Bir yandan da insan hakları tablosu. Bunlar kesişiyor. Biz sadece insan hakları ile ilgileniyoruz. Ama temelde bu bir toprak sorunu. Sorunun çözümünün, bizim tarafımızdan çalışılmayan birçok siyasi yanı var. İnsan hakları konusunda en büyük sorun bence, “Amaçlar, araçları meşrulaştırır” anlayışı, yani “büyük bir amacı yerine getirmek için insanları feda edebiliriz” anlayışı. İsrail için büyük amaç, terörizmi durdurmak. Birçok İsrailli güvenliğimizi sağlamak için, Filistinlilere acı çektirmenin, masum insanları cezalandırmanın, hatta işkence yapmanın, geçerli bir sebep olabileceğini düşünüyor. Filistin tarafında ise, bir Filistin devleti kurmak amacının, İsrailli sivillere saldırmak için geçerli bir neden olduğu düşünülüyor. Bu insan haklarına tam ters bir anlayış. İnsanın itibarını hiçbir amaç için feda edemezsin. Bu mesajı iletmeye çalışıyoruz.
İSRAİLLİLERİN DÖRTTE BİRİ BİZİ DESTEKLİYOR
İsraillilerin çalışmalarınıza tepkisi nasıl?
Çeşitli tepkiler var. Bizi içten destekleyenler de var. Diyebilirim ki, toplumun dörtte biri verdiğimiz mesajı kabul ediyor. Ama düşmanca davranan insanlar da var. Bizi ya ‘İsrail karşıtı’ olmakla ya da İsrail’in imajını bozmakla suçluyorlar. Ama bence, geçen hafta yayınlanan görüntüler gibi görüntüler İsrail’i kötü göstermiyor. Bunlar örtbas edilse, İsrail daha kötü gözükür. Ama gene de birçok insan, İsrail’in dezavantajına çalıştığımızı düşünüyor.
NTVMSNBC