Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
38,8369
EURO
43,6844
IMKB
9.556,000
ALTIN
4.043,460
 
Hava Durumu ANKARA
7 / 22 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
KORKU PRENSİ ORAKOĞLU YİNE ORTAYA ÇIKTI
KORKU PRENSİ ORAKOĞLU YİNE ORTAYA ÇIKTI
 
Türkiye'de halen istihbarat görevinde bulunmadığı halde olacakları biliyor gibi malum medyaya özellikle konuşan Eski Emniyet Müdürü Orakoğlu yine ortaya çıktı ve korku bezirganlığı yaptı.
 
5.5.2008 - 03:10

AKP'ye yaranmak için zaman zaman AKP yalakası ve Gülen medyası tarafından ortaya çıkartılan ve onların istediği tarzda açıklamalarda bulunan istihbaratçı eskisi Orakoğlu, yine görevlendirildi ve onların istekleri doğrultusunda açıklamalarda bulundu.

Halen görevli olmadığı halde ortaya çıkıp olan ve olacaklar hakkında bilgiler veren bu istihbaratçı eskisi bu bilgileri kimlerden ve nerelerden alıyor? kimlerle irtibatı var ve bu irtabatı kurmaya neden gerek duyuyuor? İnsanın aklına bu sorular geliyor ve bunların da cevabını vermesi gerek?

Bakın bu kez VAK-İT denen din sömürgenlerinin paçavrası ve içinde yıllarca çalıştırdığı en sert yazıları yazdırdığı sübyancının bulunduğu gazete kendi istediğini bu istihbarat bezirganına  çanak tutma yöntemiyle nasıl kendilerine yontmaya çalışıyor.

Bu polis eskisi bilmezmi ki devlet insanların güvenliği için vardır ve de daha önce çalıştığı teşkilatta bunları önlemekle görevlidir. Madem istihbaratı alan polis bunu önleme gibi bu esas görevini yerine getiremiyorsa insanlar o zaman hiç bir yerde güven altında değildir. Polis görevini yapmamış olmuyor mu? Bunlarada cevap ver ey Orakoğlu, geçmişte Antakya'da görev yaptığı zamanlar kaçırılan silah işleri falanda vardı onlar neydi.  Açıklasında milletçe öğrensek.

İşte korkunun yeni prensi Orakoğlu'nun VAK-İT çilere yaptığı açıklamalar 

Kimi sendika ve örgütlerin tüm uyarılara rağmen 1 Mayıs gösterilerinde provokasyona yönelik girişimlerini Vakit'e değerlendiren 28 Şubat sürecinin perde arkasını aralayan dönemin Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Bülent Orakoğlu, önemli mesajlar verdi.

- 1 Mayıs gösterilerinde çıkan olaylardan hükümet ve İstanbul Valisi sorumlu tutuluyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

- Güvenlik güçleri böyle önemli günlerde istihbarat araştırmaları yaparlar. Eylem öncesinde de 1 Mayıs'ın provoke edileceği bilgisi güvenlik güçlerine bildirilmiştir. Hükümetin ve devletin bu kadar Taksim konusunda ısrarcı davranması bundandır. Devlet bile bile insanların hayatını risk edemez. Bir taraftan özgürlükler için mücadele veren bir hükümet, durup dururken 1 Mayıs konusunda kısıtlamalara gitmez ki. Güvenlik güçlerinin hükümete sunduğu çok ciddi deliller var… Güvenlik güçleri ve hükümet üstüne düşen görevi yerine getirmiş, daha büyük ve altından kalkılmayacak provokasyonu engellemiştir.

"DEMOKRASİ VE HUKUKUN DIŞINA ÇIKAN CEZASINI GÖRÜR"

- Taksim açılsaydı sorun biter miydi?

- Hayır, daha kötü olurdu. 1 Mayıs konusunda söylenecek çok fazla şey yok. Hiç kimse kendisini hukukun üstünde görmemelidir. Hukuku çiğnemek insan hakkı değildir. Ancak 28 Şubat benzeri yeni bir darbe ortamı meydana getirmek isteyenler daima anayasal rejimi koruma adına hukukun dışına çıkmaktadırlar.

Hiç çekinmeden 'gerekirse hukukun dışına da çıkılabilir' demekten çekinmeyenler aramızda dolaşmaktadır. Bu darbe dönemlerine zemin oluşturmak isteyenlerin en büyük destekçisi de malum medya kuruluşlarıdır. 28 Şubat sürecinde olduğu gibi bugün de mevcut hükümeti antidemokratik yollar ile uzaklaştırmak derdindeler. Devlete rağmen 'bunu yaparım… Taksim'e girerim' derlerse devlet de istemeyerek üstüne düşeni yapar. Yapmasın mı?

'MEDYA DESTEK VERİYOR"

- Eylemci grup içinde yüzlerini gizleyen ve devlet aleyhine slogan atan marjinal gruplar görüldü. Hatta slogan ötesinde otobüsleri, okulları, güvenlik güçlerini taşladılar. Yapılan aramalarda ise çok sayıda silah ve kesici alet bulundu. Plan neydi sizce?

- Bu planı aslında bilmeyen yok. Eyleme katılanlar da, destekleyenler de biliyor. 1 Mayıs göstericilerinin içinde darbe özlemi duyan çevrelerin yerleştirdiği adamlar vardı. Bunlar çok ciddi anlamda güvenlik güçleri tarafından da tespit edilmiştir. Geçmiş dönemlerde kimi sendikalar aracılığıyla başta 28 Şubat döneminde darbeye çanak tutmak adına mitingler organize edilmiştir.

O gün de en büyük destekçileri birtakım medyaydı, bugün de 1 Mayısçıların en büyük destekçisi yine aynı holdinglerdir. Bu bir psikolojik harekâttır. Polise, devlete, millete yapılanlar görülmüyor… İstanbul polisinin de ufak hataları olabilir. Ancak görüntü bir tek kare ve medya onun peşinde. Gazeteler onlarla süslenmiş.

Biz çok gösteri yaşadık. Buna benzer gösterilerde polisi bazı gruplar bilinçli bir şekilde tahrik ederler. Kasıtlı bir şekilde seçilen genç bir polis arkadaşımıza küfür edilir, ya da tacizde bulunulur. Genç arkadaş kargaşa anında dayanamaz ve cop ile bir tane vurur. Her ne hikmetse de olayın hemen yanında bir kameraman bitiverir. O çekilir ve servis edilir. Neyse ki hükümet tuzağa düşmedi. Hükümet tuzağa düşseydi, Taksim kana boyanırdı.

"MEDYANIN PSİKOLOJİK SALDIRILARI TUTMUYOR"

- Amaç hükümet ve bunda medya da kullanılıyor mu yani?

- 1 Mayıs sonrası gerçek hukuksuzluğu görmezden gelip, manşetlerinde marjinal kimi grupları haklı çıkarmaya çalışıp, hükümeti ve güvenlik güçlerini hedef göstermek buna çok açık örnektir. Ancak artık Türk milleti meydan ve medyanın psikolojik saldırılarına değer vermediği gibi, gidip son sözünü sandıkta söylüyor.

"ÖZGÜRLÜK, KANUNA KARŞI ÇIKMAK DEĞİLDİR"

- Israrla aynı noktaya geliyorum ama sizce güvenlik güçlerinin hiç mi ihmali yok?

- İhmali yok demiyorum. Tabiî ki güvenlik güçleri eylemin şenlik havasında olmasına katkı sağlamak için üstüne düşeni yapmalıdır. Bunu yapmak için de üstüne düşeni yapmıştır. Eylem öncesinde ve sonrasında gerekli tüm uyarılarını da yapmıştır. Ankara'da ve diğer büyük şehirlerde sağduyulu mitingler gerçekleştirilmiş ve polis ile vatandaş karşı karşıya gelmemiştir. Polis neden vatandaş ile karşı karşıya gelsin ki? Görevi huzuru sağlamak…

Taksim, İstanbul'da toplantı ve yürüyüş yapılacak alanlar arasında sayılmamıştır. O zaman neden ısrarla kanun çiğnenmek istendi? Peki, medya bunu bilmiyor mu? Maksatlı, organize işler... Devlet geçmişteki kanlı olayların ardından milletin güvenliğini sağlamak için üstüne düşen görevi yerine getirmiş, Taksim'i eyleme kapatmıştır. Buna zamanında herkesin yargı yoluyla itiraz hakları da vardı. Peki, neden bugün bağırıp çağıranlar dün bu karar alındığında itiraz etmediler? Özgürlük herkese lazım... Demokratik hak kullanmak adına başkalarının iş yerlerine zarar vermeye kimsenin hakkı yoktur...

"NİYETLERİ BOZUK! SİYASİ CİNAYETLER OLABİLİR"

- Birtakım çevrelerin asıl rahatsızlığı nedir?

- Ergenekon operasyonu, başörtüsüne üniversitelerde özgürlük hakkının verilmesi, AK Parti'nin Güneydoğu açılımı ve 301. madde değişikliği birtakım çevreleri çok rahatsız ettiği gibi gerilmelerine neden olmuştur. Atılan adımlar ve milletin demokrasi talepleri arttıkça birilerinin tedirginlikleri de yükselmeye başlamıştır.

1 Mayıs'tan 2 gün önce Sakarya'da meydana gelen olaylar çok düşündürücüdür. Çok açık bir provokasyondur. Bunun arkasında da ülkedeki bu önemli adımlardan rahatsızlık duyanlar vardır. Sakarya'da olduğu gibi başka yerlerde Türk-Kürt çatışmasını alevlendirmek isteyenlerin amacı da hükümettir. Aslında bu olaylarda hem Türk vatandaşlarımız, hem de Kürt vatandaşlarımız hedef gösterilmektedir.

Herkes uyanık olmak durumundadır. Kimsenin planına araç olmanın anlamı yoktur. Hedef iç çatışmadır ve bunu birlikte aşmak durumundayız. Ülke iyiye gittikçe bu oyunlar da tekrarlanacaktır. İç dinamikleri bozanlar dışarıda planlarını devreye sokma gayretindeler. Enerjimiz içte tüketilirken, dış ile bağlantı kesilmekte ve içe kapalı bir ülke meydana getirilmektedir. Ülkede herkes dikkat etmek durumundadır. Niyetler bozulmuştur. Çok ciddi suikastlar, siyasi cinayetler, toplumsal olaylar meydana gelebilir. Amacım korku üretmek değil, uyarmaktır.

"HÜKÜMET ASLA GERİ ADIM ATMAMALIDIR"

- Peki hükümete düşen görev nedir?

- Gündemde kapatma davası var. Bakın, davayı sadece iç etkilere dayandırmak yanlış olur. Dış etkenli iç destekli bir adımdır. Bu antidemokratik adım, kutuplaştırma amaçlı olduğu kadar AK Parti'den taviz almaktır. Bunun için de illegal yollar deneniyor. Birileri açıkça, 'Bu AKP'nin işi bitmiştir' diyor. Ama bunu söylerken milletin gönlü unutuluyor. Milleti yok sayınca da AK Parti daha da bir güçleniyor. Bunu son dakika görünce de milleti ikna etme çabalarına giriyorlar. Hazırladıkları filmleri gösterime sunup, 'Bakın AKP kapatılmayı hak etti' demeye getiriyorlar.

AKP için çıkış yolu yeni bir anayasa ve kolayca partilerin kapatılmasını engelleyecek kanunlar çıkarmasıdır. Çok açık söyleyeyim, Ergenekon terör örgütü ile mücadele, yeni anayasa çalışmaları ve Güneydoğu sorununu kararlı bir şekilde çözmek için geliştirilen projelerden ödün verilirse hem AKP, hem de millet kaybeder. Tehdit amaçlı sahnelenen oyunlara boyun eğilmemeli, asla kuzu gibi beklememelidir. Açık söylemek gerekirse, 'derin devlet vardır, mücadele edeceğiz' demek ise büyük cesarettir ama bunun karşılığı olacaktır. Bu karşılığa direnmek ülkeyi güçlendirir. Darbeciler ile mutlaka hesaplaşılmalıdır.

Vakit



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


BÜYÜKŞEHİR'DEN DEV HİZMET; DİLENCİ KONFERANSI

SAVCI'YI DA SABAHA KARŞI ALDIRIVERİN İŞİ BİTSİN!

POLİS'İN TEKMELEDİĞİ KADIN HAFIZASINI KAYBETTİ
»  YUMURTACI UNAKITAN'IN OYUNUNU BÖYLE BOZDULAR
»  LALEYE HER YIL 3,5 TRİYON HARCIYAN BELEDİYE
»  HURDA ARAÇLARA ÖDENECEK ÜCRETTE ARTTIRIM
»  AYAK TAKIMINA KONUŞMA YASAĞI BÖYLE UYGULANDI
»  GÖRÜNTÜLÜ TELEFONUN TARİFESİ BELLİ OLDU
»  MESUT YILMAZ'DAN KARDEŞİNE DESTEK
»  HOROZ MUSTAFA GÖRENLERİ ŞAŞKINA ÇEVİRİYOR
»  CÜBBELİ AHMET HOCA, CÜBBELİ TV İLE YAYINDA
»  AĞCA,POLONYA'YA VATANDAŞLIK BAŞVURUSU YAPTI
»  İSTANBUL BELEDİYESİ'NİN KAMERALARI KAPAT MASININ SIRRI ÇÖZÜLDÜ
»  FACEBOOK'TA BÜYÜK TEHLİKE
»  SAĞLIK PERSONELİNE DOLANDIRICI UYARISI
»  CEZAEVİ MÜDÜRÜ'NDEN ŞOK İTİRAFLAR
»  ÇEVİK BİR NEREDEN, NEREYE
»  DOMUZ PİSLİĞİ MUCİZESİ
»  SADAKA EKONOMİSİ ADIM ADIM BÖYLE GELDİ
»  KIYILARI İŞGAL EDENLERE HAPİS GELİYOR
»  BATMAN'DA ELEKTRİK KESME OPERASYONU
»  İŞÇİYE'DE TURİSTE'DE ORANTILI DAYAK
»  GÜNÜN FOTOĞRAFI!
»  DÖRT AYDA 1 MİLYON KİŞİ SİGORTAYA KOŞTU
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Cumhurbaşkanlığı Seçimerinde Kim Kazanır?
Recep Tayyip Erdoğan
Kemal Kılıçdaroğlu
Muharrem İnce
Diğer
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.