Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Katar Emiri Şeyh Hamid Bin Halife El Tani'nin resmi davetlisi olarak THY'ye ait özel uçakla saat 12.35'de Katar'ın başkenti Doha'ya gitti. Gül'ü, Esenboğa Havalimanı'nda TBMM Başkanı Köksal Toptan, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen, Ankara Valisi Kemal Önal, Ankara Merkez Komutanı Tuğgeneral Naci Özdemir ve diğer ilgililer uğurladı. Cumhurbaşkanı Gül'e, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Nafiz Özak, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler ile iş adamları ve gazetecilerden oluşan bir heyet de eşlik ediyor. Cumhurbaşkanı Gül, hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda geziye ilişkin açıklamalarda bulundu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ''Temel hak ve özgürlüklerle ilgili konuların referanduma götürülmesini doğru görmem'' dedi. Gül, resmi ziyaret için Katar'a hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda açıklamalarda bulundu. Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Gül, ''Türbana üniversitelerde serbestlik tanıyan anayasa değişikliği gerçekleşirse size geldikten sonra referandum konusu olabilir mi?'' sorusunu, şöyle yanıtladı: ''Geçenlerde de söylemiştim siyasi partiler, siyasi aktörler, sivil toplum örgütleri görüşlerini paylaşıyorlar, tartışıyorlar. Canlı bir tartışma ortamı var. Demokratik ülkelerde bu tip tartışmalar nasıl neticelenirse Türkiye'de öyle neticelenecektir. Türkiye bir hukuk devletidir ve bu konuların nasıl olacağı bellidir. Benim görüşüm şu; temel hak ve özgürlüklerle ilgili konuların referanduma gitmesini pek doğru görmem. Temel hak ve özgürlük çok az kişiyi de çok fazla kişiyi de ilgilendirebilir. Temel hak ve özgürlükler demokrasinin temel prensiplerinden birisidir. Ama yeni bir anayasa yapılması, anayasanın bütünüyle yenilenmesi gibi tartışmalar da Türkiye'nin gündeminde. Yeni bir anayasa ortaya çıkarsa onun referanduma götürülmesini daha doğru bulurum. Ama bununla ilgili kararı da daha vermiş değilim. Bunu da daha önce söyledim.''
Gül, bir gazetecinin, ''Türban tartışmaları nedeniyle toplumun kamplaşmaya gittiği değerlendirmeleri yapılıyor. Sizce böyle bir tablo var mı?'' sorusu üzerine Türkiye'de konunun tartışıldığını yineledi. Önceki yıllarda bu tür konuların bugün olduğu kadar tartışılmadığını ifade eden Gül, AB üyelik sürecindeki reform çalışmaları nedeniyle herkesin demokratik bir şekilde görüşlerini dile getirdiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Gül, ''Siyasi platformdan bahsetmiyorum. Ben toplumda bu tip ayrıcalıklar, ayrımlar olduğu kanaatinde değilim'' diye konuştu.
Türk toplumunun herkesi kucaklayan, toleranslı bir toplum olduğunu belirten Gül, ''Ben halk nezdinde bu tip kutuplaşmaları görmüyorum ama siyasette keskin münakaşalar oluyor maalesef'' dedi. Gül, başka bir soru üzerine, siyasi partiler arasındaki her tartışmada devreye girmesinin beklenemeyeceğini söyledi.
Türkiye'nin terör ve güvenlik gibi çok daha önemli konuları bulunduğuna işaret eden Gül, bu konulara öncelik vereceğini kaydetti.
-ALMANYA'DAKİ YANGIN-
Gül, Almanya'nın Ludwigshafen kentinde Türklerin yaşadığı bir apartmanda çıkan yangın hatırlatılarak, Türkiye'nin olayın aydınlatılmasıyla ilgili girişimde bulunup bulunmayacağının sorulması üzerine de olayın çok üzücü olduğunu söyledi.
Olayın kendilerini derinden yaraladığını dile getiren Gül, ''Bununla ilgili çok titiz araştırma ve inceleme yapılmasını arzu ediyoruz'' dedi.
Türk makamlarının Almanya'daki ilgili birimlerle temasa geçtiğini belirten Gül, ''Daha önceki yıllarda çok acı ve üzücü olaylar yaşandığı için bu konunun çok titizlikle araştırılmasını hem Alman makamlarından, hem Türk makamlarından bekliyoruz'' diye konuştu.
Gül, günümüz dünyasında böyle bir olayın yaşanmaması gerektiğini kaydederek, yangında hayatını kaybedenlere rahmet diledi.
Cumhurbaşkanı Gül, bir başka soru üzerine Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin Türkiye'ye planlanmış bir ziyaretinin söz konusunu olmadığını bildirdi. |