AKP güruhunun Katar  seferleri  ya da muhabbeti  devam ederken,  ardı ardına iddialar dillenmeye başladı.
Bunlardan en önemli olanı  para aklanması olayıdır.
Verso Başkanı Erhan Göksel’e göre Katar ve diğer körfez ülkelerinde kara para aklanıyor.
Göksel, Flash TV’deki programında Türkiye’deki kara paranın Katar’da yıkanıp-temizlendiğini ifade etti.
Peki, niçin mi Katar ya da körfez ülkeleri?
1) Dünyanın kara para aklama merkezi olan Cayman Adaları, ABD yani CIA tarafından kıskaca alındı ve bu adaların eski etkinlikleri kalmadı.
2) Cayman Adaları CIA tarafından  ablukaya alınınca  yeni merkezlerden biri Körfez Ülkeleri oldu.
3) Türkiye’deki kara para sahipleri Körfez Ülkelerini ve Katar’ı aynı inanç ve benzer kültürde olmamız sebebiyle  diğer merkezlerden daha bir benimsedi.
4) Katar bankalarında  dünyada kara paranın aklandığı diğer merkezlerin aksine daha az komisyon alınıyor. Dünyada aklama komisyonu yüzde 40’lara yaklaşırken Katar’da bu oran yüzde 10-15 civarlarında.
Gelelim mekanizmanın nasıl çalıştığına?
Malum, bütün dünyada serbest rekabete dayalı olarak ticaretler ve  uluslararası ihaleler olur.
Katar ve Körfez’de bu tür ihaleler yapılıyor.
Eşyanın tabiatı gereği olarak Türk firmaları da bunlara iştirak ediyor.
Burada hassas ayrıntı ihale ile beraber kredi verilmesi olayıdır.
Hiçbir ülke bir yabancıya al sana iş ve onun için  sermaye ya da kredi demez.
İş ile beraber yüklü bir kredi varsa işte orada durmak gerekiyor.
Kara para aklayıcılarının en etkili metotlarından biri budur.
İşle beraber krediyi aldın ise günü geldiğinde o krediyi zulandaki kara para  ile  kapatıyorsun ve ihaleden gelen parayı da temiz diye resmi kanallardan Türkiye’ye sokarak bir de ülkeye döviz kazandırdı övgüleriyle büyük işadamı diye sunuluyorsun.
Bu şekilde yastık altındaki rüşvet, avanta gibi kirli paralar sayesinde bir anda ülkesine katkılar yapan önemli bir işadamı oluyorsun.
Kuşkusuz, bu çarkın bir bedeli var.
Kirli para için bankalara yüklü komisyon veriyor ve dahası, tamamen para aklamak amacıyla ucuza aldığı iş sebebiyle de  zarar ediyorsun  ama yastık altındaki kirli rüşvet parası o kadar çok ki, bunu önemi yok.
Kuşkusuz bu söylediklerim Katar ya da Körfez’de iş alan namuslu müteahhitler için geçerli değildir.
Keza yıllarca  yaptığı temiz işleri  sebebiyle bilinip kabul gören ve bunun için kredi alanlar da bu yazıda bahsedilenlerin dışındadır.
Körfez’de NUROL Grubu gibi  onlarca yıldır gerçekten haysiyeti ve şerefi ile iş yapan çok  değerli firmalarımız var. (Ki Nurol kredi alarak iş yapmaz)
Bizim kastımız onlar değil, tersine onları da imaj olarak kirleten sanal firmalardır.
Peki, bunların tespiti çok mu zor?
Hükümet isterse pekala bulur.
Türedi misali son birkaç yıldır kimler Katar ve Körfez piyasasındadır ve bunlardan hangileri iş ile beraber Kuveyt bankalarından yüklü miktarda krediler almıştır bunu öğrenmek fevkalade kolaydır.
AKP bu iddiayı açıklığa kavuşturmalı ve gerekli girişimleri yapmalıdır... Yapmazsa zaman aşımı denmez, gün gelir  bunların hesabını soracak bir yiğit ortaya çıkar  ve o hırsızların burnundan getirir... Kimsesizlerin kimsesi, hortumu kesen AKP gün imtihan günüdür, gitsene Katar’da kara  para aklayanların üstüne!

İLAÇTA OYUN

Eczacılarla kumpas kuran doktorlar!
Aile Hekimliği uygulaması ile doktorlar ayda 7-8 milyar TL civarında maaş alıyor. Buna mukabil devlet bu hekimlerden sağlık ocağının imkanlarını kullandığından kiradan telefona ve faksa kadar  pek çok kalemden kesintiler yapıyor. Kesinti miktarı büyük olunca doktorlar sağlık ocağını terk edip dışarıda özel bürolar tutuyor... Bitmedi... Bu büronun kira ve masraflarını da eczacılara ödetiyor... Nasıl mı?.. Eczacı ile anlaşan doktorun hastalarına uygun reçeteler yazması ve anlaştığı eczaneye göndermesi ile... Üniversite yıllarımda aynı evde kaldığım eczacı arkadaşımdan dinlediğime  göre bu uygulama ile hastaya  göre ilaç değil adeta ilaca göre hasta sistemi oluşturuluyor. Büro masrafları eczacı tarafından karşılanan doktor, eczacının yönlendirdiği  ilacı reçeteye dönüştürüyor...Bu bir tevatür değil, hakikattır ve bu hakikat da skandaldır.. Bakanlığı göreve davet ediyoruz...

DEDİĞİMİZ ÇIKTI

Göksel’i sustururlar demedik  mi!
Girin arşive bakın. Geçtiğimiz hafta bugün Flash TV’de hükümeti topa tutan Erhan Göksel için şöyle bir iddiada bulunmuştum... AKP bu adamı susturur... Çok değil birkaç gün sonra bu hükmümüz doğrulandı... RTÜK Erhan Göksel’in programına istinaden Flash TV’ye ceza verdi... Yok, bu ceza olayı öyle trafik cezası gibi bir şey değil, ardarda alırsan kanalını kapatır, lisansını bile iptal ederler. Dolayısı ile hiçbir patron onlarca milyon dolarlık bir kanalını riske etmez ve programı sürdürmez... Amaç da zaten budur... Ortaya çıkan bu fotoğraf AKP’nin gerçek yüzünü gözler önüne sermektedir. RTÜK’den AKP’ye ne demeyin, o üyeleri atayan AKP meclis grubu ya da daha açık bir anlatımla Tayyip Erdoğan’dır... Bu sütunu izleyenler bilir, bugün RTÜK Başkanı olan ve imaj için  sünnet gereği bıraktığı sakalını kesen Zahit Akman Tayyip Erdoğan’ın yıllardır çok çok yakınında olan bir isimdir. Dolayısı ile AKP’yi eleştirdi diye Erhan’ın çıktığı programı hedef almasının elbette bir anlamı vardır... Flash Patronu Ömer Göktuğ şimdilik direniyor ama çok sürmez  pes eder.

TARİHE GEÇTİLER

Türkeş’e göre komünistler AKP’lilerden daha şerefli!
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Türk delegasyonu üyesi MHP Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş, Konsey’de Türkiye aleyhinde bildiri yayınlatmak için yoğun çaba sarf eden AKP’li vekilleri topa tuttu ve komünistlerin bile  ülkelerine bunlardan daha sadık ve şerefli olduklarını söyledi. AKP’li üyelerin Türkiye’yi kınayacak bildiri için Ermenistan milletvekillerine bile gittiklerini söyleyen Türkeş var olan iddialara birebir şahitlik ettiğini de sözlerine ilave etti.. Tuğrul Bey’in bu beyanları  gözlemleridir ve tarihe geçecek düzeydedir. En önemlisi Sayın Türkeş’in birebir şahit oldukları da AKP’nin gerçek yüzüdür.. Evet, AKP güruhu  vatan ve sadakat bağlamında kör gözlere parmak misali kendilerini ele veriyor ve biz gerçekte buyuz diyorlar... Bu fotoğrafı AKP’ye oy veren  vatanseverlere armağan ediyoruz... Eserinizle övünebilirsiniz!

Sabahattin Önkibar