Kırım Özerk Cumhuriyeti'nde düzenlenen referandumda oy verme işlemi sona erdi. Kırım halkının referandumla Rusya'ya bağlanma ya da özerk bir cumhuriyet olarak Ukrayna'nın parçası olarak kalma arasında seçim yaptığı referanduma katılım oranı son olarak yüzde 80 olarak açıklandı.
TARİHİ OYLAMADAN KARELER
Rus basını, resmi olmayan ilk sonuçlara göre, oylamaya katılanların yüzde 93'ünün Rusya ile birleşmekten yana oy kullandığını duyurdu. Resmi sonuçların yarın açıklanması bekleniyor.Kırım'ın geleceğini belirleyecek referandumda halka, "Rusya'ya bağlanmaya razı mısınız?" ve "1992 yılı Kırım Anayasası'nın yeniden yürürlüğe girmesi ve Kırım'ın Ukrayna'nın bir parçası olmasına razı mısınız?" soruları yöneltildi.
Yaklaşık 1 milyon 200 bin seçmenin bulunduğu Kırım'daki referandum, 23 ülkeden 135 gözlemci tarafından izlendi. Ancak sandık başlarında AB gözlemcilerinin olmadığı görüldü. ABD ve birçok Avrupa ülkesinin uluslararası hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle tanımadığı referandum, Kırım Tatarları tarafından boykot edildi.
TÜRKİYE'NİN TUTUMU NET
Kırım’da gelişmeleri yakından takip eden Ankara da referandum sonucuyla ilgili politikasını belirledi. Kırım Özerk Cumhuriyeti Rusya’ya bağlanma kararı alırsa, Ankara bunu kabul etmeyecek. Referandum sonucunun tanınmamasında ABD ve AB ile aynı tutumu takınan Türkiye, Batı’nın Rusya’ya yaptırım uygulamasına ise sıcak bakmıyor. Bunun nedeni ise Türkiye’nin Rusya ile enerji ve ticaret alanında sıkı işbirliğinin bulunması.
PUTİN'DEN MERKEL'E: KIRIM HALKININ SEÇİMİNE SAYGI DUYACAĞIZ
Kırım’da kritik Rusya’ya bağlanma referandumu yapılırken, Putin’i bir kez daha telefonla arayan Almanya Başbakanı Angela Merkel, Rusya liderini geri adım atmaya yine ikna edemedi. Angela Merkel’in talebi üzerine Vladimir Putin ile gerçekleşen telefon görüşmesi hakkında Kremlin Sarayı’ndan yapılan yazılı açıklamada şöyle denildi:
“Telefon görüşmesi Almanya Başbakanı inisiyatifiyle gerçekleşti. Görüşmenin odağında Ukrayna krizi vardı. Özellikle Kırım’daki referandumdan söz açıldığında Putin, Kırım halkının yapacağı seçime saygılı olacaklarını Alman Başbakanı’na iletti. Putin, referandumun tamamen yasal ve BM tüzüğü 1’inci maddesine uygun yapıldığını da karşı tarafa iletti. İki lider ayrıca Ukrayna'daki genel gidişatın da endişe verici olduğu tespitinde bulundu. Putin, Alman Başbakanı’na radikal unsurların Kiev yönetimi tarafından kontrol altına alınamadığını ısrarla vurguladı. Taraflar Ukrayna için AGİT önderliğinde geniş çaplı bir komisyon kurulmasının gereği üzerinde de durdu.”
Almanya Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert ise yaptığı yazılı açıklamada, Merkel'in Ukrayna'nın Kherson bölgesinde Rus askerlerinin doğal gaz sevkıyatının yapıldığı tesisin kontrolünü almasını kınadığını ifade etti. Merkel'in Putin'e, Ukrayna'daki Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'nın (AGİT) varlığını genişletmeyi ve özellikle Ukrayna'nın doğusunda daha fazla gözlemci göndermeyi önerdiğini ifade eden Seibert, böyle bir kararın yarın Viyana'da yapılacak olan toplantıda hızlı bir şekilde onaylanmasını istediği kaydedildi. Seibert, Putin'in bu girişimi olumlu değerlendirdiği ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'a bu konuda yetki vereceğini ifade ettiğini belirtti.
KERRY VE AB TEPKİLERİNİ YİNELEDİ
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, telefonla aradığı Rus mevkidaşı Lavrov’la görüşmesinde, Rusya’nın Kıırm’daki askerlerini çekmesi talebini yinleyerek bölgedeki Rus askeri varlığının tansiyonu daha da arttırdığını söyledi. Krizin ancak siyasi yola çözülebileceğini belirten Kerry, referandum sonucunu tanımayacaklarını da tekrarladı. Kerry, Rusya’ya siyasi çözüm kapsamında Ukrayna’da Ruslar ve diğer azınlıkların haklarının korunmasını öngören anayasayı desteklemesini istedi.